Bilge Zeytinin Gözyaþlarý

26 Þubat 2013 15:39 / 3657 kez okundu!

 


O bir vardý bir yoktu.
Hem vardý hem yoktu.
Hem katýktý, hem ilaçtý.
Her þeydi. Ama hiç bir þeydi.
Tek baþýna bir dünyaydý ama hiç var olmamýþtý.


***

BÝLGE ZEYTÝNÝN GÖZYAÞLARI



Büyüklere masallar: 1

Bir varmýþ bir yokmuþ. Büyük bir þehirde çok zengin bir semt varmýþ. Burada evler çok pahalýymýþ. Fiyatýný duyanlarýn dudaklarý þak diye ikiye ayrýlýr uçuklarmýþ. Þehrin diðer semtlerinde neredeyse hiç aðaç olmadýðý için burasý zengin sayýlýrmýþ. Öyle ya birkaç çocuk parký, parklarda tek tük aðaçlarý varmýþ. Bir de askeri kurumlar burada olduðundan ormanlar ve diðer aðaçlar kanunlar gereði katledilip lüks evler yapýlamýyormuþ.

- Ah bu kanunlar. Þehrin denize nazýr en güzel yeri öyle askeriye falan derken bom boþ bekliyor. Oraya ne þaheserler yapýlýr yapýlýr da ne güzel paralara tüm dünyaya satýlýr, diye iç geçirenler varmýþ.

Neyse biz masalýmýza dönelim.

Bu semtin bir mahallesinde yaþlýlarýn oturduðu evler varmýþ. Orada yaþlananlar bir arada mutlu olarak yaþarlarmýþ. Ýþte bu evlere giden yolda eski son durakta çok yaþlý en az 150 yaþýnda zavallý bir bilge zeytin güya yaþýyormuþ. Bu yarýmada da bunlara ‘Gavurdan Kalma’ derlermiþ. Aslýnda onlar ‘Giden Dostlardan’ kalmaymýþ. Yeni yerleþen dostlara býrakýlan çok deðerli çok özel birer armaðanlarmýþ.

Bu bilge zeytin günlerdir aðlýyormuþ. Gözyaþlarý sel olmuþ denize ulaþmýþ. Gözyaþlarý denize doðru yol alýrken böcekler kuþlar çiçekler yani herkes görmüþ. Çok üzülmüþler.

- Bu bilge zeytin niye aðlýyor? Ýnsanlar gene ne yaptýlar? Zavallý günlerdir aðladýðýna göre çok üzülmüþ yýkýlmýþ depresyona girmiþ belli. Yazýk böyle bilge bir zeytine hem de, zeytine bu yapýlýr mý diye konuþuyorlarmýþ. Doða dostu uðurböceðini onunla konuþmaya göndermiþler. Böcek uçarken bazen bitkilere konup zararlý yaprak bitlerini yiyerek yol alýyormuþ. O bitleri yiyor, çiftçiler zehir atmýyor ve hiçbir þey hiç kimse zehirlenmiyormuþ. Ýþte minik cennet böceði boyundan büyük iþler yapýyormuþ doða için. Ee boþuna doða dostu böcekler sýnýfýnda deðilmiþ belli ki. Minik böcek gelip bilge zeytine konmuþ.

- Merhaba dede . Ne oldu neden böyle günlerdir aðlýyorsun. Hepimiz çok üzüldük. Sen ve akrabalarýn kadar baþka hangi aðaç var insanlara bu kadar hediye veren. Sizin ne kötülüðünüz oldu þu dünyaya, vallahi çýkamadýk bu iþin içinden, anlat dede belki biraz rahatlarsýn. Paylaþ acýlarýný. Biz dostuz, bizim aramýzda düþmanlýk yok, bunu hep sen söylerdin.

Bilge zeytin gözyaþlarýný sildi zor yetiþen dallarýyla.

- Hoþ geldin ne var ne yok, dedi.

- Kötü dede çok kötü. Artýk bebekler çocuklar bile kanser oluyor, dedi. Daha sonra bilge zeytin yutkunarak anlatmaya baþladý:

-Biz buranýn çok eski sahipleriydik bir zamanlar. Buradan kervan geçmez kuþ uçmazdý. Buralarda çok kalabalýk çoluk çocuk mutlu yaþardýk. Sonralarý çoðumuzu kestiler yerimize kocaman devden evler yaptýlar. Ýþte böyle yol kenarlarýnda parklarda tek tük durumdayýz. Beni de önce yalnýz býraktýlar. Tek baþýma kaldým öylece. Sonra kabaklama budadýlar. Ben, iyi oldu dallarým gençleþecek, diye sevindim. O bahar tüm gücümle sürgünlerimi fýþkýrttým. Görenler hayran kaldý. Kuþlar misafirim oldu. Börtü böcek hatýrýmý sordu. Gölgemde serinledi otobüs bekleyenler. Meyvelerimi fakir fukara, kaðýt toplayanlar alýp katýk ettiler ekmeklerine. Ama sonra olanlar oldu. Arka tarafa açýlan dükkanlar bana hiç rahat vermedi. Gelen geçen onlarý görmüyor diye beni düþman bellediler. O caným dallarýmý teker teker kestiler. Yetmedi son gelenler canýmý yaka yaka beni baðýrta baðýrta dallarýmý yine kopardýlar. O güzelim sürgünlerimi çöpe attýlar. Ýþte görüyorsun, þu halime bak. Ucube gibi bir þey kaldým. Zeytinden baþka her þeye benziyorum. Yakýnda þu kalan 2-3 dalýmý da kopartýp yerine reklam levhasý asacaklar biliyorum. Kuþlar konmuyor dalýma. Böcekler uðramýyor.Yapayalnýz, kimsesiz kaldým. Keþke bu kadar yaþayan bir canlý olmasaydým. Keþke beni de öldürselerdi de bu zulmü bana yaþatmasalardý. Düþüne düþüne kafayý yedim. 150 yýllýk ömrümde kimseye hiçbir kötülük yapmadým. Hep verdim, hep verdim. Tek istediðim birazcýk sevgi, birazcýk saygý. Bak biraz ileride teyzemin torunu var, o çocuk parkýnda, yolun solunda. Onu da ortadan ikiye bölerek ucube gibi býrakacak þekilde budadýlar. Neymiþ, yapraklarý meyveleri yola dökülüp yolu kirletiyormuþ. Biz her dem yapraklý aðaçlardanýz. Sene de birde meyve veririz. Nereyi kirletmiþiz anlamýyorum. Kalan tek tük akrabalar da perperiþan. Bu koca þehirde ne çok bu iþin ehli budamacý bilgeler, ne çok okul kurum falan filan vardýr kim bilir. Belediyelerde çok çalýþanlar var ben hep görüyorum. Bu yollarda habire koca makinalar çalýþýyor. Ýþleri hiç bitmiyor.

Bilge zeytin biraz soluklandý. Yaþlýlýk, nefesi kesiliyordu. Sonra devam etti konuþmaya.

- Bak iþte Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi'nin önünde de bir akrabam var. Git onu bir gör. Bak ne kadar mutlu. Gelen geçen konuklar hayran kalýyor. Herkes çoluk çocuk tanýþýyor fotoðraf çektiriyor. Belki onu dikenlerin torunlarý gelip onunla selamlaþýyorlar. Börtü böcek üzerinde konaklýyorlar. Göçmen kuþlar dallarýna saklanýp þarkýlar söylüyorlar. Hem içeride hem dýþarýda herkes beraber þarkýlar söylüyor o kültür merkezinde.

Peki, benim ne suçum var. Niye bana bunlarý yaþatýyorlar? Þu kadar ömrümde bu insanlarý anlayamadým daha da anlayamam. Ben bu düðümü de çözemem. Uðurböceði çok þaþýrdý. O bilge bir zeytindi. Þimdiye kadar her düðümü o çözmüþtü. Neden bu düðümü çözememiþ diye noktalý bedenini saða sola çevirip düþündü. Kafasý karmakarýþýk, þaþkýn þaþkýn:

- Ne olur üzülme bu kadar, biz seni çok seviyoruz. Yeter aðladýðýn. Yollar aþýndý gözyaþýnla. Bak bizi de aðlatýyorsun, hadi hoþça kal dede yine görüþürüz, dedi . Hýçkýra hýçkýra aðlamak istiyor kendini zor tutuyordu. Doyasýya aðlamak için hemen uçup gözden kayboldu.

Yaþlý bilge zeytin tekrar hýçkýra hýçkýra aðlamaya baþladý. Onu gören gökyüzü yaðmur yaðdýrdý, aðýdýna katýldý. Güneþ arada çýkarak saygýyla selamladý. Rüzgar nefes verdi. Cümle alem acýsýný paylaþtý. Ama elleri kollarý baðlý sadece görerek dinleyerek paylaþtýlar. Kimse onu baþtan yaratamadý. Kanayan yaralarýný iyileþtiremedi. Kimse ondan özür dilemedi. Çünkü o çok iþlek, kalabalýk yolda, kimse onu görmedi.

O bir vardý bir yoktu.

Hem vardý hem yoktu.

Hem katýktý, hem ilaçtý.

Her þeydi. Ama hiç bir þeydi.

Tek baþýna bir dünyaydý ama hiç var olmamýþtý.


Göknur Yumuþak YAZICI

02.01.2013, Ýzmir


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
11 Kasým 2014 18:20

Merih Yücel

Yeni yasalarý, keþke doðaya saygý duyanlar, yaþamý savunanlar yazabilse; keþke doðayý merkeze koyarak, insanýn da onun bir parçasý olduðuna inananlar ülkeyi yönetebilse, ne kadar güzel olurdu.
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.