Öðretim üyeleri ve 78'lilerin önemli giriþimi

13 Ekim 2007 11:07 / 1506 kez okundu!

 

Geçen hafta benim de çaðrýlý olarak katýldýðým, çok verimli geçen “Üniversite Öðretim Üyeleri Derneði" ve "78’liler Türkiye Giriþimi"nin düzenlediði ve yurda yayýlarak süreceði açýklanan “Demokratik, sivil, özgürlükçü Anayasa” çalý

Türkiye’de gündem ne kadar çabuk deðiþiveriyor. Geçen hafta ne konuþuyorduk, bu hafta ne? Çünkü sorunlar çözülmüyor, biriktiriliyor. Biriktirildikçe de büyüyor. Kimi ‘güçler’ de çözülmeyen sorunlarý diledikleri zaman süpürdükleri ‘halýnýn altýndan’ kolayca çýkarýveriyorlar. Ortada ne tartýþma kalýyor, ne izlenmekte olan gündem. Þimdi de öyle. Ortalýk toz, duman.



Ortada, yenilenmesinin zamanýnýn çoktan gelip geçtiði, sürekli yapýlan deðiþikliklerle adeta bir yamalý bohçaya dönmüþ olan, 12 Eylül faþist darbesinin ürünü bir Anayasa var. Seçimin galibi AKP’nin bilim insanlarýna hazýrlattýðý bir de ‘taslak’...



Konumlarýný, gizli-açýk ‘iktidarlarýný’ korumak için en baþýndan Anayasa deðiþikliklerine ayak direyen sivil-askeri bürokrasi ve yandaþ siyasi partiler sürekli bastýrýyordu zaten. Mevcut 12 Eylül Anayasasý’nýn korunmasý yönünde gösterilen bu ‘direnç’ de hazýrlanan tasarýnýn son þeklini alýp AKP ve hükümet tasarýsý olarak ortaya çýkmasýný sürekli engelliyordu. Ülkede yaþanan son ‘þiddet’ eylemleri, saldýrýlar yaþanmakta olan tartýþmalarýn önünü tümden kesti.



‘Sýnýr ötesi operasyon’, ‘harekât’, ‘terör’, ‘tampon bölge’ gibi ‘askeri’ terimler ve ‘þiddet’ kolayca gündelik yaþamýn dilini oluþturur oldu.



Oysa ki, sizlerle geçen hafta (6 Ekim Cumartesi) “Üniversite Öðretim Üyeleri Derneði" ve "78’liler Türkiye Giriþimi" tarafýndan Bilgi Üniversitesi Dolapdere yerleþkesi’nde düzenlenen; bilim insanlarý, aydýnlar, yazarlar, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katýlýmý ile gerçekleþen “Nasýl bir anayasa istiyoruz?” konulu toplantýyý paylaþmayý planlamýþtým bugün...



* * *



Biliyorsunuz, yeni bir anayasa yapýmýna yönelik ülkede baþlayan anayasa tartýþmalarý çok önemli bir giriþimin de beraberinde filizlenmesine olanak yarattý. Olanak yarattý diyorum, çünkü alevlenen bu tartýþma süreci giriþimi yarattý. Yoksa, sürekli 12 Eylül Anayasasý’ndan yakýnan, dönemin ve Anayasasýnýn en fazla maðduru olmuþ kesimlerinden halâ böylesi bir giriþim gelmeyecekti...



Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (DÝSK), Kamu Emekçileri Sendikalarý Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði (TMMOB) Türk Tabipleri Birliði (TTB), Türk Diþ Hekimleri Birliði, Türk Eczacýlarý Birliði ile Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müþavirler ve Yeminli Mali Müþavirler Odalarý Birliði (TÜRMOB) "Özgür ve Demokratik Bir Türkiye Yolunda Yeni Anayasa Giriþimi"ni oluþturdu, çalýþmalarýný sürdürüyor. Giriþimin uzmanlar kurulunda da, Prof. Dr. Ýbrahim Kaboðlu, Prof. Dr. Yýlmaz Aliefendioðlu, Prof. Dr. Ülkü Azrak, Prof. Dr. Ýoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Mesut Gülmez, Prof. Dr. Naz Çavuþoðlu, Doç. Dr. Bertil Emrah Oder, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Sezer, Dr. Tuncer Özyavuz ve avukat Fikret Ýlkiz bulunuyor.



Geçen hafta benim de çaðrýlý olarak katýldýðým, çok verimli geçen “Üniversite Öðretim Üyeleri Derneði" ve "78’liler Türkiye Giriþimi"nin düzenlediði ve yurda yayýlarak süreceði açýklanan “Demokratik, sivil, özgürlükçü Anayasa” çalýþmasý bu baðlamda çok önemli bir iþlev görecek. Tartýþmalarý sistemli ve sonuç almaya yönelik topluma yaymayý hedefleyen bu çalýþmayý düzenleyenleri buradan kutluyorum. Çok önemli bulduðumu bir kez daha ifade ediyorum.O kadar önemli ve yaþamsal ki; emek ve hak örgütlerinin, meslek örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin, solun, muhaliflerin ortak yarattýklarý, uzun tartýþmalar sürecinden geçirerek, imbikten süzülenleri biriktirerek oluþturacaklarý bir ‘Anayasa’ çalýþmasý hiç olmamýþtý Türkiye’de. Bu çalýþma sýký tutulur ve sonuçlandýrma baþarýsý gösterilirse; Türkiye’de muhaliflerin ‘kaderini’ bile deðiþtirebilir. Çalýþmaya katýlýmýn örgütlenmesi, hazýrlanýþ süreci, tartýþma boyutu, hepsi bulunabilecek en demokratik yöntemlerle gerçekleþtirilmiþ bir süreç ve sonunda ortaya çýkmýþ bir ‘Anayasa’. Hem de 'tüm canlý türlerinin' yaþam hakkýna saygý gösteren, 'insan türünün' doðadaki ayak izlerini azaltmayý hedefleyen, hak ve özgürlüklerin güvence altýna alýndýðý bir 'alternatif' anayasa... Düþünebiliyor musunuz?



Hayal etmesi bile güzel. Ama durum hayalden de öte. Çalýþma baþladý bile. Þimdi, dayanýþmayý, ortaklaþmayý, birlikte bir ‘toplumsal sözleþme’ yaratabilme becerisini, geleceði birlikte kurma heyecanýný ve baþarýsýný gösterme zamaný...

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.