MEHMET UÇUM, “NASIL BÝR SOL?” SORUSUNA YANIT ARAMIÞ
15 Aralýk 2025 00:47 / 53 kez okundu!
Cumhurbaþkaný Baþdanýþmaný ve Cumhurbaþkanlýðý Hukuk Politikalarý Kurulu Baþkanvekili Mehmet Uçum, "sol" siyasetin tanýmýný ve Terörsüz Türkiye'ye geçiþ sürecinde yurtsever solun nasýl bir tutum benimsemesi gerektiðini AA Analiz için kaleme almýþ. "Türkiye'nin yaþadýðý tarihsel dönem bakýmýndan yurtsever solculuk, kayýtsýz þartsýz Terörsüz Türkiye hedefine destek vermeyi gerektirir. Bu konuda en ufak bir þüphe duymak, yurtsever sol perspektifle çeliþir."
***
MEHMET UÇUM, “NASIL BÝR SOL?” SORUSUNA YANIT ARAMIÞ
Son zamanlarda münfesih terör örgütünün kurucusu Öcalan'ýn ve bazý mensuplarýnýn da içinde olduðu bir sosyalizm ve sol tartýþmasý ortaya çýktý. Bu tartýþma için aslýnda genel sorulara ihtiyaç var. Bunun yerine ileri sürülen bazý jenerik tezler gerçek kabul ediliyor ve onlar üzerinden tartýþýlýyor. Bu da asýl sorunun dogmatik bir sol bakýþ açýsý olduðunu gösteriyor.
Konuya girmeden bir parantez açmak gerekirse öteden beri var olan sol ve sað kavramlarýnýn Türkiye'ye yabancý olduðu tartýþmasý önemlidir. Hatta günümüzde dünyada da sol ve sað þeklinde siyasi konumlanmanýn miadýný doldurduðu iddialarý da dikkate deðer yaklaþýmlardýr ancak bu tartýþmalar olmakla birlikte en azýndan siyasetin ana akslarý sað ve sol olarak nitelendiði sürece ya da bu kavramlara ihtiyaç devam ettikçe sol siyaset de varlýðýný sürdürecektir.
Anlamlý bir tartýþma için her dönem konuþulan ama bugün için daha da önemli olan þu soruyu sormak gerekir: Politik açýdan solun günümüzdeki karþýlýðý nedir?
Elbette devamýnda da Türkiye'de "Genel politik tanýma uygun bir sol var mýdýr?" sorusu gündeme gelebilir.
Politik açýdan sol
21. yüzyýlda sýnýf esaslý solculuðun ortadan kalktýðý veya gücünü yitirdiði tezi çok güçlü olgularla ileri sürülüyor.
Hakikaten kapitalizmin son elli yýllýk dönüþümü toplumsal yapýlarý kökten deðiþtirdi. Bu deðiþimde teknoloji, iletiþim ve ulaþýmdaki geliþmeler, dünyayý küresel sermayenin nesnesi haline getirdi.
Emek sermaye temel çeliþkisinin yerini, insanýn özgürleþmesiyle, baskýcý otoriteler arasýndaki çeliþki aldý.
Klasik iþçi sýnýfýnýn yerini emeðe dayalý farklý sýnýfsal katmanlardan oluþan toplum, iç sermayenin yerini küresel egemenlikten pay alan, kendi içinde de çatýþan ve ulusal sermayeleri de kontrol altýna almaya çalýþan küresel sermaye güçleri aldý.
Belirteyim ki burada söylenen sýnýflarýn bittiði deðildir. Solun iþçi sýnýfýna dayalý siyaset döneminin kapandýðý veya marjinalleþtiðidir. Diðer bir deyiþle, klasik iþçi sýnýfý esaslý sol tezinin aslýnda baþarýsýz olduðu, hiçbir zaman realize olamadýðý, hep öncü/kadrocu bir hareketin söyleminde kaldýðý ifade ediliyor.
Batý'da iþçi sýnýflarý, öncü gruplarýn kitlesi olmaktan ve nihayetinde seçmeni olmaktan öteye gidemedi, iktidar öznesi olamadý. Sonrasýnda da sýnýflarýn karakteri çok deðiþti, temel çeliþkinin ve çeliþkilerin baðlamý kökten yenilendi yoksa kapitalizmin ekonomik yapýsý, elbette nesnel dinamikleri gereði sýnýf iliþkileri üretir. Bu durum adeta bir zorunluluktur. Fark, artýk ütopik kabul edilen sýnýf esaslý solculuðun yerini daha gerçekçi olan toplumsal sol siyasetin almasýdýr yani sýnýf esaslý solun bittiði tespiti ya da iddiasý, sol siyasete olan ihtiyacýn bittiði anlamýna gelmez.
Bu noktada, sýnýf esaslý solculuktan toplum esaslý solculuða geçildiði söylenebilir. Sol siyasetin sosyolojik kapsamýnýn geniþlediði tespiti tam da buna yöneliktir. Bu baðlamda günümüzde sol siyaseti belirleyen üç ana mecra ve temel bir kimlik olduðu söylenebilir:
Birincisi, devlet ve halk/vatandaþ iliþkileri mecrasý.
Ýkincisi, devletle sermayenin iliþkisinde devletin rolü mecrasý.
Üçüncüsü ise sosyal politikalar mecrasý.
Temel kimlik açýsýndan ise enternasyonel deðil yurtsever sol.
Halk/vatandaþ-devlet iliþkisi
Günümüzün sol siyaseti, devletin siyasal sistem olarak iþleyiþinde halkýn iradesini merkeze alan yaklaþýmlara sahip olmak anlamýna gelir. Halkýn iradesini siyasal sistemin merkezine almak demek, güçlü ve derin bir demokrasi anlayýþýyla hareket etmeyi gerektirir. Günümüzde vatandaþ inisiyatifine dayanan geliþmiþ bir demokrasi, ana perspektiftir. Bunun asli savunuculuk görevi, sol siyasete ait olmalýdýr.
Yalýnkat ve halka mesafeli demokrasi anlayýþlarýna karþý çok katmanlý ve her katmanda halkýn iradesine göre iþleyen, vatandaþý sadece seçmen olarak deðil iki seçim arasý dönemde aktif siyasi özne haline getiren bir demokrasi anlayýþý, sol siyaset tarafýndan geliþtirilip hayata geçirilebilir.
Hak ve özgürlük alaný da bu mecrada yer alýr. Halkýn iradesine ve vatandaþ inisiyatifine dayalý demokrasiyi geliþtirmek, ayný zamanda hem yeni hak ve özgürlükler alanlarýnýn açýlmasýný hem de mevcut hak ve özgürlüklerin geliþmesini saðlar. Bu açýdan bakýldýðýnda Türkiye'de 16 Nisan 2017'de referandumla kabul edilen anayasa deðiþikliði, toplum esaslý sol bir deðiþimdir.
Devlet-sermaye iliþkisi
Kapitalizm koþullarýnda iþleyen bir devletin egemen ekonomik güç olan sermaye ile iliþkisi, sol siyaset açýsýndan temel ayýrt edici alanlardan bir diðeridir. Ekonomik egemenliðin her halükarda siyasi egemenliði belirlediði þeklindeki vülger determinizmden bakýlmadýðý sürece, kapitalizm koþullarýnda ekonomi ve siyaset alanlarýnýn özerklik imkanýna sahip olabileceði kabul edilir.
Elbette küresel yeni sömürgeciliðin siyasi aktörleri olan ve ekonomik egemenlik savaþýnda taþýyýcýlýk yapan bazý ulusal devletlerin sermayenin kontrolünde olduðu gerçektir. Amerika Birleþik Devletleri (ABD), Ýngiltere, Almanya ve Fransa, sermaye kontrolündeki güçlü devletlere örnektir. Bu ülkeler açýsýndan sol siyaset ancak sermaye kontrolündeki devletleri sermayeden özerkleþtirme çabasý üzerine þekillenebilir.
Çin ve Rusya, sermaye kontrolünde olmayan, sermayeyle iliþkiyi iþbirliði þeklinde yürüten ama siyasal sistemlerinin iþleyiþi açýsýndan demokrasiye mesafeli devletlerdir. Bu ülkelerde sol siyasetin etkili olacaðý mecra, devletin siyasal sisteminin iþleyiþinde halkýn iradesini güçlendirme mecrasýdýr.
Özetle, günümüzde sol siyasetin sermayeye bakýþý, düþmanlýk ve husumet olmak zorunda deðildir. Bununla birlikte sol siyaset, sermaye kontrolündeki devlet olmaya da karþý durmalýdýr. Bu nedenle, devletin sermayeyle iliþkisini kontrol deðil iþbirliði iliþkisi olarak düzenlemesi ve özerk alanýný korumasý, sol siyasetin temel yaklaþýmlarýndan biri olarak kabul edilebilir. Nihayetinde devlet gerek duymasý halinde regülasyonlarla sermayenin hareket alanýný ülkesel açýdan zarar verici sonuçlar doðurmayacak þekilde ama toplum lehine düzenleme yetkisine de sahip olmalýdýr. Kapitalizmin toplum açýsýndan zarar verici sonuçlarýna karþý tedbir alabilmelidir.
Bu yönüyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sermaye devleti deðil sermayeyle iþbirliði yapan, demokraside karar kýlmýþ bir devlettir. Bu özellikleri sebebiyle sermaye kontrolündeki Batý devletlerinin karþýsýnda tüm toplumlara alternatif sunabilir. Özellikle 21. yüzyýldaki pratikleriyle toplumsal karaktere sahip demokratik bir devlet örneði ortaya koyma imkanlarý çok fazladýr. Bu baðlamda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin antiemperyalist niteliðini, demokratik özelliklerini, toplumsal karakterini ve kamucu yönünü güçlendirmek, tam da sol siyasetin yapabileceði bir þeydir.
Sosyal politika yaklaþýmlarý
Herkesin gelir güvencesine sahip olmasý, genel olarak fýrsat eþitliði, çalýþanlar bakýmýndan adil bir asgari ücret, ücretsiz saðlýk hakký, ücretsiz eðitim hakký, eksiksiz sosyal güvenlik hakký, dezavantajlý kesimlere ve özel sosyal gruplara ilave destekler, farklý sosyal yardým imkanlarýnýn geliþtirilmesi, çalýþma hakkýnýn eksiksiz gerçekleþtirilmesi, toplumda gelir gruplarý arasýndaki farklarý yukarýya doðru azaltacak adil bir gelir daðýlýmý sistemine geçiþ gibi birçok sosyal adalet yaklaþýmlarý, bu mecrada sol siyasetin yüklenmesi gereken görevlerdir. Bu noktada, özellikle 21. yüzyýlda Batý'nýn refah toplumlarý çöküþe geçip sosyal devletleri hýzla aþýnýrken Türkiye'nin sosyal devlet niteliðini güçlendiren kapsamlý sosyal politikalarý hayata geçirmesi, dikkate deðer bir durumdur.
Yurtsever sol
Sýnýf esaslý solculuðun tarihte önemsizleþmesiyle birlikte enternasyonel solculuk da etkisizleþmiþtir. Elbette sol siyaset, uluslararasý iliþkiler içinde olabilir ancak artýk bu, kimliksiz, anonim bir iliþki biçimi deðil kendi yurdunun ihtiyaçlarý üzerinden, eþit haklý kurulan iþbirliði iliþkileridir. Bu nedenle günümüzde yurtsever olmak, solun uluslararasý toplum baðlamýnda belirleyici kimliðidir. Yurtseverlik, yerliliði ve milliliði kapsar ancak yurtsever sol politikalar, evrensel deðer sistematiðinde yer alan geliþtirici normlarý da içerecek þekilde kurulur. Bununla birlikte, yurtseverliðe karþý ideolojik saldýrý aracýna dönüþtürülen göstermelik insan haklarý retoriðine karþý açýk ve net tutum almak, yurtsever solun görevleri arasýndadýr. Antiemperyalizm ise yurtsever solun temel karakteridir.
Türkiye açýsýndan yurtsever solun ayýrt edici niteliklerinin baþýnda, Türkiye'nin coðrafi bütünlüðüne ve siyasi birliðine sahip çýkmak, Türkiye'ye yönelik yürütülen küresel emperyalizmin projelerine karþý antiemperyalist çizgiyi tavizsiz savunmak ve terörü ilelebet sona erdirmek gelir.
Türkiye'de sol var mý?
Türkiye'nin son 150 yýllýk tarihinde sýnýf esaslý solculuk yapan akýmlar, tabansýz bir kadro hareketinden baþka bir noktaya gelememiþlerdir. 1980 öncesi kýsmen geliþen (merkezinde eski TKP'nin olduðu ve DÝSK'e dayanan) sýnýf esaslý solculuk dahi niceliði bir miktar geniþ kadro hareketi olmanýn ötesine geçememiþtir. Dolayýsýyla, Türkiye'de hiçbir zaman iþçi sýnýfýna dayanan sosyolojik bir güçle sýnýf esaslý sol siyaset olmamýþtýr, olamamýþtýr. Kadrocu siyasetlerin bir kýsmý hayali devrim peþinde koþarak, sosyolojik ve siyasal gerçekliðin uzaðýnda kalarak önemsizleþip gitmiþlerdir. 1985'ten itibaren kendini yenilemeye çalýþan barýþçý sol akýmlar ise yenilenme süreçlerini sönümlenmeyle tamamlamýþlardýr. Cumhuriyetle birlikte devletin kuruluþu, sýnýf temelli olmadýðý, zaten sermaye birikimi olmadýðýndan böyle bir sýnýf temeli de bulunmadýðý için bürokrasiye dayanmýþtýr.
Bürokratik devlet, uzun süre halký Batýcý ideolojiye göre þekillendirme görevi üstlendiði için halk karþýtý uygulamalarýn merkezi olmuþ ve bir tür bürokratik oligarþi doðmuþtur. Bu da halka mesafeli bir devlet iþleyiþi üretmiþtir.
Cumhuriyetin kuruluþunda antiemperyalizm ve tam baðýmsýzlýk perspektifi olarak ortaya çýkan siyasal yönelim dýþýnda ne sýnýf ne de toplum esaslý solculuða yaklaþan hiçbir politik yaklaþým yoktur.
CHP, hiçbir zaman sýnýf esaslý solculukla ilgili olmadýðý gibi toplum esaslý solculuða da yakýnlýk göstermemiþtir. Devlet ve halkýn iliþkisinde hep halk karþýtý pozisyonda yer almýþtýr. Sermaye-devlet iliþkisi konusunda özellikle devlet, zenginlerine ne zaman ihtiyaç varsa iradesini teslim etmiþtir. 21. yüzyýldaki CHP ise temsil alanlarý itibarýyla yurtsever kimliðe dahi karþýt pozisyona gelmiþtir.
Kadro hareketleri þeklinde geliþen ve darbeci gelenek içerisinde yer alan kendine sol diyen akýmlar ise her seferinde halk karþýtý pozisyona düþmüþlerdir.
Kimlik meseleleri üzerinde sol retoriði kullananlarýn hiçbir zaman ne sýnýf ne toplum esaslý sol pratikler içerisinde olmadýklarý da bilinen bir gerçektir.
Daha da önemli olan husus, bugün Türkiye'de kendine sol diyen, büyüðünden küçüðüne birçok siyasal akýmýn adeta emperyalizmin aparatlarý haline gelmesi ve açýkça antiemperyalist çizgiden vazgeçmiþ olmalarýdýr. Antiemperyalist olmayan bir siyasal akýmýn sol olmayacaðý bellidir. Bu nedenle, neoliberal ve/veya Batýcý çizgide olup kendilerini sol diye niteleyen kiþilerin ve akýmlarýn gerçekte sol siyasete sahip olmadýklarý da bariz bir gerçektir. Diðer bir deyiþle, liberal sol veya batýcý sol olarak nitelenen yaklaþýmlar, mandacý zihniyetin siyasi görünümünden baþka bir þey deðildir.
Görüldüðü üzere Türkiye'de gerçek anlamda kendini yurtsever sol demokrat olarak kimliklendiren veya buna layýk olan güçlü bir sol siyasal akým yoktur.
Ancak günümüzde solun ayýrt edici karakterlerine bakýldýðýnda antiemperyalizm, yurtseverlik, darbe karþýtlýðý, mültecilerin korunmasý, kadýn haklarý savunuculuðu, gençliðe sahip çýkýlmasý, güçlü sosyal politikalar gibi temel sol yaklaþýmlar üzerinden deðerlendirildiðinde siyasi niteleme açýsýndan olmasa dahi siyasi pratik bakýmýndan sol ilkelere daha uygun hareket eden liderin Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, sol politikalara yakýn olan partinin AK Parti olduðu pozitif bir tespit olarak söylenebilir.
Yurtsever sol ve Terörsüz Türkiye
Konuyu Terörsüz Türkiye hedefi ve sol yaklaþým ne olmalý üzerinden ele alýnca öncelikle Türkiye'de kendine "solcu" diyen çevrelerin durumuna bir göz atmak gerekir. Gerçek ve sahte sol akýmlara iliþkin bir tespit yapýlmadan Türkiye'de olmasý gereken gerçek solun Terörsüz Türkiye hedefi ve demokrasiyi ilerletme perspektifi açýsýndan durumu tam ifade edilemez.
Sol adýnýn istismarý
Solculuk nitelemesi öyle bir hale geldi ki solun varoluþ esaslarýna kökten aykýrý birçok fikri sapma ve karþýt akým, solculuk olarak pazarlanýr oldu. Bunlardan öne çýkanlara bakarsak solculuðu istismar eden akýmlarýn isimlerini þu þekilde sýralayabiliriz:
Sermaye solculuðu,
Liberal solculuk,
Neoliberal solculuk,
Batýcý solculuk,
Foncu solculuk,
Küreselci solculuk,
Gayrimilli solculuk,
Irkçý solculuk,
Devlet düþmaný solculuk,
Ýnsan karþýtý solculuk,
Cinsiyetsizcilik solculuðu,,
Arkaik dogmatik solculuk
Duruma ve baðlama göre bu liste uzayýp gider. Bu sapma akýmlarýn bazýlarý iç içe, bazýlarý tek baþýna ortaya çýktý. Hepsinin marjinal de olsa az çok bir karþýlýðýnýn bulunduðu ve gerçek sol gibi savunulduðu görülüyor. Oysa bunlarýn tamamý sahte soldur. Sol adýný istismar eden sapma akýmlardýr.
Ýþin aslýna bakarsak bir yandan içinde yaþanýlan ülkenin ve toplumun tarihinin, deðerlerinin, inançlarýnýn karþýsýnda yer alýp öte yandan sol olunamaz.
Toplumsal adalet savunulmadan solculuk yapýlamaz.
Seçkinler yönetimiyle sol yan yana gelemez.
Ýnsana düþman olarak veya insanýn korunmasýný göz ardý ederek sol adýna hayvan haklarý veya insan doðasýný reddederek baþka bir hak (!) savunulamaz.
Sermaye sözcülüðüne soyunarak solculuk ve özgürlükçülük taslanamaz.
Ayrýca milli devleti sahiplenmek ve sol fikirlerle etki etmek için çaba göstermek yerine devlet karþýtlýðýný yüceltmek, solculuk deðil ancak ülke düþmanlýðý olur.
Yurtsever sol ve demokrat olmak
Ülkeye baðlýlýk (yurtseverlik), sosyal adalet (sol sosyal politikalar) ve halkýn iradesi (demokrasi) üzerinden bakýldýðýnda günümüzdeki solculuk açýsýndan öne çýkan temel ihtiyacýn yurtsever sol demokrasiyi savunmak olduðu anlaþýlýyor.
Yine yapýcý geleneðe, inanç deðerlerine, ülke tarihine, ülkenin siyasi, sosyal, kültürel ve hukuksal birikimine sahip çýkmak gibi yerli sol yaklaþýmlar, bugünün sol dünya görüþünün en çok iþleyen unsurlarýna dönüþtü.
Kamuculuðu, kamu malýnýn amaca uygun kullanýlmasýný ve sosyal politikalarý desteklemek, tam baðýmsýzlýktan yana ve antiemperyalist olmak ise her zaman solun en önemli ayýrt edici özellikleri arasýndadýr.
Kapitalizmin uluslar ve insanlýk için ortaya çýkardýðý her türlü zarar verici sonuca karþý mücadele etmeye gelince bu mücadele, her dönem olduðu gibi bu dönem de solun en önemli görevidir.
Tüm bunlar dikkate alýndýðýnda bugün ana akým solculuk, yurtsever sol demokrat olmak þeklinde tanýmlanabilir.
Terörsüz Türkiye ve demokrasi reformu
Þiddetin gerek terör olarak gerekse sosyal ve bireysel þiddet þeklindeki varlýðýný ülkelerin hayatýndan, toplumun ve bireyin yaþamýndan tasfiye etmek, günümüzde önemli bir sol perspektiftir. Bunun için Türkiye'nin yaþadýðý tarihsel dönem bakýmýndan yurtsever solculuk, kayýtsýz þartsýz Terörsüz Türkiye hedefine destek vermeyi gerektirir. Bu konuda en ufak bir þüphe duymak, yurtsever sol perspektifle çeliþir.
Halkýn iradesini güçlendirecek, ulusal birliði tam güvenceye kavuþturacak demokrasi ve hukuk reformlarýný talep etmek ve reform süreçlerine katýlmak, bugün yurtsever sol demokrat olmanýn temel ölçütlerinden biridir. Bu nedenle, Terörsüz Türkiye hedefine ulaþtýktan sonra en geniþ sosyal ve siyasi uzlaþmayla hazýrlanmasý istenen ve beklenen yeni anayasa sürecinde yer almak, katký sunmak, Türkiye'nin tüm yurtsever sol demokrat çevrelerinin tarihsel görevidir.
Mehmet UÇUM
(Cumhurbaþkaný Baþdanýþmaný ve Cumhurbaþkanlýðý Hukuk Politikalarý Kurulu Baþkanvekili)
Anadolu Ajansý © 2021



