Tarihi Çaðrý, Bilinç Kýrýlmalarý ve Derin Yanlýþlýklar - Ömer ALTAÞ

07 Nisan 2025 11:36 / 164 kez okundu!

 

Tarihi Çaðrý, Bilinç Kýrýlmalarý ve Derin Yanlýþlýklar - Ömer ALTAÞ

 

Auguste Comte, yaklaþýk iki yüzyýl önce sosyal bilimlerde de doða bilimleri gibi matematiksel kesinliðin olabileceðini düþündü.

Bu nedenle sosyal olaylarý açýklayan bilim dalý için baþlangýçta sosyal fizik kavramýný kullandý.

Hatta aydýnlanmanýn verdiði sarhoþlukla pozitivist bir din inþa etmek istedi...

 

*****

 

Tarihi Çaðrý, Bilinç Kýrýlmalarý ve Derin Yanlýþlýklar 

 

Ay Altý Evren

Auguste Comte, yaklaþýk iki yüzyýl önce sosyal bilimlerde de doða bilimleri gibi matematiksel kesinliðin olabileceðini düþündü.

Bu nedenle sosyal olaylarý açýklayan bilim dalý için baþlangýçta sosyal fizik kavramýný kullandý.

Hatta aydýnlanmanýn verdiði sarhoþlukla pozitivist bir din inþa etmek istedi.

Sosyolojinin sayýsallaþtýrýlamamasý Comte’nin giriþimini boþa düþürdü.

Sosyal ve siyasal olaylarda beklentilerin, tahminlerin ve önyargýlarýn dýþýnda sýra dýþý geliþmelere tanýk oluyoruz.

Adam Smith bu dýþ etkiyi ekonomi bilimi için ‘görünmeyen el’ olarak kavramsallaþtýrdý.

Meteoroloji gibi sosyal olaylarýn da ‘ay altý’ bir evreni var.

Bu evrende kendine özgü kurallarla iþleyen ayrý bir organik düzen var.

O düzen zaman zaman tahminleri, kanaatleri, önyargýlarý ve komplo teorilerini boþa düþürüyor.

Tüm olaylarý big brother’in iradesi ile açýklayanlar çoðunlukla yaþadýklarý þokla baþ baþa kalýyor.

Hatta senaryosunu kendilerinin yazdýðý filmde aslýnda ne olduðunu anlamaya çalýþan nice yapýmcýlar görüyoruz.

Ay altý evrenden mülhem Türkiye yeni bir misyona hazýrlanýyor.

Uluslararasý atmosfer, Türkiye’yi içerdeki kronik sorunlarý çözmeye mecbur býrakýyor.

Tabi olarak bunu önce Devlet iradesi görüyor.

Böyle olunca devlet öngörülü ve proaktif olmak zorunda kalýyor.

Bu öngörülerden biri, bir bütün olarak kalabilmenin baþat þartýnýn iç egemenliðin ivedilikle tahkim edilmesine baðlý olmasý.

Bugüne kadar iç egemenliðin önündeki en büyük engel Kürt meselesiydi.

Kürt meselesi tek parça olarak kalabilmenin ilk koþuludur.

Kürt meselesi üzerinden var olan terör mekanizmasý behemehal çözülmelidir.

Defalarca baþarýsýzlýða uðratýlmýþ çözüm arayýþý için bu kez devlet bünyesinde en uygun ismin ya da yapýnýn inisiyatif almasý doðru olurdu.

Ýsabetle Devlet Bahçeli ön aldý ve PKK liderine çaðrý yaptý.

Siyaset bilimi ters köþeden gol yemiþti.

Belki de Bahçeli 1 Nisan þakasýný erken yapmýþtý.

Dört ay sonra Öcalan, “silah býrakýn örgütü feshedin” dediðinde bunun bir þaka olmadýðý ortaya çýktý.

ÝBB olaylarý bu tarihi olguyu perdelese de olgunun enerjisi, siyasal perspektiften sýð, sýradan ve olaðan içerikli ÝBB olaylarýný geride býrakacak ve ana gündem olarak yoluna devam edecek.

Öyleyse bu tarihi olgu ne kadar kritik edilirse yeridir.

Bunun için þimdilik sadece iki noktaya dikkat çekeceðim.

Kavram Bilinci; Milliyetçilik Örneði

Türk aydýnlarý uzun süredir Batýlý tercüme kelime ve kavramlarla ve bu kelime ve kavramlarýn Batý iklimindeki anlamýyla düþünüyor.

Bu nedenle Türkiye’de yaþýyorlar Türkçe konuþuyorlar ama hükmen Batýcýlýðýn havuzuna su taþýyorlar.

Bu durum býrakýn özgün olmayý engellemeyi, alinasyonu ve kendine yabancýlaþmayý derinleþtiriyor.

Beri taraftan vesayet rejiminin dýþladýðý toplumsal kesimlerden Ýslamcýlýk ve Solculuk ayrý ayrý kendi cephelerinden yabancýlaþmayý artýrdý.

Ýslami hareketler tarihten miras paket Ýslami kelime ve kavramlarý sözde cahiliye toplumuna dayattý.

Milliyetçilik bu kavramlardan biri.

Ayet ve hadislerin ikrah ettiði ýrkçýlýk kavramý Türk toplumunda farklý içeriðe sahip olan Milliyetçi olgunun üzerine beton blok gibi býrakýldý.

Altta kalanýn caný çýktý.

Ýslami olarak bile Türkiye’deki milliyetçilik ile küresel klasik ýrkçýlýk, milliyetçilik ve ulusçuluk birbirine eþitlenemez.

Sol hareketler de milliyetçileri sekter sosyalist bakýþla yekten faþizmle eþitlediler.

Bu kaba analizlerin maddi manevi maliyeti yüksek oldu.

Tarihi çaðrý ile bir olguyu bir daha test ettik ki;

Türk Milliyetçiliði Türkçülük kavramýna eþit deðil.

Türk tipi Milliyetçilik ulusçuluk kavramýna eþit deðil.

Türk milliyetçiliði Türk ýrkçýlýðýna da eþit deðil.

Milliyetçilik Fransýz tipi ulusçuluða ve ýrkçýlýða eþit olsaydý MHP parti olarak bu tarihi çýkýþý yapmazdý, yapamazdý.

Kadrolarýnda ve tabanýnda dramatik kayýplar yaþardý.

Çünkü görüyoruz ki her fikir dönüþüyor ama dünyanýn her yerinde ýrkçýlýk kendini koruyor ve olduðu yerde kalýyor.

Türk milliyetçiliðindeki bu ilerici ve pozitif dönüþüm onlarý ýrkçýlýktan ve ulusçuluktan kökünden koparýyor.

Türkiye’de milliyetçilik ana akým olarak en fazla devletçilikle eþitlenebilir.

Böyle olunca milliyetçiliðin anlam zenginliðini ve özgünlüðünü retrospektif olarak da anlýyoruz.

Türk tipi Milliyetçilik olgusal olarak içinde vatanýn, milletin, Anadolu’nun, Balkanlarýn, Ýslam’ýn, Türki coðrafyanýn, Atatürkçülüðün, Kýzýl Elma’nýn, Turan’ýn, Selçuklunun, Osmanlýnýn ve diðer toplumsal kesimlerin ve tutumlarýn olduðu bir mozaik.

Milliyetçilik Cumhuriyet’in beka travmasýný benliðinde taþýdý. En duyarlý yönüyle yaþadýðý travmanýn etkisinde sosyal-siyasal hayatta yer aldý. Bu nedenle etnik temelde deðil bölünme korkusu üzerinden Kürt sorununa karþý tutum belirledi.

Ýþte bu mozaik olgusallýk toplumsal olarak Türkler ve Kürtler arasýnda bir uçurumun ya da iki ayrý evrenin oluþmasýný engelledi.

Toplum vesayet rejimini en güçlü olduðu cephede yendi.

Devlet ise þimdi bu vasatý taçlandýrmaya çalýþýyor.

Sürecin nasýl ilerlediði ve yeni anayasa çalýþmalarýnýn içeriði vesayetin hala etkin olup olmadýðýnýn bir göstergesi olacaktýr.

“Türkler ve Kürtler”; Galat-ý Meþhur

Ýktidardaki ve muhalefetteki çoðu siyasi sýkça ve hala ayný sýralamayla “Kürtler ve Türkler” þeklinde bir tanýmlama ile konuþuyor.

Bu taným hatalý bir tanýmlama ve bu dil yanlýþ bir dildir.

Açalým;

Kürtler Türkiye’de baþlý baþýna bir olgu olarak açýk bir realiteyi ifade eder.

Bu realite Türkiye’de Kürtlerin temel hak ve hürriyetler noktasýnda baskýya maruz kalmasýndan kaynaklanýr.

Bu nedenle Kürtler ifadesi tek baþýna hem sosyolojik olarak hem siyaseten doðru bir ifadedir.

Ancak Kürtler derken karþýtýnda Türkler þeklinde bir tanýmlama yapmak hem sosyolojik olarak hem de siyasi olarak yanlýþtýr.

Evet Türkler etnik bir gruptur, bu etnolojinin konusudur ve doðrudur.

Ancak Türk kavramý Türkiye’de etnik anlamý aþan özgün bir içeriðe sahiptir.

Türk milleti Türkleri de içine alan mozaik bir bütündür.

Türkiye’de Türk kavramý bir asýr boyunca uluslararasý kamuoyunda hukuki ve örfi teknik bir içerik kazanmýþ, etnik bir taným olmanýn çok ötesine geçerek norm olmuþ ve geri döndürülemez anlam zenginliðiyle siyaset üstü bir konum kazanmýþtýr.

Uluslararasý perspektif bu bakýþ açýsýnýn en önemli delili ve referansýdýr:

Tüm inanýþlar ve tüm etnisiteler dahil Türkiye Cumhuriyeti devletinde yaþayan vatandaþlarýn tamamýna defacto Türk denir.

Hukuki olarak da yeni anayasa bu defacto halin teminatý olmalýdýr.

Bu nedenle sosyoloji ve siyaset bilimi kriterleri açýsýndan Türklük ifadesi Kürtlük ifadesinin karþýsýna konulamaz.

Tanýma dair eleþtiriyi eþitlik ilkesi ile analiz etmek basiretsizliktir.

Bu analiz ya iyi niyetli deðildir ya da bir tür safdilliktir.

Kürtler ve Türkler ifadesi kalýp olarak politik bir ifadedir ve PKK dilidir.

Etno-akademik çalýþma haricinde Türkler kavramýný indirgeyerek Kürtler kavramý ile yan yana getirmek; bölünmeyi uluslararasý kamuoyunda meþrulaþtýrmak, toplumu ayýrabildiði kadar ayýrmanýn ve iç savaþýn kaldýrým taþlarýný döþemek için tasarlanmýþtýr.

Bu nedenle iyi niyetli deðildir.

Biçim ve içerik olarak ayný olmayan iki þeyi kýyaslamak teknik olarak sorunludur. Bu sorunlu kýyasýn adý edna kýyastýr.

Edna kýyas siyaseten yapýlýrsa manipülasyon olur.

PKK etkisiyle oluþan Kürdist terminoloji bu nedenle manipülatif bir karaktere sahiptir.

Bu anlaþýlýr bir durum.

Anlaþýlmasý zor olan Türkiye’de terörü dýþlayan aydýnlar, muhalefetteki ve iktidardaki siyasetçilerin de bu tanýmý pervasýzca kullanmasýdýr.

Bu taným bazen yaranma içerir.

Bu dil bazen safdillik içerir.

Bu kýyas açýk cehalet içerir.

Cumhuriyet tarihi boyunca yaþanan sorunun adý Kürtlerin ve Türklerin çatýþmasý deðildir.

Hatta bu çatýþma devlet ve Kürtler olarak da tarif edilemez ve edilmemelidir.

Bu çatýþmanýn baþlýðý Kemalizm ve Kürtlerdir.

Bu çatýþmanýn en doðru ve en iyi tanýmý ise; Askeri Bürokratik Vesayet Rejimi ve Kürtlerdir.

Bu sorun tek baþýna Kürt sorunudur. Karþýsýnda ise bir topluluk, bir halk, bir millet ya da bir etnik unsur yoktur.

PKK ile ayný dalga boyunda olan mutlak Batý hegemonyasý, içerdeki Batýcýlýk ve Batýdan çok Batý aþký bu yanlýþýn sadece PKK evreninde deðil PKK dýþý evrende de sürdürülmesine neden oldu.

DEM partililer artýk bu kalýbý terk etmeli.

Savaþ (þerr), düþman (dujmýn), TC (týrk) vb. gibi ancak iki düþman devlet arasýnda kullanýlacak kelime ve kavramlarý içeren konvansiyonel literatürlerinden etap etap uzaklaþmalýlar.

Bu galat tanýmlamalarla bir ömür geçirdiklerinden hýzlý bir geçiþ realiteye uygun görünmese bile bu farkýndalýk içinde olmalarý önemli olacaktýr.

Kendi kitleleri önünde konuþurken stratejik olarak bir süre daha benzer dili kullanmalarý gerektiði savunusu belki mazurdur.

Daha sonrasý ve daha fazlasý makul ve mazur olmaz.

Hem muhalefetin hem de iktidarýn metin yazarlarý hazýrladýklarý metinlerde özenli olmalý hem sürece uygun bir dil kullanmalý hem de fasit kýyas içeren ezber deyimlerden uzak durmalýlar.

Türkler ve Kürtler deyimi galatý meþhurdur.

Bu deyim entelektüel yetersizliði nedeniyle Türk sosyolojisi ve Türk siyaset bilimi literatüründen çýkarýlmalýdýr.

Ana dilde çokluk anlamsallýkta ortak dil.

Vatandaþlýk temelinde eþitlik.

Ülke ve toplum temelinde sonuna kadar özgürlük, adalet, hukuk ve demokrasi!

 

Ömer ALTAÞ

04.04.2025

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.