ESTETÝK, EKONOMÝK, ERGONOMÝK

02 Haziran 2008 08:39 / 2380 kez okundu!

 

Pinara ile “E”lerin aþký Onu anlatýrken sadece taký ustasý demek yeterli gelmeyebilir ya da eksik olur. Çünkü, bu insanýn yaptýklarýný yalnýzca taký ile sýnýrlamak ona haksýzlýk gibi geliyor bana. Takýnýn yaný sýra bir çay kaþýðýndan tutun

Þu anda eþ durumundan deðilse de, çocuk durumundan Ýzmir’li







25 Ocak 1969 doðumlu Pýnar Kaptanoðlu, þimdiki adý Karataþ olan eski Musevi Hastanesi’nde dünyaya gelmiþ. 3 kardeþ, 2 tane Balýk burcu erkek kardeþe sahip bir Kova.



Taþa topraða yabancý deðil, çünkü o bir Ziraat Mühendisi. Alanya ise asýl yaþadýðý yer. Eþi hala Alanya’da, turizmle uðraþýyor. Pýnar Haným, 4 yýldýr Ýzmir’de, Urla Bademler Köyü’nde bahçeli bir evde oturuyor. 9.5 yaþýnda Alara adýnda bir kýzý var. Onun eðitimi dolayýsýyla Alara ile birlikte Ýzmir’e gelmiþler. Ancak uzun tatillerde, sömestrde ya da bayramlarda Alanya’ya gidebiliyorlar.



Alanya’da otellerin bahçe düzenlemeleri ile uðraþan Pinara, kýzýnýn okulu dolayýsýyla Ýzmir’e gelince artýk bahçe iþleriyle uðraþmak istememiþ, Ýzmir’de böyle bir potansiyel olmadýðýný görünce de daha farklý alanlara yönelmesi gerektiðini düþünmüþ. Yýllardýr taþla toprakla uðraþýp duran Kaptanoðlu, toprak ve ham taþlar derken bir gün bu deðerli taþlara þekil verirken bulmuþ kendini.



Taþlara ve takýlara her zaman büyük bir ilgi duyan Pinara, Akademi Ege’de 2 yýl üst üste aldýðý eðitim dahil olmak üzere 4.5 yýldýr “kendisiyle yarýþýyor”.



Baþta, Kuyumculuk Tarihi Araþtýrmacýsý ve Proje Danýþmaný Arkeolog Dr. Altan Türe olmak üzere, farklý teknikler üzerine farklý “usta” diye tarif ettiði hocalardan eðitim almýþ.



Taþýn huyuna suyuna giden kadýn



Pýnar Kaptanoðlu, her ikisine de gereken zamaný ayýrabilmek ya da dengeleyebilmek için iþini ve evini ayýrmýþ. Kaptanoðlu, evinde bir bölümü atölye olarak kullanýyor. Orada çalýþmaya baþladýðýnda ise her þeyi unutuyor. Telefonlarýný bile kapatýyor. Çünkü o sýrada onu ilgilendiren tek þey, üzerinde çalýþtýðý taþýn “huyuna suyuna” gidebilmek.







Her iki tarafa da “ekonomik” olmasý yani “ederi”ni bulmasý lazým



Kaptanoðlu’na göre hedefler çok önemli. Gelip geçici olmamak, uzun vadeli, uzun soluklu olabilmek ve bir imza atabilmek.



Pýnar Kaptanoðlu, bir marka olmayý hedefliyor ve hayallerini hayata geçirirken de “3e” kuralýna dikkat ediyor. Yani tasarýmlarýnýn ESTETÝK, EKONOMÝK ve ERGONOMÝK olmasýna mutlaka özen gösteriyor:



“Ýmzayý herkes farklý bir þekilde atar; çok uçuk olmak, çok pahalý olmak, çok satýlmak. Herkesin isteði farklý.



Benim niyetim öyle çok pahalý olmak falan deðil. Ben kendimi aþmaya çalýþýyorum ve bu anlamda da bir marka olacaðým.”



Yaratýcýlýðýnýz öðrendiðiniz þeyler ölçüsünde artýyor



Artýk ben bu iþi sular seller gibi öðrendim, bu iþ tamam bitti demek mümkün deðil! Pýnar Kaptanoðlu iþini, “kendisini sürekli bir yenileme süreci” olarak tanýmlýyor.







Yaptýðý iþin ticari boyutundan çok sanatsal boyutu onu daha fazla ilgilendiriyor. Bakýn bu konuda neler söylüyor:



“Ben atölyemde kendi kendime bir þeyler yapýyorum, insanýn kendisiyle yarýþmasý gibi bir þey bu. Yani, ben sadece kendimle yarýþýyorum. Hani ne olur, ne getirir hiç bilmiyorum. Ama güzel þeyler olacaðýna da inanýyorum. Çünkü bu iþi severek, isteyerek yapýyorum. Þu anda bir þeyler tasarlayabilirsiniz ama kendiniz yapýyorsanýz ruhunuzu da katýyorsunuz iþin içine, bu bambaþka bir þey. Enerjisi de bambaþka oluyor. Ona göre de farklý bir yerlere gidiyor. Sonuçta iyi bir þey çýkartabiliyorsam, oradaki insanlar benim sergime gelip de güzel olmuþ, elinize saðlýk diyorlarsa, iþte o benim için en önemlisi. Örneðin Nisan ayýnda Ýstanbul’daki sergim bu anlamda olaðanüstü güzel geçti. Öyle hoþ tepkiler aldým ki. Sergi defterine o kadar anlamlý þeyler yazdýlar ki. Bu bütün yorgunluklara bedel!”



Ne kendinde ne de baþkalarýnda fabrikasyon iþ sevmiyor. Bu yüzden ayný ürünü ne kadar isteseniz de Pinara’da bulmanýz mümkün deðil. Yerinde saymaktan hoþlanmayan Pinara, her sezon baþka baþka modeller çýkarýyor ortaya.



Pinara’dan bir taký almak istiyorsanýz öyle tektaþý mektaþý falan unutun. Deðiþik ve farklý þeyler arýyorsanýz, piyasa iþi ürünlerden artýk býktýysanýz, hatta ne aradýðýnýzý da biliyorsanýz Pinara’ya bayýlacaksýnýz. Pýnar Haným’ýn çalýþmalarýnýn pek çoðuna insan bir tabloya bakar gibi bakýyor adeta.



Taþý tutkuyla mýhlayan kadýn



“Bu iþle biraz ilgilenmeye baþladýðýnýzda göreceksiniz ki çok fazla teknik var. Diyelim ki þýk bir yüzük yapmak istiyorsunuz, bu yüzüðü yapabilmek için birçok teknik kullanmak zorundasýnýz.







Teknikleri öðrenmeye baþladýktan bir süre sonra, öðrendiðiniz bu farklý farklý teknikleri birleþtirmeye baþlýyorsunuz. Ne kadar çok öðrenirseniz, yaptýðýnýz çalýþmalarda bunlarý o kadar çok kullanýyorsunuz ve yaptýðýnýz þey de o kadar zengin oluyor.”







Baktýðý her þeyde, gördüðü her ayrýntý Pinara’ya esin kaynaðý oluyor. Bir sandalyenin ayaðý, dolabýn kenarý, ilgisiz bir objenin kývrýmý bile onun aklýna bambaþka fikirler getiriyor. Ve ondan sonra bu parçalar birleþiyorlar bir þekilde. Üstelik bu daha çok kaðýt üzerinde olmuyor, en çok da atölyede çalýþýrken oluyor.







“Ben malzemeyi elime alýp çalýþmaya baþladýðým zaman ellerim baþka yerlere gidiyor çoðu zaman. Farklý bir yerden komut alýyorlar sanki. Doðaçlama dediðimiz þey de bu aslýnda. Kaðýt üzerine çizdiðiniz bazen daha güzel görünür. Metale geçirdiðiniz zaman bir bakarsýnýz ki aslýnda o kadar da güzel görünmüyor. Ya da tam tersi” diyor Pinara ve ekliyor:







“Ama bazý çok kýymetli taþlarla doðaçlama çalýþamýyorum. Doðaçlama çalýþamayacak kadar çok para verdiysem çýkacak iþten emin olmam gerekir. Bu yüzden de taþý kaybetmemek için bir kuyumcu titizliði ile önce kaðýt üzerinde mutlaka çalýþma yapmam gerekiyor.”



Piyasada çok fazla sentetik taþ var



“Piyasada o kadar fazla taklit taþ var ki, benim diyen insanlar bile yanýlabiliyorlar. Yurt dýþýnda yapýyorlar bunu, laboratuar ortamýnda oluþturulmuþ sentetik taþlar bunlar. Ama öyle sentetik taþlar da var ki, ciddi rakamlardan oluþuyorlar, çok pahalýlar. Ben yurt dýþýndaki fuarlarý takip ediyorum. Bir kýsým malzemelerimi oralardan alýyorum açýkçasý. Çünkü bana sertifika veriyorlar. Aldýðým taþýn orijinal olduðundan emin olabiliyorum. Yaptýðým ürünleri satarken insanlara karþý olan sorumluluðumu unutmamam lazým. Yani ben bir taþý ametist diyerek sattýysam ve ametist çýkmazsa benim için çok kötü olur. Bu yüzden yurt dýþýndan almaya özen gösteriyorum.



Bir de çalýþtýðýnýz firmanýn büyük bir firma olmasý lazým ki, verdikleri sertifikanýn yaný sýra size taþýn gerçek mi yoksa taklit mi olduðunu söylesinler.”



Vedalaþmadýðým ürün gitmiyor, benim oluyor



Ýnsanýn yaptýðý objelerden vazgeçmesi her zaman kolay olmuyor. Vedalaþamadýðým ürünlerime kendimce en az üç hak tanýyorum. Eðer 3 sergide de satýlmamýþsa onu hemen kendime ayýrýyorum.







Pýnar Kaptanoðlu’nun yeni sergisi bugün yani 2 Haziran’da Alanya Arkeoloji Müzesi’nde açýldý. Alanya Festivali kapsamýnda açtýðý kiþisel sergi 9 Haziran’a kadar sürecek.



Geçen yýl Alanya ve Viyana’da sergi açan Pýnar Kaptanoðlu en son sergisini Ýstanbul’da Nisan ayýnda gerçekleþtirmiþti.



Gelecek sergi ise Temmuz'da Bodrum'da açýlacak.






2- 9 Haziran 2008 Alanya Sergisi







(Taþý mýhlamak: Taþý altýn veya gümüþ gibi maddeler üzerine tutturmak, sabitlemek )

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.