Al yanaklý zehirler

05 Temmuz 2014 23:02 / 1915 kez okundu!

 

 

Kýþýn pazarda alýþveriþ yaparken sebze ve meyvelerdeki zehir kalýntýlarý pek anlaþýlmýyor. Yaz gelince asýl benim kabusum baþlýyor. Daha çok yeþil biber ve salatalýklarda kimyasal gübre ve ilaç tadý ile kokusunu alabiliyorum. Ama genellikle bütün sebze ve meyveler tatsýz ve tuzsuzlar. Kendi yetiþtirdiklerim ya da organik pazardan aldýklarýmla kýyasladýðýmda lezzetin, kokunun çok farklý olduðunu gözlemliyorum.

Özellikle yazýn pazarda alýþveriþ yapmak, beni yay gibi geriyor, çok caným sýkýlýyor. En kötüsü bilmek ve çaresiz kalmak. O çok sevdiðim güzelim, pembe þeftaliler; ustalarýn ustasý Yaþar Kemal'in betimlemelerindeki caaným al yanaklý þeftaliler gözümde düþmana bürünüyorlar, al yanaklý zehirler oluyorlar.

Þeftaliler çok yumuþak dokulu olduklarý için zararlý sinek ve kurtlar onlarý çok rahat delerek içine girerler. Bu yüzden çok fazla ilaçlama yapýlýyor, ancak tüylü olduklarý için zehri hapsoluyor. Bu kadar çok ve bilinçsizce ilaç kullanýlmasý þeftalileri adeta bir zehir topuna dönüþtürüyor. Ýlaç kutularýnýn üzerindeki etkinin geçme süresi ve hasat zamaný uyarýsýný da hiç bir çiftçide doðru dürüst okumuyor.

Hallerdeki denetimleri bilmiyorum. Bildiðim bir þey var ki o da çok zehirli þeftalilerin pazarlarda satýldýðýdýr. Þeftalilerin yanýndan geçerken bile buram buram o çok aþina olduðum zehir kokusunu hissediyorum.

Ben Narlýdere pazarýndan alýþveriþ yapýyorum. Her yaz ayný kabusu yaþýyorum. Çünkü en çok bebekli aileler þeftalileri yumuþak olduðu için satýn alýyorlar. Ýnsanlarýn çocuklarýna bilmeden zehir yedirmesi yüreðimi yakýyor. 2012 yýlýnda Tarým Bakanlýðý Alo 174 gýda hattýna bu durumu bildirdim, Narlýdere pazarýndaki þeftalilerin tahlil edilmesini istedim. Birkaç gün sonra bana döndüler ve tüm þeftalilerin faturalý olduðunu söylediler. Yani sadece faturalý olup olmadýðýný kontrol etmiþler. 2013 yýlýnda yine bildirdim, uzun uzun mevzuattan bahsettiler, yine bir sonuç alamadým.

Yýlda kaç ton zehir ithal edildiðini doðrusu çok merak ediyorum. Çünkü çok fazla tarýmsal ilaç kullanýldýðýný gözlemliyorum. Ýlaç bayileri açýlan bölgenin tarým potansiyeline göre deðil, tamamen ticari amaç doðrultusunda açýlýyor. Örneðin Antalya’nýn Kumluca ilçesinde adým baþý ilaç bayii var. Ýlçeyi gezdiðimde adeta ürktüm. Sanki bilim kurgu film setinde gibiydim. Bu kadar çok ilaç bayii demek tonlarca ilaç demekti. Þehri hemen kaçarcasýna terk ettim. Sonraki araþtýrmalarýmda burada çok fazla kanser hastasý olduðunu öðrendim. Bu durum tabii ki iki kere ikinin dört ettiði gibi kaçýnýlmazdý. Daha bunun gibi nice yerler var. Çok uluslu dev þirketler dünyanýn her yerini ahtapot gibi sarmýþlar. Önce kanser yapan tarým ilaçlarýný satýyorlar, sonrada kanser ilaçlarýný. Ve hep kazanýyorlar, hep kazanýyorlar. Bizler ise hem para akýtýyoruz hem de kanserle boðuþuyoruz.

Tarým ilaçlarý ve kanser iliþkisini birçok akademisyen gündeme getiriyor. Bu artýk apaçýk ortada. Ama pratikte pek bir þey yapýlmýyor. Çiftçiler, ilaçlarýn bazýlarýnýn renksiz ve kokusuz olmasýnýn çok zehirli olmadýðýna yorumluyor. Oysa ilaç þirketleri bunu özellikle böyle üretiyorlar. Amaç çiftçileri aldatmak.

Bayilerde ilaçlarýn çok zehirlileri ayrý bir dolapta bulunuyor. Ama çiftçiler bunlarý kullanýrken hiçte öyle özen göstermiyorlar. Ne maske, ne de eldiven takýyorlar. Yani çiftçiden tüketiciye hepimiz toptan her gün zehirleniyoruz. Þimdiki ilaçlar zehirli deðil bir þey yapmýyor, diyorlar. Evet, çok miktarda alýnmaz ise hemen öldürmüyor. Ama vücutta birikerek zamanla kansere yol açtýðý artýk bilinen bir gerçek. Yýkamayla ya da piþmeyle de etkisi azalmýyor.

Bir de sistemik zehirler var. Bunlar bitkinin damarlarýnda dolaþtýðý için kesinlikle yýkamayla etkisi geçemez. Salça vs. gibi endüstriyel ürünlerde kullanýlan meyve sebze gibi hammaddelerde ilaç artýklarý olabiliyor. Bu kanalla da zehir alýyoruz.

Bu konu beni oldukça çok rahatsýz ediyor. Kendim, bilgilerim ölçüsünde dikkat ediyorum, kendimi kurtarayým diyemiyorum. Çünkü insanlarýn her gün zehirlenmesi beni çok etkiliyor. Yapýlacak çok þey olduðunu da biliyorum, fakat öylece elim kolum baðlý seyrediyorum sadece.

Devlet Ýstatistik Enstitüsü Tarým Bakanlýðý ve Saðlýk Bakanlýðý müþterek olarak yýlda kaç ton zehir ve kimyasal gübre ithal edilip kullanýldýðýný, yýlda kanserden kaç kiþinin öldüðünü ya da kansere yakalandýðýný rakamlarla açýklamasý gerekir sanýrým. Bunlarý bilmeye hakkýmýz var. Tabii ki gerekli tedbirler alýnmalý ve ne yapýlmasý gerekiyorsa mutlaka yapýlmalýdýr.

Saðlýklý günler diyemiyorum çünkü saðlýklý yaþayamýyoruz maalesef.

 

Göknur YAZICI

02.07.2014

 

Son Güncelleme Tarihi: 05 Temmuz 2014 23:09

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.