Bir mevsim bitiyor

16 Þubat 2013 00:31 / 1706 kez okundu!

 


Geçmiþe bakýp düþündüðümde, birçok güzel insanla, kitapla ve yayýneviyle tanýþmam genelde yaðmurlu günlere denk gelmiþtir. Ama ilk kez terk edilmem de yaðmurlu bir güne denk gelmiþti. Ýzmir’in saðanak yaðmuruna tutulmuþtum. O zamanlar daha çok kâðýt poþetler vardý kitabevlerinde ve kitap biraz ýslanmýþtý. Yaðmurun altýnda ýslak, üzgün bir halde ona hediye etmek için aldýðým Bela Çiçeði ile kala kalmýþtým. Kitabýn ýslanan yeri, yüreðimde kalan iz gibi; hâlâ kabarýk duruyor.

Yanlýþ hatýrlamýyorsam 2004 kýþýydý. Ýzmir’de korkunç bir yaðmur ve fýrtýna vardý. Kýbrýs Þehitleri Caddesi sular altýnda; dizlerimize kadar suyun içindeydik. Ýletiþim Kitabevi’nden, Sevinç Pastanesi’ne gitmek imkânsýz. Ulaþým ancak zabýta araçlarýyla saðlanabiliyor. Arkadaþlarýmla, ‘Ne yapsak, nasýl yapsak, dükkân gece su alýr mý?’ diye düþünürken, aramýzdan birini nöbetçi býrakmaya karar verdik. Bu sýrada kitabevinden içeriye soluk soluða bir arkadaþým girdi. Sýrýlsýklam halde çat pat konuþtuðu Türkçesiyle bize bir þeyler anlatmaya çalýþýyordu.Evi yakýndý, kitabeviyle arasý olsa olsa beþ dakika yürüme mesafesindeydi. Mutlaka bir sýkýntýsý var diye geçiriyoruz içimizden. Öyle ya bu havada kim kitap almaya gelir ki. Paltosunun içinden çýkardýðý DVD filmi göstererek yarý Türkçe yarý Ýngilizce, “Bunun kitabýný istiyorum,” dedi. Hayretler içinde bakakaldýk. Önce bir sorun olmadýðý için bir oh çekip sonra da, “Deli misin? Gel otur soluklan biraz,” dedik. Sonra, yanaklarýndan aþaðýya dökülenin su deðil, gözyaþý olduðunu fark ettik. Ýste o gün Yazar Eric Emmanuel Schmitt’i ve onun “Mösyö Ýbrahim” adlý kitabýný tanýmýþ olduk.

Yine yaðmurun yaðdýðý, fýrtýnanýn koptuðu bir gün öðlen saati olmasýna raðmen ortalýk kararmýþtý. Çalýþtýðým kitabevinin muhasebe bölümüne, önce kocaman þemsiyesi ve güven veren gülümsemesiyle sýrýlsýklam halde birisi girdi. Her yerinden sular akýyor bizse hayretler içinde onu izliyorduk. Elinde sýmsýký tuttuðu büyük poþetleri bir kenara býrakýp yanýmýza geldi.

“Merhaba, ben Ankara’dan geliyorum bir dergi çýkardým onun daðýtýmýný yapýyorum.”

“Hangi dergi?”

“Doðu Batý”

‘Doðu Batý’ yayýnlarýnýn ve Taþkýn'ýn hayatýmýza giriþi böyle olmuþtu. Yayýncýlýk sektörü büyüyor birçok yayýnevi kuruluyor ve yok oluyordu. Ancak ‘Doðu Batý’ yayýnlarý bu sektördeki duruþunu ve çizgisini oturtup kendine saðlam bir yer edindi.

Geçenlerde elime bir öykü dergisi geçti; ‘Sarnýç’. Kimler çýkarýyor diye göz atarken arkasýnda ‘Alakarga’ isimli bir yayýnevinin olduðunu öðrendim. Kitaplarýna göz gezdirirken yýllardýr hep James Joyce'un o muhteþem Ölüler adlý öyküsünü tek kitap olarak neden basmazlar diye düþünürken ‘Alakarga'nýn basmýþ olduðunu gördüm. Yayýnevine kaným biraz daha kaynadý. Hemen çevirilerine bakmak için bu kitaplardan bir kaçýný edindim; Baþtan Çýkarýcýnýn Günlüðü, Sören Kierkegaard / Satranç, Stefan Zweig / Portreler, Henry James ve tabi ki Ölüler, James Joyce. ‘Alakarga’ yeni bir yayýnevi olmasýna raðmen çevirilere özen göstermeye çalýþmýþlar.

Yakýn zamanda dikkatimi çeken bir baþka kitap ise, Elleme, Baba Yorgun... Çocukluðumuzda çok duyduðumuz ya da kamyon, dolmuþ gibi araçlarýn arkasýnda sýkça gördüðümüz sözlerden biriydi bu kitabýn adý. Bu sebeple çok tanýdýk gelmiþ, kendimi bir anda kitabýn içinde bulmuþtum. Bu uzun hikâye daha önce okuduðum kitaplardan çok farklýydý. Ýlginç olan bir baþka þey de yayýnevinin isim tercihi; yayýnevi, James Joyce’un Sanatçýnýn Bir Genç Adam Olarak Portresi adlý kitabýnýn genç ana karakteri Stephen Dedalus’tan almýþ adýný. Bu da beni ayrýca heyecanlandýrdý. ‘Dedalus’ yayýnevi çok güzel kitaplara imza atmýþ. Þarabýn Þiiri, Esrarýn þiiri, Charles Baudelaire, Bulgakov’un Köpek Kalbi... Saydýðým kitaplarý ‘Dedalus’ çevirisinden okumanýzý tavsiye ederim.

Palto, okuduðum ve etkilendiðim ilk klasiklerden biridir. Veciz bir ifadeyle, “Biz Gogol’un Palto’sundan çýktýk” diyen Dostoyevski’nin ‘Kolektif Yayýnlarý’ndan çýkan Palto çevirisini ve baskýsýný görmesini isterdim. Ýyi ve özel baskýlar her zaman ilgimi çekmiþtir. Bir kitapta iyi çevirinin ardýndan güzel ve kaliteli baský da önemlidir. Özel baskýlarý, iyi çevirileri ve harika çizimleriyle; Palto, Gogol / Kara Kedi, Edgar Allan Poe / Dönüþüm, Kafka...”Bu eserlerin ‘Kolektif Yayýnlarý’ serisinden okunmasý, okuduysanýz bile bu baskýlarýn kitaplýðýnýzda bulunmasý öneririm.

Ýzmir saðanak yaðmura teslim olmuþ ve üzerine kasvet çökmüþ. Hava yavaþ yavaþ kararmaya baþlýyor. Kömür sobasýnýn üzerine koyduðum kestanelerin kokusu odanýn her tarafýna yayýlýrken, masamda kahvem, elimde size de önerdiðim bir kitabý okurken CD’den çalan Klasik müzik parçasýna, yaðmurun cama vuran sesi eþlik ediyor. Hayatýmda ve içimde beni ýsýtan bir mevsim bitiyor. Yeni, yalnýz, soðuk bir mevsime, yaðmura, kýþa karýþýyorum.

Ýyi okumalar.


Murat ÞAHÝN

15.02.2013


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.