Kayda geçsin!

22 Haziran 2008 16:45 / 1625 kez okundu!

 

Eþ dost ziyareti, saðlýk kontrolü, çeþitli etkinliklere katýlma, 'genç yaþam savunucularý' ödül töreni falan derken, doðduðum ve büyüdüðüm kent Ýzmir ziyaretim biraz uzun sürdü. Artýk yaþadýðýmýz kent Ýstanbul'a dönme zamaný... Sýcaklar da nasýl bastýr

* * *



Alýn size konu. Ne oldu Ankara'nýn suyu mesela. Aydýnlandý mý konu? Melih Gökçek'in Ankaralýlara haber vermeksizin içirmeye baþladýðý Kýzýlýrmak'ýn suyu, zehirli mi, deðil mi? ASKÝ, ODTÜ'den rapor aldýk "temiz" diyor. ODTÜ Rektörü Ural Akbulut ise, "Normalde bir milyonda en fazla 10 birim arsenik olabilir. Ancak Kesikköprü'den alýnan numunelerde 13 ila 18 birim arasýnda arsenik çýktý. Bu 'zehir' demek" diyor. Gel de serinle þimdi. Mümkün mü Türkiye'de serinlemek bu yaz sýcaðýnda. Hangi konuya el atsan sýcak, hem de sýmsýcak...



* * *



Melih Gökçek, kendisini "Ankaralýlara 'zehirli su' içirmekle eleþtirenlere tatmin edici cevap veremeyince, kaçamak yapýp Ýzmir'in suyunda 'daha fazla arsenik' olduðunu ileri sürüyor. "Ýzmir'in üç ayrý yerinde su tahlili yaptýrdým, iki ayrý yerde arsenik oranlarýnýn 39 ve 38 çýktý. Dünya Saðlýk Örgütü'nün kabul ettiði oran 10'dur" deyiveriyor. Gel de çýk iþin içinden þimdi... Yaþamsal öneme sahip bu konu, cývýk bir "siyasi parti" mücadelesine dönüþtürülerek, toz duman arasýnda sorunun özü perdelenmek isteniyor. AKP'li Belediye, CHP'li Belediye...



* * *



Ülkede iyi ki, en temel 'canlý haklarýný', dil, din, ýrk, ülke, milliyet farký gözetmeden algýlayanlar var da, konunun 'cývýtýlma' boyutunda kaybolmasýnýn biraz olsun önüne geçilebiliyor.
Ýþte bunlardan biri, EGEÇEP'in geçen dönemki sözcüsü Arif Ali Cangý. Bu kez "Efdemçukuru davacýsý" ve davacýlarýn vekili sýfatý ile olayýn gerçek boyutunu kamuoyunun dikkatine sunmaya çalýþýyor. Cangý, açýklamasýnda adeta "Ýzmir'in suyunda Arsenik þimdi yoksa bile Efem Çukuru faaliyete geçince olacak..." demeye getiriyor. Ýzmir'in su havzasýnda, kaynaklarýn bir daha onarýlamaz þekilde büyük zarar göreceði "gözü kara" bir giriþime dikkat çekiyor. Çünkü Efemçukuru Ýzmir'in su havzasý. Ýzmir o havzadan besleniyor, canlýlar o havzadan süzülen suyla yaþam buluyor. Ama gel gör ki, onca mahkeme kararýna, çevre halkýnýn direnmesine raðmen "Altýn Madeni" faaliyeti sürüyor. Her yer delik deþik. Bitki örtüsü bozulmuþ. O bölgede, ormanlýk alanda yaþayan pek çok canlý türü evlerinden kovalanmýþ.



EGEÇEP dönem sözcüsü, Erhan Ýçöz dertli. "Altýn þirketinin kazancý için adeta taþeronluk yapan hükümet, Efemçukuru köylülerinin topraklarýný Tüprag adýna kamulaþtýrýyor" diyor. Bu madenin iþletilmesiyle birlikte yýllardýr doðayla barýþýk halde, doðal dengede duran arsenik,demir, çinko,antimon gibi aðýr metallerin hareketlenip yeraltý sularýna karýþacaðýndan eminler. Endiþeleri de iþte bundan.



Ýzmir ziyaretim sýrasýnda karþýlýklý görüþme olanaðý da bulduðum Erhan Ýçöz, "Eldorado Gold'un Efemçukuru Altýn Madeni Ýþletme Ruhsatý ve Koza'nýn Payamlý- Küçükkaya Altýn Arama Ruhsatý, kutsal belgeler midir?" diye haykýrýyor adeta... Bugün deðilse bile, yarýn Ýzmir'in sularý canlýlarýn yaþam kaynaðý olmaktan çýkýp da, bir avuç altýn uðruna "zehir" olarak akmaya baþladýðýnda bugün, yaþam savunucularýnýn boðulmaya çalýþýlan sesi kayda geçsin istiyorum...



* * *



Kolay býrakmayacaðýz yakanýzý "kâr" daha fazla "kâr" uðruna her þeyi talan edenler. Yaþamýn olduðu her yerde, yaþam savunucularý da olacak. Ve elleri de yakanýzda tabii!...



Yalçýn Ergündoðan

22.06.2008

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.