PARDON, AÞK MI DEDÝN?

26 Aðustos 2009 00:09 / 1894 kez okundu!

 


"Aþk... Bu duyguyu yaþamayan var mý? Terk edildikten sonra oturup aðlamayan, kadýn/erkek hiç fark etmez bu duygu alýr sizi götürür uzak diyarlara, gidilmemiþ ülkelere, ayaklarýnýz yerden kesilir. Saðlýklý düþünemezsiniz..."

***

Âþýk Veysel'in dediði gibi; "Güzelliðin on par'etmez bu bendeki aþk olmasa." 

Aþk... Bu duyguyu yaþamayan var mý? Terk edildikten sonra oturup aðlamayan, kadýn/erkek hiç fark etmez bu duygu alýr sizi götürür uzak diyarlara, gidilmemiþ ülkelere, ayaklarýnýz yerden kesilir. Saðlýklý düþünemezsiniz. Deyim yerindeyse körsünüz hatta duymuyor, algýlamýyorsunuz. Hiç yabancý gelmedi deðil mi? 

“Nereden çýkardýn þimdi aþk meþk laflarýný” dediðinizi duyar gibiyim. Ben size okunacak birkaç kitaptan bahsedeceðim. Bunlar da aþk içerdiði için mecburen giriþi böyle yaptým. 

Ýlk kitabým Sel yayýnlarýndan çýkan (kitabýn ilk baskýsý Yapý Kredi Yayýnlarýndan çýkmýþtý) Alain de Botton'un "Aþk üzerine" kitabý bu kitapta yüzyýlýmýzý, aþklarýmýzý, yenilgilerimizi, ihtiraslarýmýzý tam da "Ah, ben de öyle düþünmüþtüm / hissetmiþtim / yapmýþtým" dediðimiz yerden yakalýyor. Ýçinde yaþadýðýmýz dünyanýn "aþk" diye adlandýrdýðý þeyin, doðum günü hediyelerinden, hafta sonu kaçamaklarýndan, yýlbaþý partilerini beraber geçirmekten baþka bir þey olduðunu düþünenler için harika bir kitap. 

Ýkinci kitabým Metis yayýnlarýndan çýkan Carl-Johan Vallgren’in yazdýðý "Bir Garip Aþk Hikâyesi". On dokuzuncu yüzyýlýn baþlarýnda, Königsberg’deki bir genelevde bir hilkat garibesi doðar. Doðarken annesinin ölümüne sebep olan bu canavarýmsý yaratýk saðýr, dilsiz ve ürkütücü bir þekilsizliktedir. Ne var ki çok gizli bir yeteneðe de sahiptir: Ýnsanlarýn zihnini okur, kalplerinin en derininde olup biteni bilir. Herkül adý verilen bu bebeðe hayatýn bahþettiði en büyük armaðan, onunla ayný gün genelevde dünyaya gelen güzeller güzeli Henriette Vogel ile birbirlerine duyduklarý kopmaz aþktýr. 

Ama içinde yaþadýklarý dünya –tahmin edebileceðiniz gibi– böyle bir aþký kaldýramaz, âþýklar birbirlerinden uzaða savrulurlar. Yeteneði baþýna bela olan, çetin düþmanlar edinen Herkül, on dokuzuncu yüzyýl boyunca aþkýnýn peþinde Avrupa’yý bir ucundan diðerine dolaþýr. Týmarhaneler, ucube sirkleri ve manastýrlarýn içinden geçerken, dönemin yüksek kurumlarýndaki mühim þahýslarýn içyüzüne tanýk olur, dehþete kapýlýr: Gözlerimizin önündeki, kan, hýrs ve toplumsal baskýyla, çürüme ve kutsalýn kötüye kullanýlmasýyla dolu bir tarihtir. Ýnsan olmanýn anlamýný sorgularýz kahramanýmýzla birlikte, ama her þey bir yana, garip de olsa sarsýlmaz bir aþk öyküsüdür dinlediðimiz. 

Aþký en güzel dizeler anlatýr bize, ben en çok Nazým Hikmet'in þu dizelerini severim: 

Seni düþünmek güzel þey, ümitli þey,
Dünyanýn en güzel sesinden
En güzel þarkýyý dinlemek gibi bir þey...
Fakat artýk ümit yetmiyor bana,
Ben artýk þarký dinlemek deðil,
Þarký söylemek istiyorum. 

Aþk öyle güzel bir duygudur ki her þey düþünmekle baþlar. Mutlu olmakla devam eder. Ümit etmekle biter... 

Burada bütün kitaplarý tanýtmam çok zor ben iki kitap seçtim. Dergilere gelince; 

Doðu Batý dergisinin 26. ve 27. sayýlarý Aþk üzerine, daha doðrusu "Aþk ve Doðu", "Aþk ve Batý" olmak üzere iki sayýda toplanmýþ. Diðer dergimiz ise Yapý Kredi Yayýnlarý'nýn çýkardýðý Cogito dergisinde aþk 4. sayýda yer alýyor. 

Aþk dolu sevgi dolu bir yaþam diliyorum herkese... 

Yazýn sýcaðýndan ve bunaltýsýndan kurtulduðunuz serin bir bahar sabahý Kordon’da bir bankýn üstünde sevgilinizle denize karþý farklý duygularla elinizdeki aþk kitaplarýný kenara býrakýp geçen gemilerin siren sesinde ve denizin içinizi ürperten serinliðinde buluþmanýz dileðiyle... 

Ýyi okumalar,
 
Murat Þahin
26.082009

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
26 Aðustos 2009 01:02

deepblueeagle

saðolasýn. botton'un kitabý mükemmeldi. aþkýn herkese özel ince detaylarýný anlatýyordu. botton'un diðer bütün kitaplarý da mükemmel zaten. proust'la ilgili olaný ise edebiyat þöleniydi. botton, yazýlarýný, bugünlerde havaalanýnda, giden gelen yolcular arasýnda, bir masada yazýyormuþ. ne hoþ bir buluþ. botton'un yeni bir kitabý daha yayýnlandý türkiye'de. bir garip aþk öyküsünü ise atlamýþým. üstelik en sevdiðim yayýnevlerinden biri yayýnlamýþ. metis. okurum. cogito okunmaz mý hiç. ama doðu batý dergisinde çýkan yazýlar da gözümden kaçmýþ. onlarý da okumalý. çok çok teþekkürler. hep okuyup hep yazýn.

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.