AMELÝYATLA BURÇ DEÐÝÞTÝRMEK MÜMKÜN MÜ?

19 Haziran 2019 20:27 / 2439 kez okundu!

 

 

Hayatýmýn en büyük þoku; Ekrem Ýmamoðlu ile ayný burçtan olduðum yetmezmiþ gibi bir de ayný gün doðumluymuþuz. Aman doktor, mümkünse acilinden bir "burç nakli" rica ediyorum. crying

 

****

 

AMELÝYATLA BURÇ DEÐÝÞTÝRMEK MÜMKÜN MÜ?

 

 

Hayatýmýn en büyük þoku; Ekrem Ýmamoðlu ile ayný burçtan olduðum yetmezmiþ gibi bir de ayný gün doðumluymuþuz. Aman doktor, mümkünse acilinden bir "burç nakli" rica ediyorum. crying

Hem ikiz hem de Ýkizler burcundan olduðum için yere göðe sýðdýramazdým kendimi. Bu arada burçlarýn kadýn ve erkeklerinin özellikleri çoðu zaman farklýdýr. Çoðu olumsuz özelliðin Ýkizler erkeðinde olduðunu göz ardý ederek, yazýya dökmeden sözlü olarak vurgulardým genelde. Pek çok astroloji kitabýnda yazar bu, üstelik tecrübe ile de sabittir maalesef.

Çinliler çocuklarýnýn AT Burcu olmasýný istemezlermiþ; evden çok çabuk ayrýlýyor, aileyi terk ediyor diye. Çin Astrolojisi'nden biliyorum, epey ilgilenmiþliðim vardýr. Benim de anne-baba adaylarýna naçizane önerim; Ýkizler Burcuna, özellikle de 4 Haziran'a denk getirmemeye çalýþýn yavrunuzu. Hele bir de erkekse vay halinize. Allah kolaylýk versin demekten baþka bir þey gelmiyor elimden. 

Evet, 4 Haziran doðumluyuz bu efsanevi yalancý CHP Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkan Adayý zat ile.

Allah'ým, bundan böyle söz veriyorum bu konularda gereksiz yere kibir yapmayacaðým; neme lazým bir gün gelip rezil rüsva oluverebilir insan, týpký benim gibi. cool 

Olumlu yanlarýmýz bir yana (bundan önceki yazýmda bulabilirsiniz) Ýkizler burcunun öne çýkan en tipik ve en olumsuz bazý özelliklerini kýsaca hatýrlatayým:

Biz “Ýkizler”in zaten çok az olan sabrý uzatmalar karþýsýnda daha da dayanýlmaz hale gelir maalesef. Ýçinde her þey olabilir; romantizm, felsefe, duyarlýlýk, duygusallýk, gerçekçilik, politika, dostluk, komiklik, sataþmalar, vs... Ama hepsi çok dozunda, aslýnda mümkünse çok kýsa kýsa... Alimallah bunlardan biri ya da birkaçý kazara uzarsa biz dünyanýn en mutsuz insanlarý oluveririz hemencik. Az önce gülümseyen yüzümüze bulutlu bakýþlar yerleþiverir. Kaçmak, kaybolmak isteriz. Karanlýk tarafýmýz gün yüzüne çýkmaya baþlar. Kaçamazsak, ya defteri kitabý kaparýz ya da karþýmýzdaki “insaný” huysuzluðumuzla üzeriz. 

Böyle durumlarda iltifat etmeyi unutup, karþýmýzdakinin yalnýzca olumsuz yönünü görmeye baþlayabiliriz. Konuþmalarý sonuna kadar dinlemek istemeyebiliriz, hatta aþýrý akýlcý davranmaya baþlayýp karþýmýzdakini kudurtabiliriz. Ne yapsak acaba? Önemsiz þeylerden kolayca etkilenmesek, iyi niyetli eleþtirilere gücenmesek, kendimizle daha barýþýk olsak-mý acaba? 

Ýkizler adýna karizmayý çizen bir özellik olarak gördüðüm bazý karanlýk taraflarýmýz var ki bunlarý açýklamayý bir borç biliyorum: 

Ünlü astrolog Gahl Sasson kitabýnda þöyle yazmýþ bizim için; 

Ýkizler hýrsýzlýk ve yalaný yönetirken, Ýkizler’in zýt burcu Yay gerçeði yönetir. Neden Ýkizler yalanlarý ve hýrsýzlýðý yönetir? Ýkizler burcundaki pek çok kiþi bu haberi duyunca üzülmüþtür. (týpký benim gibi!) Bunun nedeni onlarýn tacir olmalarýdýr ve tüm tacirler, kar saðlamak için zam yapmak zorundadýr. (Tacirlik bana en yakýn yýldýz kadar uzak, denedim, biliyorum) Zammýn yüksek olmasý, onlarý fiyatýn nedeni hakkýnda yalan söylemeye iter, daha sonra da geri adým atamazlar......” 

Marketing yapanlarýn hepsi Ýkizler mi yani? Enflasyonun sebebi bizler miyiz? 

Vallahi ben Sasson kardeþin yalancýsýyým. Bunlarý o söylemiþse muhakkak ki doðrudur ve bir bildiði vardýr. 

Haaa bir de abartma konusu var, onu da açýklamam lazým. Bazen verdikleri bilgiye doðru ya da pek güvenilir olmayacak detaylar ekleme eðilimleri de ilginçlik ve eðlence adýnadýr. Yanlýþ anlaþýlmasýn sakýn! (Ancak iþin içine siyaset girince "ilginçlik ve eðlence" adýna demek çok absürd, deðil mi? O zaman kazanmak adýna her þey mübah mý desek? 

Þimdi elinizi vicdanýnýza koyun ve söyleyin, daha önceki burçlarla ilgili bu kadar olumsuz þey yazmýþ mýydým? Onlarýn olumsuz taraflarý yok muydu yani? Ohooo elbette vardý. Vardý da, ben ne yazýk ki Ýkizler’im (Ýkizler kusura bakmasýnlar) ve diðer burç mensuplarý arkadaþlarým iltimas geçtiðimi düþünmesinler istiyorum. 

4 Haziran doðumlu Ýkizler için de sadece ve kýsaca þunu söyleyeyim; bizim öyle her zaman bir gün önceki Ýkizler gibi tongue fu yapacak kadar ne sabrýmýz ne de arzumuz vardýr; sözle de olsa kung fu ile kafa göz yardýðýmýz çok görülmüþtür. 

Bazýlarýmýz ise yaptýðý basÝTlikleri bile inkar edebilecek kadar yalancý ve inkarcýdýr. 

Bakýnýz: @ekrem_imamoglu 

 

Hürriyet MISIRLIOÐLU

19.06.2019

 

>> Minik ama çok önemli bir not: "Ýkizler (@ekrem_imamoglu) hýrsýzlýk ve yalaný yönetirken, Ýkizler’in zýt burcu Yay (@BY) gerçeði yönetir."

Binali Yýldýrým: 20 Aralýk 1955 - YAY Burcu

Ekrem Ýmamoðlu: 4 Haziran 1970 - ÝKÝZLER Burcu

 

 

Son Güncelleme Tarihi: 29 Haziran 2019 11:19

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
21 Haziran 2019 13:04

hurkus

Mitoloji de astroloji de @ekrem_imamoglu'nun yalancýlýðýný, hýrsýzlýðýný doðruluyor. surprisedevilno

 

21 Haziran 2019 10:58

hurkus

Ufuk COÞKUN - Hermes’in Askerleriyiz!

Atlas’ýn en küçük kýzlarýndan Maia ile Tanrý Zeus’un oðlu olan Hermes, Arkadia’da Kyllene daðýndaki bir maðarada doðar doðmaz, annesi arkasýna dönmeden kundaðýný çözüp, beþiðinden kalkarak maðaranýn dýþýna çýkar.

Biraz ilerleyince suya doðru yürüyen bir kaplumbaða görür. Hemen oracýkta kabuðunu boþaltýp koyun baðýrsaðýndan yedi tel gererek liri icat eder. Mutlu bir þekilde þarký söyleyip, oynar. “Neþe, sevgi ve herkesi kucaklamak duygusu” Hermes’in lirini çalmasýndan doðan büyüleyici þeylerdir.

Teselya’ya doðru geldiðinde karný acýkýnca güneþ, denge, uyum ve kehanet tanrýsý Apollon’u kucaklamak ister(!) ve oracýkta Apollo’nun elli ineðini çalar.

Hýrsýzlýðý belli olmasýn ve peþine düþmesinler diye, ineklerin nallarýný söküp ters çaktýktan sonra kendisi de aðaç dallarýndan ördüðü sandallarý giyerek gerisin geri yürür.

Yaþlý bir adam kendisini görünce, kimseye söylemesin diye de onu tehdit eder. Kandýrma, yalan-dolan ve oyun oynama konusunda usta olan Hermes, ineklerle Alphenios ýrmaðýna gelir ve onlarý maðaraya kapatýr.

Ýneklerin ikisini de keser ve ete düþkün olmasýna raðmen ölçülü ve düþünceli davranarak kendisi için ayýrdýðý küçük bir parçayý yer. Sandaletlerini ýrmaða atar ve maðaradaki odasýna anahtar deliðinden bir bahar esintisi gibi süzülerek girer. Tekrar kundaða sarýlýr ve elindeki liri ile bebek beþiðine uzanýr.

Koskoca Apollon’dan kaçar mý? Ýneklerinin çalýndýðýný anlayan Apollon, yaþlý adamdan bunu Hermes’in yaptýðýný öðrenince maðaraya gelir. Maia’nýn yanýnda küçük hýrsýzý suçlar ama günde ortalama üç yalan söylemeyi meslek edinen Hermes bunu inkâr eder ve ilk yalanýný söyler: “Sözlerin saçmadýr senin; daha dün doðdum, ayaklarým dayanýksýzdýr, basacaðým toprak da taþlýdýr.”

Apollon ikna olmaz ve onu alýp Zeus’un karþýsýna çýkarýr. Masum gibi görünen Hermes bu sefer de Zeus’a ikinci yalanýný söyler: “Baba, þimdi saçma sapan bir öykü dinleyeceksin. Ben açýk yürekliyim, yalan dolan da bilmem” der göz kýrparak.

Zeus oðlunun sevimli þeytanlýklarýna gülse de adaletli davranarak Hermes’in kýlavuzluðunda ineklerin hemen bulunmasýný emreder. Hayvanlarýn kayaya asýlmýþ postlarýný görüp dehþete kapýlan Apollon’u yatýþtýrmak için Hermes de ona lirini verir. Böylelikle Olimpos, meselesini kendi içinde halletmiþ olur.

Mevcut hikâyede de görüldüðü gibi karþýmýzda kurnaz, dolandýrýcý, hýrsýz ve yalancý kimliðiyle tanýnan bir Hermes var. Uçuk, çeliþik ve renkli karakteriyle Olimpos’un çok yönlü tanrýlarýndan biridir Hermes.

Hýzla uçuran kanatlý altýn sandaletleri, Hades’in verdiði görünmez yapan kanatlý baþlýðý ve sihirli altýn deðneðiyle seyahat eder. Heykel, kabartma ve resimlerde çoðunlukla sivil, atletik vücutlu, kývýrcýk saçlý, iyi görünümlü genç bir adam olarak gösterilir.

Yunan mitolojisindeki bu ilginç hýrsýzlýk ve yalancýlýk meselesi de nereden aklýnýza geldi demeyin.

Efendim, görünen o ki hýrsýz ayný zamanda yalancý bir karaktere de sahiptir.

Yine bir Yunan filozofu olan Aristo’ya sormuþlar: “Yalan söylemekle ne kaybederiz?”

“Doðru söylediðiniz zaman bile karþýnýzdakini inandýrmayý” diye cevaplamýþ. Doðru söylemiþ Aristo. Yalancýlýkla nam salmýþ bir adam doðru dahi söylese artýk kimse ona inanmayacaktýr.

Ýnsanýn yalancýlýðý karakter haline getirmesi ne aþaðýlýk bir durumdur.

Öyle ki Ýbn Hazm’a göre yalan her türlü kötülüðün aslýdýr. Yalan korkaklýk ve bilgisizlikten doðar. Korkaklýk ise ruhu alçaltýr.

Mâverdî, Edebü’d-Dünyâ Ve’d-dîn adlý eserinde yol açtýðý kötü sonuçlar yüzünden yalaný bütün kötülüklerin toplamý, bütün çirkinliklerin temeli, düþmanlýða kadar varan bir dizi kötülüðün de baþý diye niteler. Ayný eserde yalancýlýðýn sebeplerini menfaat elde etme, zararý önleme, söze tatlýlýk, zarafet katmak suretiyle düþmana zarar verme düþüncesi olarak izah eder.

Eṭ-Ṭýbbü’r-rûḥânî adlý eserinde yalan söylemenin arkasýndaki psikolojik sebepleri ve doðuracaðý sakýncalarý inceleyen Ebû Bekir er-Râzî’ye göre ise; yalanýn asýl sebebi kibir duygusu ve yönetme tutkusudur.

Ýþin uzmanlarý da yalana baþvurulduðunda, normal iþlevini sürdüren beynin yalanla birlikte kýsa devre yaptýðýný ifade ediyorlar. Yalaný baþarýyla saklayanlarýn genelde çok zeki insanlar olduðunu eðer yalancýnýn zekâ seviyesi düþükse baþarýlý yalan söylenemediðini de ilave ediyorlar.

Bir de Sözcü Gazetesi’nin saðlýk haberlerinde denk geldim. Yalan söyleme hastalýðý var. Mitomani diyorlar.

Bu hastalýða yakalanmýþ kiþilere “mitoman” deniliyormuþ. Öyle ki; yalan söyleme hastalýðý, kiþinin dikkat çekmek ve toplumda odak noktasý haline gelmek için söylediði yalanlarla baþlýyor ve yalan söylemeyi alýþkanlýk haline getirenler bir noktadan sonra da kontrolü kaybediyorlar. Öyle ki söyledikleri yalanlara artýk kendileri dahi inanmaya baþlýyorlar.

Kiþilik, karakter bozukluklarý bu hastalýða yakalanma riskini arttýrýyormuþ. Alman Doktor Anton Delbruck, “Patolojik Yalancýlýk” diyor buna. Amaç; odak noktasý olmak. Dikkatleri üzerine çekmek için yoðun bir istek ve arzu duyan hasta bunu baþarabilmek adýna olaylarý inanýlmayacak derecede büyütmeye, abartmaya, dramatize etmeye ve bundan bir maðduriyet doðurmaya baþlýyor.

Böyle tanýdýðým biri var. Günde ortalama üç yalan söylemeden rahat edemiyor. Yalaný ortaya çýkýnca da agresifleþiyor. Saða sola saldýrýyor. Geçenlerde kendisine; “ilkokulda andýmýzý okurken ‘doðruyum’ yerine yalancýyým mý diyordun arkadaþ” dedim. Sinirlendi.

Ne diyeyim hasta ise tedavi olsun. Deðilse Teselya’ya kadar yolu var. Zeus yardýmcýsý olsun.

Ne diyordu Lokman Hekim. Oðulcaðýzým, sakýn yalaný diline alma, o serçe eti gibi tatlýdýr. Bir daha aðzýndan çýkaramazsýn.

muzakerat.com

14.06.2019

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.