TÜRKÝYE'NÝN YÜKSELÝÞÝ ABD VE AB ÝÇÝN NE ANLAMA GELÝYOR?

29 Mayýs 2024 11:53 / 298 kez okundu!

 

 

"Türkiye, her ne kadar bir NATO "müttefiki" olsa da, ideolojik olarak ne Batý'ya ne de Pekin-Moskova-Tahran eksenine aittir. Ankara, "her iki düzenin üyeleriyle ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik baðlar" kurarak riskten kaçýnýyor. Türkiye'nin hem ABD ve ABD'ye hem de Rusya ya da Çin'e tabi olmayý içermeyen kendi gündemi ve çýkarlarý var. Dolayýsýyla Türkiye'nin bu eksene karþý kýsmi bir denge unsuru olarak ortaya çýkmasýný teþvik etmek Batý'nýn çýkarýnadýr."

 

*****

 

TÜRKÝYE’NÝN YÜKSELÝÞÝ ABD VE AB ÝÇÝN NE ANLAMA GELÝYOR?

 

 

Türkiye, savunma sanayiden enerji ve ticaret koridorlarýna kadar bölgesel nüfuzunu artýrýyor. Türkiye, ne Batý ne de Doðu eksenine ait olmayan bir politika ile kendi gündemine ve çýkarlarýna odaklanýyor.

 

1. resim
 

ABD'nin önde gelen yayýn organlarýndan The National Interest'de, Türkiye'nin Kafkasya'dan Orta Asya'ya kadar artan etkisinin ve bölgesel bir güç olarak küresel politikalarýnýn yansýmalarýnýn deðerlendirildiði bir analiz kaleme alýndý.

Türkiye'nin; Rusya'nýn Ukrayna savaþý sonrasý Batý tarafýndan izole edilmesi ve Kafkasya ile Orta Asya'da etkisinin azalmasýyla birlikte gücünü daha da artýrdýðý belirtilen analizde, özellikle savunma sanayi, enerji ve ticaret baþlýklarýnda bölgede daha güçlü bir ülke haline geldiði tespiti yapýldý.

Analizde ayrýca, Türkiye'nin ne Batý ne de Doðu bloðuna ait olmayan bir politika izleyerek kendi çýkarlarýný öncelediði belirtilerek, Batý'nýn Türkiye'nin kendi yanýnda yer almasý için çaba sarfetmesi gerektiði belirtildi.

Ýþte The National Interest'de yayýnlanan analiz:

Rusya'nýn Ukrayna'yý geniþ çaplý iþgali ve Batý'nýn yaptýrýmlarý nedeniyle Rusya'nýn giderek yalnýzlaþmasý, Türkiye'nin bölgedeki önemini daha da artýrdý.

Ýki ülke arasýnda iyi iliþkiler devam ederken, diðer yandan ise kendine giderek daha fazla güvenen Türkiye, Güney Kafkasya ve Orta Asya'da Rusya'ya meydan okuyor.

 

 
 

 

Bu iki bölge, Moskova'nýn büyük güç olarak algýlanmasý için gerekli olan münhasýr nüfuz alanýnýn parçalarý olarak görülüyor.

Güney Kafkasya'da Azerbaycan'ý bir geçit olarak kullanan Türkiye, etkisini Hazar Denizi'nin doðu yakasýndaki Orta Asya'da Türk dili konuþan devletlere doðru geniþletiyor.

Böylece, güvenlik, ticaret ve kültür gibi çok çeþitli alanlarý kapsayan bir Türk iþbirliði bloðunun himayesinde bir Trans-Hazar dinamiði ortaya çýkýyor.

Türkiye'nin bir güvenlik ortaðý olarak ortaya çýkýþý

Türkiye'nin geniþ Hazar bölgesinde artan jeopolitik etkisi, Ermenistan ve Azerbaycan arasýnda 2020 yýlýnda yaþanan Karabað Savaþý'na kadar uzanmaktadýr.

Savaþ sýrasýnda Ankara'nýn kapsamlý askeri desteði, Azerbaycan'ýn Karabað topraklarýnýn büyük bölümünü yeniden ele geçirmesini saðladý.

 

 
 

 

Rus lider Vladimir Putin ateþkese aracýlýk etmiþ ve çatýþma bölgesine Rus barýþ gücü askerlerinin konuþlandýrýlmasýný emretmiþ olsa da, bu durum savaþýn Türkiye'nin müttefiki Azerbaycan'ýn zaferi ve Rusya'nýn müttefiki Ermenistan'ýn yenilgisiyle sonuçlandýðý gerçeðini deðiþtirmedi.

Türkiye böylece Güney Kafkasya'ya askeri olarak girdi ve Rusya'nýn bölgedeki askeri tekelini kýrmýþ oldu.

Bu baþarýdan güç alan Türkiye ve Azerbaycan, stratejik ittifaklarýný 2021 Þuþa Deklarasyonu ile somutlaþtýrmaya baþladýlar.

Bir NATO üyesiyle yapýlan ve karþýlýklý savunma yükümlülükleri içeren bu anlaþma, Güney Kafkasya ve Orta Asya'daki tek ülke olarak Azerbaycan'a Moskova'ya karþý gerçek bir güvenlik alternatifi saðlýyor.

Azerbaycan ayrýca Eylül 2023'te, Rus barýþ güçlerinin gözleri önünde askeri bir operasyon daha yaparak, Karabað'ýn tam kontrolünü ele geçirerek otuz yýllýk hedefini gerçekleþtirdi.

Ukrayna'daki savaþýn baskýsý altýndaki Rusya, Nisan 2024'te askerlerini Karabað'dan tamamen çekeceðini açýkladý.

 

 
 

 

Türkiye'nin Güney Kafkasya'daki etkisi Hazar'ýn diðer yakasýnda da hissedildi.

Bu geliþme, Orta Asya'daki Türk devletlerine Ankara ile iþbirliðinin güvenlik açýsýndan gerçek faydalar saðlayabileceðini gösterdi.

Kazakistan ve Özbekistan, Türkiye ile ikili iliþkilerini kapsamlý stratejik ortaklýk seviyesine yükselterek eðitim, ortak askeri tatbikatlar ve istihbarat toplama gibi alanlarda askeri iþbirliðini geliþtirmeye yönelik anlaþmalar imzaladý.

Dahasý, Türk savunma sanayi büyüyen Orta Asya insansýz hava aracý pazarýnda hýzla hakimiyet kazanmaya baþladý ve böylece Moskova'nýn bölgenin tek silah tedarikçisi olarak hakimiyetini yýktý.

 

 
 

 

Rusya Ukrayna ile meþgulken ve Güney Kafkasya'da zayýflamýþken, verdiði güvenlik garantileri Orta Asya devletleri için giderek daha içi boþ gelmeye baþlýyor.

Diðer yandan Türkiye, Kýrgýzistan ve Tacikistan arasýndaki barýþý tesis etme çabalarýný desteklemek üzere devreye girerek yakýn zamanda bir sýnýr anlaþmasýna doðru ilerleme kaydedilmesini saðladý.

Ticaret koridorlarý

Türk iþbirliði ayný zamanda Orta Koridor olarak bilinen Trans-Hazar ticaret ve ulaþým koridorunun, Rusya'yý atlayarak Avrupa ve Asya arasýndaki ticaret için alternatif bir rota olarak yeniden canlandýrýlmasýna yardýmcý oldu.

Orta Koridor, Avrupa ve Asya'yý Orta Asya, Güney Kafkasya ve Türkiye üzerinden birbirine baðlayan karayollarý, demiryollarý ve gemilerin yaný sýra deniz yollarýndan oluþan bir aðdýr.

Güney Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri için Orta Koridor, Çin ile Avrupa arasýnda kýtalararasý ticaret vizyonunu yansýtmakta ve onlarý AB'nin Küresel Geçit Giriþimi ve Çin'in Kuþak ve Yol Giriþimi ile baðlamaktadýr.

 

 
 

 

Orta Asya'da ana geçit Kazakistan'dýr. Yine de Çin, muhtemelen Orta Koridor'a baðlanacak bir Çin-Kýrgýzistan-Özbekistan demiryolu inþa ederek ek bir güney Orta Asya rotasý planlýyor.

Ankara'nýn bakýþ açýsýna göre, Ýstanbul'dan Orta Asya'ya engelsiz bir ticaret koridoru ufukta belirmiþ durumda.

Þimdilik Güney Kafkasya'nýn ana ulaþým koridoru, Azerbaycan'ý Gürcistan üzerinden Türkiye'ye ve oradan da Avrupa'ya baðlayan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu güzergahý olmaya devam ediyor. Ancak bu güzergâhýn kapasitesi, artan Trans-Hazar ticaret akýþýný idare etmek için yetersiz görünüyor.

Bu baðlamda Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya'daki dört Türk ülkesi, Azerbaycan'ýn batý kesimlerinden Ermenistan üzerinden Azerbaycan'ýn Nahçývan eksklavýna ve oradan da Türkiye'ye uzanan bir ulaþým koridoru olan Zengezur Koridoru'nu ortaklaþa hayata geçirmeyi taahhüt ediyor.

 

 
 

 

Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Türkiye, koridorun 2027 yýlýna kadar geliþtirilmesi için bir yol haritasý üzerinde anlaþtý. Ülkeler ayrýca, mevcut kapasitesi yaklaþýk 2 milyon ton olan koridorun kapasitesini 10 milyon tona çýkarmayý hedefliyorlar.

Türk dünyasýnýn birliði

Türkiye bölgede ayrýca, giderek hayatýn her alanýnda kapsamlý bir iþbirliðine dönüþen Türk Devletleri Örgütü'ne de liderlik yapýyor.

Örgüte üye olan Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kýrgýzistan ve Özbekistan gibi ülkeler geçtiðimiz yol iddialý bir “Türk Dünyasý 2040 Vizyonu”nu benimsedi.

 

 
 

 

Amaç; örgütü, üye ülkeler arasýnda mallarýn, sermayenin, hizmetlerin, teknolojilerin ve insanlarýn serbest dolaþýmýný saðlayarak AB'nin Türkçe konuþan bir eþdeðerine dönüþtürmek.

Türk Devletleri Örgütü, Türk dayanýþmasýný ve birliðini teþvik etmeyi amaçlayan çok sayýda proje öngörüyor. Uluslararasý Türk Kültürü Teþkilatý TÜRKSOY, Türk bloðunu oluþturan devletler arasýnda ortak kültürel ve bilimsel projeler yürütmektedir. Türkiye Cumhurbaþkaný Recep Erdoðan ortak bir Türk alfabesi bile önerdi.

Nihayetinde bu yumuþak güç projesi bölgede, Rus dilinin kalýcý varlýðý ve ortak Sovyet geçmiþiyle birbirine baðlanan uluslardan oluþan bir Rus dünyasý fikrine meydan okuyor.

Ancak Orta Asya nüfusunun yüzde 70'inden fazlasý kýrk yaþýn altýnda ve Rus kültürü bölgede bir zamanlar sahip olduðu baskýn rolü kaybetmektedir.

Batý için çýkarýmlar

Rusya'nýn Ukrayna'yý geniþ çaplý iþgalinin öngörülemeyen sonuçlarý, Güney Kafkasya ve Orta Asya'daki devletlere diplomatik iliþkilerini çeþitlendirmeye çalýþmaktan ve uluslararasý pazarlara alternatif yollar aramaktan baþka bir seçenek býrakmýyor.

 

 
 

 

Türkiye alternatif ortaklýklara yönelik artan taleplere yanýt veriyor. Özellikle, savunma, enerji ve kültür alanlarýnda ilerleme kaydeden Türkiye, bölgede Rusya'ya karþý bir denge unsuru olarak ortaya çýkýyor.

Bu durum ABD ve AB için ne anlama geliyor?

Türkiye, ABD'nin yanýnda olmasý gereken kilit bir müttefik devlettir.

Rusya'nýn Çin ve Ýran'la birleþerek Soðuk Savaþ sonrasý uluslararasý sistemin ilke, kural ve kurumlarýný altüst etmeye kararlý revizyonist devletlerden oluþan bir eksen oluþturmasý Türkiye'nin önemini daha da arttýrýyor.

Bu eksenin artan etkisine karþý konulamazsa, doðuda Pasifik Okyanusu'ndan batýda Akdeniz'e kadar uzanabilir ve bu süreçte çok sayýda devlet için tehdit oluþturabilir.

Ýçinde bulunduðumuz jeopolitik rekabetler çaðýnda, köklü bir bölgesel güç olan Türkiye þu anda "kararsýz devlet" olarak nitelendirilebilir.

Türkiye, her ne kadar bir NATO "müttefiki" olsa da, ideolojik olarak ne Batý'ya ne de Pekin-Moskova-Tahran eksenine aittir.

 

 
 

 

Ankara, "her iki düzenin üyeleriyle ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik baðlar" kurarak riskten kaçýnýyor.

Türkiye'nin hem ABD ve ABD'ye hem de Rusya ya da Çin'e tabi olmayý içermeyen kendi gündemi ve çýkarlarý var. Dolayýsýyla Türkiye'nin bu eksene karþý kýsmi bir denge unsuru olarak ortaya çýkmasýný teþvik etmek Batý'nýn çýkarýnadýr.

Çev. Adem KILIÇ

Kaynaklar

 

 
 
 
 
 
 
 

 

 

 
 
 
 
 
 
 

 


  • The National Interest

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.