ERDEM, ÖZGÜRLÜK ve EÐÝTÝM, ÖÐRETÝM

01 Mayýs 2019 12:12 / 2069 kez okundu!

 

 

Zaman zaman gittiðimiz salonda sessiz bir ortamda oldukça konsantre olarak bilardo oynuyorduk. Bir grup kadýn ve erkek gürültülü bir þekilde masalardan birisinin baþýna geldi. Daha sonra içlerinden birisi belgesellerden aldýðý bilgilerden birkaçýný araya kahkahalar da katarak ardý ardýna sýralarken diðer yandan araya politik þeyler de sýkýþtýrýyordu. O sýrada salon sahibi kýrmamak için bir þey söylemiyordu ama salonun insicamý da bozulmuþtu. Oysa bilardoda sessizlik konsantre olmak için çok önemlidir. Þahýs adeta egosunun esaretinde her cümlesinde “ben buradayým, beni görün” diyordu. Bir ara çýkardýðý gürültü arasýnda “Dün tam 150 kez layklanmýþým” dediðini duydum.

 

****

 

ERDEM, ÖZGÜRLÜK ve EÐÝTÝM, ÖÐRETÝM

 

Zaman zaman gittiðimiz salonda sessiz bir ortamda oldukça konsantre olarak bilardo oynuyorduk. Bir grup kadýn ve erkek gürültülü bir þekilde masalardan birisinin baþýna geldi. Daha sonra içlerinden birisi belgesellerden aldýðý bilgilerden birkaçýný araya kahkahalar da katarak ardý ardýna sýralarken diðer yandan araya politik þeyler de sýkýþtýrýyordu. O sýrada salon sahibi kýrmamak için bir þey söylemiyordu ama salonun insicamý da bozulmuþtu. Oysa bilardoda sessizlik konsantre olmak için çok önemlidir. Þahýs adeta egosunun esaretinde her cümlesinde “ben buradayým, beni görün” diyordu. Bir ara çýkardýðý gürültü arasýnda “Dün tam 150 kez layklanmýþým” dediðini duydum.

 

Sokrates’in de üzerinde önemle durduðu þeylerden birisi kendini bilmekti. Bu, insanlýðýn düþünce tarihinin baþlangýcýndan bugüne hiç deðiþmemiþ erdemlerden birisidir. Klasik filozoflar da 2400 yýl önce sadece erdemli insanýn dünyayý deðiþtirebileceðini düþünürken bunun ancak eðitimle olabileceði üzerinde durmuþlardý. Yani onlara göre erdem ancak eðitimle verilebilirdi. Öðretim ise insan zihnine bilgi yükleme ile ilgiliydi. Yani öðretim daha çok epistemolojiyle ilgiliydi. Klasik filozoflara göre insanlýðýn iyiye gidebilmesi daha çok eðitim ile insanlara iyi karakter formasyonu yükleyerek erdemler mizaç haline getirilerek saðlanabilirdi ama bu 2500 yýl içerisinde  olamadý. Çýkagelen modern de farklý tür insaný geliþtirdi. Sonuçta bugün “eðlenceli insan”, görüntüde “yedi düvelle barýþýk insan” ya da “kýyak insan” aranýlan nitelikler olurken belirli bir mahremiyet içinde de yaþayýp kendi baþýna ayakta durabilen, rol kesmeyen, diðerlerini sorguladýðý gibi kendini de amansýzca sorgulayabilen insanlar gittikçe daha zor bulunabilmektedir. Çünkü insan sorgulanmak istemiyor. Ýyi bir tartýþma yapmaktan aciz olarak sürükleniyor. Sadece eðlenceli, yüzeysel yaþamak istiyor. Bu durumda da kendini bilme ile ilgili meseleye dolanýp duruyor. Goethe þöyle demektedir: “Etkinliðimi arttýrmadan ya da doðrudan doðruya canlandýrýp yaþamýma birþey katmadan bana yalnýzca bilgi veren her þeyden nefret ediyorum.”

 

Filozoflar için politika felsefesinin temel amacý genelde daha iyi bir yönetimin nasýl kurulacaðý meselesidir. Klasik filozoflarýn (Sokrates, Platon, Aristoteles) demokrasiden çok aristokrasiyi önermelerinin sebebi özgürlüðün önemini kavrayamadýklarýndan deðildir. Onlar da özgürlükler ile demokrasi arasýndaki baðý biliyorlardý. Onlar demokrasinin ana prensibi özgürlük olduðu için demokrasilerde en iyi insan tipinin özgürce geliþebileceðini biliyorlardý. Buna raðmen onlara göre insanlýðýn geliþebilmesi için özgürlükten daha önemli olan baþka bir þey vardý. O da erdemdi. Çünkü özgürlükler klasik filozoflara göre iyi insan tipinin serpilip geliþmesinin imkânlarýný geniþletir; ancak, özgürlüðün ikili bir karakteri vardýr ve o iyiyi geliþtirme imkânýna sahip olduðu kadar kötüyü de geliþtirme imkânlarýna sahiptir. Yani kötü de özgürlükler içerisinde serpilip geliþebilme imkânýna kavuþacaktýr. Ancak, onlara göre erdem daha farklý bir deðerdir ve insana sadece olumlu deðerler yükleyebilir. Leo Strauss’a göre Aristoteles mealen þöyle der: Partizanlar yurtseverlerden daha derinlikli görülür, fakat yalnýzca tek bir partizan türü yurtseverden daha üstündür; bu da erdem partizanýdýr.

 

Bana göre ise bazý sorunlarý getirmesine raðmen götürdüklerinden daha fazla getirisi olduðundan özgürlükler ve demokrasi insanlýk adýna en önemli kavramlardýr. Bununla birlikte insanlýðýn düþünce tarihinde tartýþma konularýný bilmek bizlerin algýsýný geniþletmesi bakýmýndan yok sayamayacaðýmýz önemli tecrübelerdir. Bana göre meselemiz özgürlükler ile erdemleri birleþtirmektir. Bunun ne ölçüde olup olmayacaðý üzerine tartýþmaktýr.

 

Fütüristik bakýþ açýsýyla geleceðin en önemli fenomeni layklamak olacak ve bunun sonucunda erdemin kalýntýlarý da silinecek ve daha sahte bir dünyaya yuvarlanacaðýz. Layklamak ve layklanmanýn giderek insani bir reytinge dönüþebileceði öngörülmektedir. Gelecekte kafamýza takýlan bir çip ile karþýmýzdaki insanýn sosyal yapý olarak reytingini görebileceðiz. Ama bu reyting insanýn gerçek niteliklerini gösteren bir reyting olamayacak. Daha çok önyargýlarýn reytingi olacak. Çünkü layklamalar da sahte. Ýnsanlar daha çok kopyala-yapýþtýrla yol alacaklar. Kendisini layklayanlarý daha çok layklayacaklar. Layklanmak ve reyting kazanmak her þey olacak gibi. Bu reyting yüzünden gelecekte insanlar özlerinin dýþýnda daha iyi, hoþgörülü, sabýrlý, bilgili þekilde görünmeye çalýþacaklar. Bu ikiyüzlülük hayatýn kendisi olacak. Bunun nüvelerini þimdiden görmekteyiz. Oysa insanýn içgüdülerinden gelen, kötü de olabilen hayatý düzensizliklere yuvarlayan bir karakteri (hýrs, tutku, haset, açgözlülük gibi) var.  Bu durumda ikiyüzlülüðün artacaðý varsayýmlarý hiç de boþ bir varsayým olmasa gerek. Teknoloji kullanarak akýlla bu düzensizliði düzenli hale getiremeyiz. Çünkü akýl, insanýn hýrsýný, hasetini, tutkularýný belirleyen þey deðildir. D. Hume’un dediði gibi, tersine aklý etkileyen þey duygulardýr ve ona göre algýlarýz. Dolayýsý ile insandaki yüzeysel olanla derinlikte olan arasýndaki karmaþadan insanlýk kolay çýkabilecek gibi görünmüyor.

 

Erdemler Don Kiþot romaný ile alaya alýndýðýnda zaten modernin getirecekleri anlatýlmaya çalýþýlarak bir uyarý yapýlmýþtý.

 

Ýnsanlýðýn öðretim kadar eðitime de ihtiyacý var...

 

Nihat ÜSTÜN

01.05.2019

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.