Hep beraber biçimlendiriliyor muyuz?

08 Aralýk 2008 16:00 / 1477 kez okundu!

 

Geçenlerde kitaplýðýmý düzenliyordum., Binbir zahmet, eziyet ve çaba ile koruyup, bugünlere getirdiðim kitaplarýmdan çok eskilerde okuduðum bazýlarýný da yeniden elime alýp, sayfalarýný karýþtýrmýþtým. (“Kitap bu, ‘binbir eziyetle’ nasýl

O da elbette, Victor Serge’in “Militana Notlar” kitabýndan baþkasý deðildi. Dünyaya paralel olarak Türkiye’de siyasetin ve muhalefetin sýcaklýðýnýn yükseldiði yýllardý. DEV-LÝS üyesi iken ‘aðabeylerin’ önerdiði bu kitapla 1968 yýllarýnda ANT Yayýnlarý ile tanýþmýþtým... Dinle Yankee (Wright Mills), Savaþ Anýlarý (Che Guevera), Mavi Gözlü Dev (Zekeriya Sertel) gibi daha bir kaçý, hâlâ kitaplýðýmda koruyabildiðim ANT kitaplarýndan...



Kitaplarýn kapaklarý da aslýnda, görmeyenler için ayrýca anlatmaya deðer güzellikte... Ant Yayýnevi, 1967'den darbe sonrasý kapatýldýðý 1971'e kadar bir sosyalist dergi ve 50'den fazla kitap yayýnlamýþ. Yayýnevinin kurucularý Ýnci Tuðsavul Özgüden ve Doðan Özgüden’e yazdýklarý ve yayýnladýklarý yazýlardan dolayý haklarýnda 50'den fazla dava açýldý. 300 yýlý aþkýn hapis cezasý talebiyle tehdit edildiklerinden 1971 askeri darbesinden sonra Türkiye'den ayrýldýlar. Avrupa'da diðer muhalif sürgünlerle birlikte “Demokratik Direniþ Hareketi”ni kurarak cunta rejimine karþý kampanyalar yürüttüler. 1974’den beri Belçika/Brüksel’de Türkiye üzerine yayýn yapan Ýnfo-Türk Ajansý’ný yönetiyorlar. (www.info-turk.be) 1971 faþist darbesinden otuz yýl sonra, cuntacý generalleri eleþtiren yazýlarýndan ötürü Doðan Özgüden hakkýnda yeni bir dava açýldý. Mahkeme de sýnýr kapýlarýna, kendisinin Türkiye'ye girer girmez tutuklanmasý bildiriminde bulundu... Ýnsanýn gayri ihtiyari “Hey gidi Türkiye rejimi heyy!.. Nelere kadirsin sen?” diyesi geliyor deðil mi?. (Kimler ve neler ellerini kollarýný sallayarak sýnýr kapýsýndan, oradan, buradan Türkiye’ye girerken; “cuntacýyý eleþtireni” memleketine sokmamak, girmeye çalýþýrsa da apar topar zindana atmak için harcanan özel gayret, takdire þayan...) Tabii, Özgüden’in peþini býrakmýyor rejim. Daha sonra TCY'nin 301. maddesine göre dava sürdürülüyor.Son olarak da, gafil davranýp Türkiye'ye girmeye kalkarsa, giriþinde tutuklanarak mahkemeye sevk edilmesine kadar dava askýya alýnýyor... 1960’lý yýllarýn ortasýnda Türkiye’nin günlük kitlesel sol gazetesi olarak yýldýzýný parlatan Akþam Gazetesi’nin Genel Yayýn Yönetmeni Doðan Özgüden, bugün yeniden malûm çevrelerce hedef tahtasýna oturtulmak, ‘linç’ edilmek isteniyor.





TOPARLANMA VE CANLANMA



Ergenekon soruþturmasý, dalga dalga gelen gözaltýlar, tutuklamalar, kamuoyunun yükselen baskýsý, belli bir dönem o cephede sanki bir ‘sessizliði’ egemen kýlmýþtý. Aradan geçen zaman, süreçte yaþanan tavsama, esas itibariyle de soruþturmanýn daha derinleþtirilmesinde yaþanan duraksama, sanki sessizliði yeniden bozdu. Bir toparlanma saðladý. ‘Malûm cephe’ de sesini yükseltmeye baþladý. Ses yükseltmek, kamuoyunu yönlendirmeye çalýþmaya kalkýþmanýn yaný sýra fiili eylemlilik icraatlarýnýn iþaretleri de veriliyor sanki... Bu eylemlilik iþaretlerinden biri de Doðan Özgüden’in þahsýný hedef almýþ vaziyette. 22 Kasým’da Yeniçað gazetesi tarafýndan Türkiye medyasýnýn diz çöktürülemeyen onurlu, yüz aký Doðan Özgüden’e yönelik baþlattýðý kampanya hem Türkiye’de hem de uzantýlarýnca yurt dýþýnda sürüyor. Kampanyada anlaþýlmayacak bir þey yok da. Ýþin ilginç ve dikkate deðer yaný, bir gazeteci meslek örgütü olan Gazeteciler Cemiyeti’nin bu kampanyanýn (Özgüden’e ‘meslekte 50 yýl’ teþekkür belgesi verdi diye) hedeflerinden biri haline getirilmesine günlük yazýlý basýndan ve görsel medyadan da, hiç ses çýkaranýn olmamasý. Durum, hep beraber ‘biçimlendiriliyor muyuz’ sorusunu akla getiriyor kuþkusuz.



TOPLUMU BÝÇÝMLENDÝRME



Taraf gazetesince ele geçirilip Haziran 2008’de yayýnlandýðýnda bazý çevrelerce dudak bükülmüþtü. Planýn içeriðinden çok mesele Taraf Gazetesi’nin nasýl ele geçirdiði gibi konulara çekilmek istendi. Oysa, sade gözle bile yürürlüðe girdiði belirtilen tarihten (Eylül 2007) sonraki olaylar ve geliþmelere bakýldýðýnda planýn varlýðý “iddia” edildiði þekliyle doðrulanýyordu. Zaten diþe dokunur bir yalanlama da yapýlmamýþtý. Taraf’ýn internet sitesinde söz konusu planý bulup göz gezdirmek hâlâ mümkün. Taraf’ýn duyurduðu baþlýkla ifade edersek sözünü ettiðimiz belge, “Genel Kurmay’ýn Türkiye’yi biçimlendirme planý” yani “Bilgi Destek Planý ve Faaliyet Çizelgesi”...



Bilgi Destek Planý’nýn “esaslar” baþlýðý altýndaki, planýn amacý bölümünde, “kamuoyunu TSK’nýn hassasiyet gösterdiði konularda kendi çizgisine getirmek, TSK hakkýnda yanlýþ fikirlerin geliþmesine mani olmak ve TSK içinde fikirde ve eylemde birlik ve beraberliði saðlamak” olarak açýklanýyordu. Ayný bölümde, amaçlarý hayata geçirmeye yönelik de “diðer kurumlarla çatýþmaya girilmemesi ve ‘günlük siyasete müdahale ediyor’ görüntüsü verilmemesi” gerektiðinin altý çiziliyordu.



Hatýrlayalým, Taraf’ýn yayýnladýðý planýn yazý konumuzla ilgili bazý bölümleri þöyleydi:



» “Kamuoyu oluþturma gücüne sahip bulunan üniversiteler, üst yargý organlarý baþkanlarý, basýn mensuplarý, sanatçýlarla temasýn muhafaza edilmesi suretiyle, bu kiþilerin TSK ile ayný paralelde hareket etmelerinin saðlanmasý,..”

»”Basýn mensuplarý ve medya kanallarý düzenli temasla yönlendirilecek ve yandaþ kýlýnacak,..”

» “TSK’yý yýpratmayý amaçlayanlar hakkýndaki bilgilerin uygun medya kanallarý kullanýlarak kamuoyuna yansýtýlmasý. Kamuoyunun bilgilendirilmesi için uygun medya organlarý, uygun yöntemlerle etkin olarak kullanýlacaktýr,..”

» “TSK ile benzer dünya görüþü olduðu bilinen sanatçý ve yazarlara öncelik verecek þekilde, seçilecek temalarý iþleyecek eserlerin hazýrlatýlmasý ve böylece hedef kitlelerin bilgilendirilmesi saðlanacaktýr. Bu kapsamda bazý sanatçý ve yazarlarýn desteklenmesi ve ön plana çýkarýlmasý saðlanýrken, TSK karþýtý fikir ve eylemleri ile bilinen sanatçý ve yazarlarýn yýpratýlmasý hedef alýnacaktýr...”



* * *


Toplumun iradesi ve istemi dýþýnda demokrasiye aykýrý faaliyetlerle toplumu kendi istemleri doðrultusunda ‘biçimlendirme’, seçimle iþbaþýna gelmiþ hükümetleri alaþaðý etme, ‘iktidarý doðrudan ele geçirme’, darbeye giden yollarýn taþlarýný döþeme faaliyetlerinde her yolun geçerli sayýldýðýný toplum düne göre, artýk daha net görüyor. ‘Hep beraber biçimlendiriliyor muyuz?’ kuþkumuza karþý, böyle umut etmek istiyoruz. Ya da buna inanmak istiyoruz...



08.12.2008

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.