AVRUPA'NIN GELECEÐÝNDE TÜRKÝYE ETKÝSÝ

10 Mart 2024 22:47 / 380 kez okundu!

 

 

Ýngiltere merkezli yayýn organlarýndan Euractiv'de, Türkiye'nin artýk 2. yýlýný dolduran Rusya-Ukrayna savaþýnda izlediði politikanýn deðerlendirildiði bir analiz yayýnlandý. Avrupa'nýn geleceðinde Türkiye etkisini anlamak için yararlý olacak bu yazýnýn çevrisini sunuyoruz.

 

***

AVRUPA’NIN GELECEÐÝNDE TÜRKÝYE ETKÝSÝ

Türkiye, uzun bir müzakere sürecinin ardýndan Ocak 2024'te Ýsveç'in NATO üyeliði baþvurusunu onayladý.

Bu karar ve Ankara'nýn yakýn zamanda Almanya'nýn öncülüðünde entegre bir Avrupa hava savunma sistemi kurma çalýþmasý olan Avrupa Gökyüzü Kalkaný Giriþimi'ne (ESSI) katýlmak için yaptýðý giriþim, ülkenin Rusya ve Batý arasýnda eþit mesafede bir iliþki sürdürme geleneðinde belirgin bir deðiþime iþaret ediyor.

Ancak bu giriþimler Avrupa ve ABD ile iliþkileri geliþtirme niyetine iþaret etse de Türkiye'nin uluslararasý duruþunda bir dönüm noktasý olarak görülmemeli.

Carnegie Europe tarafýndan hazýrlanan ve Türkiye'nin Rusya ve Batý arasýnda on yýllardýr sürdürdüðü denge oyununun devam edeceðini belirten yeni bir raporun bulgularý da bunu kanýtlýyor.

Ankara'nýn uluslararasý toplumun karþýt taleplerini nasýl dengelediðini görmek için Ukrayna savaþý baðlamýndaki pozisyonunu incelemek yeterli.

Türkiye Þubat 2022'den bu yana; insansýz hava araçlarý satýþý, Türk Boðazlarýný savaþ gemilerine kapalý tutmasý ve hasarlý Rus savaþ uçaklarýnýn Suriye'ye yönelik uçuþ haklarýný reddetmesi yoluyla Kiev'e önemli ölçüde destek verdi.

Ayrýca, önce 2022-2023 Karadeniz Tahýl Giriþimi'ne aracýlýk ederek, ardýndan da Romanya ve Bulgaristan ile güçlerini birleþtirerek bölgeyi yüzen mayýnlardan temizlemek için hatýrý sayýlýr bir siyasi yatýrým yaptý.

Ýsveç'in NATO üyeliðini onaylama kararý da, Ýsveç'in terörle mücadele yasalarýnýn sýkýlaþtýrýlmasý, Stockholm'ün Türkiye'de terör faaliyetlerinde bulunmakla suçlanan kiþileri iade etme taahhüdü ve ABD Dýþiþleri Bakanlýðý'nýn ülkeye 23 milyar dolar deðerinde F-16 savaþ uçaðý satma anlaþmasý gibi önemli tavizlere baðlý olsa da öne çýkýyor.

Çatýþmayla baðlantýlý ikincil yaptýrýmlara uymayý kabul ederek Türkiye, yakýn zamanda daha da Batý'ya yöneldi ve þimdi Türk bankalarýnýn Rus kuruluþlarýna yapabilecekleri ödemelere sýnýrlamalar getirerek Kremlin'in askeri-endüstriyel çabalarýný destekleyen finansal kurumlarý hedef alýyor.

Ancak bundan ne kadar anlam çýkarabiliriz ve bu ülkenin gelecekteki uyumu için ne anlama geliyor?

Gerçek belki de en iyi þekilde çok kutuplu bir mercekten görülebilir.

Türkiye'nin Ukrayna konusunda seçici bir þekilde Batý'nýn yanýnda yer aldýðý doðru olsa da, özellikle 2022'den bu yana katlanarak artan ticaret alanlarýnda Rusya'ya olan taahhütlerini yer yer iki katýna çýkardý.

Bu durum özellikle, iþlemlerin aslan payýný oluþturan ve þu anda Türkiye'yi Rus fosil yakýtlarýnýn dünyadaki en büyük üçüncü tüketicisi konumuna getiren enerji için geçerli.

Ticaretteki bu artýþ Ankara ile Moskova arasýndaki iliþkileri güçlendirdi. Öyle ki 2022'de ülkeye ithal edilen petrol ve gazýn yaklaþýk %40'ý ve ülkenin toplam kömür ithalatýnýn %50'sinden fazlasý Rusya'dan geliyordu. Ve de Türkiye'yi iþleme ve yeniden ihracat için bir ithalat noktasý haline getirdi,

ABD ve AB düzenleyicileri Türkiye'yi, Rusya'dan aldýðý petrolün bir kýsmýnýn birden fazla sahiplik deðiþikliðinden sonra Avrupa pazarlarýna doðru yolculuðuna devam edebildiði göz önüne alýndýðýnda, menþe sertifikalarýný kontrol ederken "çok hafif bir düzenleyici yaklaþým" benimsemekle suçladýlar.

Ancak gerçek þu ki Türkiye kendisini bölgesel bir enerji merkezi olarak göstermeye hevesli ve Gazprom'un bu yýlýn sonlarýna doðru Ukrayna ile transit anlaþmasýný feshetmesiyle de bu hevesi devam edecek gibi görünüyor.

Görünüþe göre Moskova da bu oyuna katýlmaktan memnun.

Örneðin nükleer enerji konusunda, Türkiye'nin Akdeniz kýyýsýnda açýlýþý Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn 2023 seçim kampanyasýnda öne çýkan konulardan biri olan Akkuyu Santrali, Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu tarafýndan inþa edilecek.

Bu, Türk ekonomisine 50 milyar dolar katkýda bulunacak ve Rusya için uzun vadeli bir gelir akýþý saðlayacak. Geçtiðimiz günlerde de Türkiye'nin Karadeniz kýyýsýndaki bir sahada ikinci bir Rosatom santrali için iþ birliði yapacaðý duyuruldu.

Bu durum Avrupa'da þüphelere yol açmalý ve Türkiye'yi Batý'ya yaklaþtýrmaya yönelik her türlü ilerlemenin bir sýnýrý olduðunu ortaya koymalýdýr.

Ancak bu arka plana raðmen, Brüksel ve Ankara arasýnda özellikle de askeri alanda, vize ve mültecilere yardým politikalarý ve Türkiye-AB gümrük birliðinin modernizasyonu gibi ortak çýkar alanlarýnda daha geniþ bir iþ birliði mevcut.

AB liderleri tarafýndan takip edildiði takdirde, bunlar her iki tarafýn da yararýna olacak þekilde daha derin ekonomik iþ birliði ve artan yatýrýmlar için basamak görevi görebilir ve Türkiye'nin Rusya'ya karþý hesaplarýný deðiþtirebilir.

Adem KILIÇ

Kaynaklar: Euractiv

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.