Beni çok konuþan kadýnlar mahvetti

25 Þubat 2012 21:36 / 2112 kez okundu!

 


Ýnsan bazen kendini çok çaresiz ve yalnýz hissediyor. Hepimiz birbirimizi yalnýzlaþtýrýyoruz. Uzaklaþýyor, iletiþim kurmakta güçlük çekiyoruz. O kadar yalnýzlaþýyoruz ki, bir süre sonra kendimize, iç dünyamýza yabancýlaþýyoruz.

Sevdiðiniz kadýn/adam sizi artýk anlamýyor. Konuþmak kendini ifade etmekten çýkýp sizi anlaþýlmaz, dinlenilmez, duyulmaz bir duruma sokuyor. Siz de susuyor, konuþmuyor, dinlemiyor/dinleyemiyorsunuz.

Özdemir Asaf ne güzel söylemiþtir, “Yalnýzlýk paylaþýlmaz, paylaþýlýrsa yalnýzlýk olmaz”. Arkadaþlar, dostlar, sevgililer bir süre sonra önce kendilerini sonra da bizi yalnýzlýða itiyorlar. Sorun mutlu olmayý beceremeyen kafalarda, mutlu olmak hayata güzel bakmak/bakabilmek…

Çok az insan tanýrým her sözden kýrýlmayan, gücenmeyen… Eleþtirmek, siz kimsiniz? Asla ama asla kimseyi eleþtiremezsiniz. Ýnsanlar artýk doðruyu duymak istemiyor. Alkýþlanmak ve övgüler duymak istiyor. Eleþtirmekten kastým þu deðil, saða sola sinmiþ avýnýn üzerine atlamayý bekleyen aslan misali en ufak yanlýþta insanlarýn üzerine atlayan, yapýlan her iþe olumsuzluk katan insanlardan bahsetmiyorum. Onlar kendi iç dünyalarýndaki mutsuzluklarýný, karanlýklarýný, kirli pis hayatlarýnýn intikamýný sizin yaptýðýnýz iþ üzerinden almaya çalýþýrlar.

Ümit Yaþar Oðuzcan’ýn “Ben akýllý kadýnlarý severim. Düþünen, az konuþan çok bilen. Her yerde, her zaman nazý çekilen” þiiriyle hayatýmýzý kâbusa çeviren çok konuþan kadýnlara küçük bir not düþüyorum. Çok ve boþ konuþan insanlar zaman kaybýndan baþka bir þey deðil. Çok konuþmaktan bahsetmiþken, Montaigne (Ýþ Bankasý Yayýnlarý) “Denemeler” kitabýnýn otuzuncu sayfasýnda baþlýðý “Dýrdýrcý” olan bir yazý var. Lütfen okuyun, o zaman anlayacaksýnýz ki, çok konuþan insanlarýn aslýnda hayata nasýl baktýðýný, sizleri nasýl karanlýk, kirli dünyalarýna, bataklýklarýna çektiðini daha iyi anlayacaksýnýz.

Kendimi yalnýz ve mutsuz hissettiðimde þiir kitaplarýnda nefes almaya çalýþýrým. Bugünlerde kendimi Orhan Veli’nin Yapý Kredi Yayýnlarýndan çýkan ve içinde kendi sesiyle þiirlerini okuduðu bir CD de bulunan “Beni Bu Güzel Havalar Mahvetti” kitabýný okuyor ve dinliyorum. Orhan Veli’nin bu kaydý ilk defa ortaya çýkarýldý. O kadar güzel ve tok bir sesle okumuþ ki þiirleri mest oldum. Dinlemeye baþlamadan önce biraz tedirginliðim vardý. Ýlk þiiri okumaya baþlamasýyla tedirginlik yerini bir kez daha hayranlýða býraktý. En sondaki Karagöz/Hacivat oynatma yeteneði, bu çalýþmayla þiir okumadaki ustalýðý kadar gün yüzüne çýkmýþ oldu.

Sevgililer günü geldi geçti. O gün herkes sevgilisine deðiþik hediyeler aldý. Aslýnda sevgiliye verilecek en güzel hediye Nâzým Hikmet’in “Piraye’ye Mektuplar / YKY”. Daha önce Adam Yayýnlarý’ndan çýkan bu kitap özel baskýsý, mektuplarýn birebir kopyasý ve fiyatýyla sadece bin adet basýldý.

Sevgililer gününde bir sevgilim olsaydý, bu kitabý ona hediye ederdim. Nâzým’ýn “Caným karýcýðým” diye baþlayan cümleleri, þiir tadýnda yazýmýyla sizi harflerin içinde bir yolculuða çýkarýyor. Bu kitabý ayrýntýlý olarak baþka bir yazýmda sizlere aktaracaðým.

Orhan Veli’yi güzel havalar, beni de çok konuþan kadýnlar mahvetti…

Ýyi okumalar…


Murat ÞAHÝN

24.02ç2012

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.