Fosil yakýt krallýðý - Yalçýn Ergündoðan

18 Kasým 2007 11:22 / 1454 kez okundu!

 

Geçtiðimiz hafta Suudi Arabistan Kralý Abdullah Türkiye’yi ziyaret etti. Türkiye’nin konuk devlet baþkanlarýna karþý yerleþik uygulamalarý “Kral” karþýsýnda yerle bir oldu. Eee, kolay mý, 2007 yýlýnýn dünyasýnda hakiki bir kralý að

Malûm, Suudi Arabistan dünyanýn en büyük “petrol” ihracatçýsý. Bir baþka deyiþle ‘fosil yakýt’ ihracatçýsý. Kral da iþte dünyayý kirleten bu ‘fosil yakýt’ rezervi üzerinde sürdürüyor ‘krallýðýný. Yani dünya kapitalizminin dayanaðý ile de dünyanýn en gerici rejimini sürdürüyor. Astýðý astýk, kestiði kestik...



Krala tepki gösterenler, umarým üzerinde yaþadýðýmýz dünyayý çatýrdatan, tüm canlýlar ile birlikte yok olmaya doðru hýzla sürükleyen nedenlerin baþlýcalarýndan olan “fosil yakýt” kullanýmýnýn, onun bu pervasýz krallýðýný sürdürmesinde baþ etken olduðunun da farkýndadýr.



* * *



Kral gibi “fosil yakýt” da çok tehlikeli. Tehlikenin kaynaðýna beraberce þöyle bir bakalým: Bu kralý kral yapan, “fosil yakýt”ý kullanan enerji santrallarýnýn ve araçlarýn çýkardýðý karbondioksit atmosferi dolduruyor. Bu karbondioksit, güneþ enerjisinin geri yansýmasýný engelliyor. Isý atmosferde sýkýþýyor. Dünya da ýsýnýyor. Atmosferdeki karbondioksit birikimi arttýkça ýsý da artýyor. Bu ýsýnma ‘doðal’ deðil tabii. “Ýnsan türü”nün eliyle yapýlýyor. Özellikle de “en akýllý”, “en zeki”, diðer türlere tepeden bakan “kibirli” insan türünün yarattýðý tüketim çýlgýnlýðý, “kâr, daha fazla kâr”, “ne olursa olsun kâr” ve “piyasalar” üzerine kurduðu sistemler sayesinde.



Geçtiðimiz hafta “Kara haber” baþlýklý yazýmda da vurguladýðým gibi, “Fosil yakýt kralý” ülkemizden gelip geçerken “Nükleer Yasa” da Meclis’ten geçiverdi. Türkiye, nükleer lobilerin dayatmasý karþýsýnda, dünyanýn terk ettiði “nükleer enerji”ye boyun eðdi.



Hükümet, temiz enerji kaynaklarýný kullanmak yerine “nükleer” enerjiyi seçti. Öte yandan da Türkiye “Kyoto Protokolü”nü imzalamayan 3 ülkeden biri olma özelliðini sürdürüyor. ‘Kyoto Protokolü’ diye adlandýrýlan anlaþma 11 Aralýk 1997’de Japonya’nýn ‘Kyoto’ kentinde imzalandýðý için bu adla anýlýyor. Yürürlüðe giriþ tarihi ise; 16 Þubat 2005. ‘Küresel ýsýnma’ya karþý uluslararasý mücadeleyi hedefleyen þimdilik tek çerçeve anlaþma. (Birleþmiþ Milletler “Ýklim Deðiþikliði Çerçeve Sözleþmesi kapsamýnda imzalanmýþtý) Dünya ülkelerinin küresel ýsýnmaya neden olan ‘sera gazý’ (karbondioksit, metan vb.) salýnýmlarýný azaltmalarýný öngörüyor. Bu anlaþmayý imzalamayýp, sera gazý salýnýmmlarýný kontrolsüz sürdüren sadece üç ülke kaldý dünyada: ABD, Avustralya ve Türkiye...



Ýþte bu nedenle 1 Aralýk’ta Ankara, 2 Aralýk’ta Ýzmir ve 8 Aralýk’ta Ýstanbul Kadýköy’de dünyayla eþ zamanlý olarak “Küresel Eylem Grubu”nca yapýlacak “Küresel Isýnmayý durdur. Kyotoyu imzala” mitingi çok önemli. “Ne petrol, ne kömür, ne nükleer. Güneþ, rüzgâr bize yeter" diye haykýrmanýn tam zamaný. Yoksa her þey için çok geç olacak.

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.