SURİYE DEVRİMİNİN 1. YILDÖNÜMÜ

09 Aralık 2025 14:29 / 80 kez okundu!

 

 

"Havlamasını bilmeyen köpek sürüye kurt getirir. Suriye’nin başında böyle biri vardı. Yarım asırdır halkını baskı, zulüm ve talanla yöneten azınlık iktidarı bir faşist rejimin temsilcisiydi. Ama artık devrinin sonuna gelmişti. Barışçıl bir şekilde demokrasiye geçilmesini reddetti. Kendi halkına var gücüyle saldırdı. Bunu fırsat bilen emperyalistler aç sırtlan sürüsü gibi Suriye’ye doluştu. Zenginliklerini, tarihini yağmaladılar. Kimisi içerden kendilerine iş birlikçiler edinip kimisi diktatörü desteklemek bahanesiyle rejimin katliamına katıldılar."

 

 

***

SURİYE DEVRİMİNİN 1. YILDÖNÜMÜ

Havlamasını bilmeyen köpek sürüye kurt getirir. Suriye’nin başında böyle biri vardı. Yarım asırdır halkını baskı, zulüm ve talanla yöneten azınlık iktidarı bir faşist rejimin temsilcisiydi. Ama artık devrinin sonuna gelmişti. Barışçıl bir şekilde demokrasiye geçilmesini reddetti. Kendi halkına var gücüyle saldırdı. Bunu fırsat bilen emperyalistler aç sırtlan sürüsü gibi Suriye’ye doluştu. Zenginliklerini, tarihini yağmaladılar. Kimisi içerden kendilerine iş birlikçiler edinip kimisi diktatörü desteklemek bahanesiyle rejimin katliamına katıldılar.

Sonuçta bir milyondan fazla Suriyeli katledildi. Nüfusun üçte biri bu katliamdan kaçarak komşu ülkelere sığınmak zorundan kaldı. Ülke harabeye döndü. On sene boyunca halk büyük acılar çekti. En nihayet halk güçleri İdlib’ten yola çıkarak 13 gün içinde Şam’a kadar ilerleyip başkenti ele geçirdi. Diktatör tasını tarağını toplayıp Rusya’ya kaçtı. On yılı aşkın süren savaşta perişan hale gelen Suriye rejim ordusu direnemedi. Bir kısmı ülkeden kaçtı, bir kısmı teslim oldu, bir kısmı devrim güçlerine katıldı.

Suriye halkı bu devrime ’13 Gün Devrimi’ diyor. Şimdi ülkelerini yeniden inşa etmek, huzuru sağlamak, ülke bütünlüğünü koruyup yaraları sarmak üzere kolları sıvamış durumdalar. Yardıma, dost eline ihtiyaçları var. Kutlamaları izledim. On binlerce Suriyeli meydanlarda, sokaklarda. Coşkuyla kutlamalara katılıyor. Demek o kadar bezmişler. Hâlâ yoklukların üstesinden gelememiş olsalar da bir o kadar da mutlular. Devrime bağlılar. Cehennemim içinden geçmiş olduklarının bilincindiler. ‘Şu yok bu yok’ diye arıza çıkarmıyor, yönetimlerinin değerini biliyorlar. Allah yardımcıları olsun.

Türkiye başından beri Suriye halkının yanında oldu. Sığınmacılara kapılarını kapatıp onları ölümün kucağına itmedi. Şimdi de yeniden inşaları için en güçlü desteği veren ülke. Suriyeliler nankör değil, bunun değerinin farkında. 

Allah kimseye pusulayı şaşırtmasın. İslam’a karşıtlığı referans alanlar, bunu ‘ilericilik’ diye yutturmaya çalışanlar, 15 Temmuz’daki saldırıya nasıl ‘darbe’ kazanılan zafere de ‘devrim’ diyemedilerse Suriye halkının başındaki zalime de diktatör, kazanımlarına ’devrim’ diyemediler. Ama her zaman demokratik seçimlerle kazanmış olan cumhurbaşkanımızın yüzüne karşı ‘diktatör, darbeci, cuntacı’ diye açıkça bağırabiliyor hatta hakaretler edebiliyorlar. Karşılığında sadece hukuk yoluyla hesap soruluyor.

Zalim Beşar, bavulunu toplar, devlet hazinesini uçağına yüklerken Cumhurbaşkanımıza onunla konuşup anlaşmasını, onu kurtarmasını tavsiye ediyorlardı. Onlar her zaman Suriye halkının yanında değil, zalim diktatörün yanında durdular. Ona heyetler gönderip destek mesajları ilettiler. Ülkemize sığınan Suriyelilere karşı ırkçı söylemlerle kin kustular. Halkı onlara karşı kışkırttılar. Şimdi de Suriye halkının zaferine burun kıvırıyorlar. Suriye’yi yeniden karıştırmak isteyen şer güçlerinin oyunlarına destek oluyorlar. 

Eden bulur. En sağlam turnusol hayatın gerçekliğidir. Tarih kimin doğru kimin yanlış tarafta durduğunu, kimin hakikati kimin yalanı savunduğunu, kimin haktan kimin batıldan yana olduğunu şimdiden kayıtlarına geçirdi bile.

Firuz TÜRKER

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.