Bu gibi hallerde þart! - Yalçýn Ergündoðan
21 Temmuz 2008 17:00 / 1531 kez okundu!
Ýzmir seyahatim sýrasýnda görüp de müdahale ettiðim ve bu köþede dile getirerek sizlerle paylaþtýðým Güzelbahçe Belediyesi ‘Halk Ekmek Tesisleri’nin bahçesindeki seyirlik ‘Devekuþlarý’ kaldýrýlmýþ. Saðolsun, hayvan korumacýlar ve
* * *
Sürekli bu köþede ve dilimizin döndüðünce her yerde vurguluyorum. Canlý türleri arasýnda kendisini “en akýllý”, “en zeki” sanan “insan türü”nün bir türlü elinden de býrakmadýðý kibri karþýsýnda, diðer canlý türlerinden yana “taraf” oluyorum. Aslýnda “taraf” olmayý sevmem hiç. Baðýmsýz bir yapým var. Ama... Taraf olmak bu gibi hallerde þart oluyor açýkçasý. Yapýlan muameleyi, zalimliði görüp de nasýl taraf olmayacaksýn ki?!.
* * *
Doðru dürüst bir “demokrasi” ile tanýþmadý bizim kuþak. Aslýnda bizim kuþak deðil sadece. Türkiye’de ya da bu coðrafyada hangi kuþak tanýþtý ki demokrasi ile? Soðuk savaþ yýllarýnýn, anti-komünist jargonu ile söylersek, “demirperde ülkeleri”nin yaný baþýndaki ülkemiz kapitalist dünyanýn “tampon devleti” oluverdi yýllar boyunca. Bilincimiz ve irademiz dýþýnda gövdemizi, bedenimizi, canlarýmýzý siper etmiþtik, feda etmiþtik “hür dünya” için. Hiç birimize sormadan “taraf” edildik “hür dünya”dan yana yýllar ve yýllar boyu. Üstümüzde ne nükleer pazarlýklar yapýldý kim bilir. Dünyanýn atlattýðý “nükleer savaþ” tehlikelerinin ilk feda edilecek ülkesi idik. Ýsyan edenlerimiz oldu. Susturulduk, bastýrýldýk, kýrýldýk. Ýþkencelerden geçirildik. Sayýsýz askeri darbelerle bastýrýldý soluk alýp veriþimiz. Ýlk gençlik yýllarýmýzýn isyanlarý, baþkaldýrýlarý dipçikle, postalla ezildi hep. Kitaplarýmýza bile tahammül edemediler. Aðýr bir baský ve zulüm altýnda inletildik yýllar yýlý. “Demokrasi” adý altýnda yýlar boyu bir askeri “vesayet” rejimi dayatýldý Türkiye’ye. Derken, soðuk savaþ dönemi sona erdi. Türkiye demokrasi ile yavaþ yavaþ da olsa tanýþmaya baþladý. Esaslý bir demokrasi mücadelesi vermeden demokrasiyi kazanmak öyle kolay olmuyor.
Son günlerde ortaya serilen “kirli çamaþýrlar” da hep o dönemin pislikleri. O dönemlerden kalma derin tortu. “Ergenekon Terör örgütü” de, o dönemin yeni figürlerle tazelenmiþ uzantýsý.
TBMM’ye araþtýrma önergesi veren ÖDP Genel Baþkaný, Ýstanbul Milletvekili Ufuk Uras’ýn vurguladýðý gibi; ''Türkiye'nin yakýn tarihi 'kahraman' olarak ortalýkta dolaþan yargýlanmamýþ darbecilerle, binlerce kanunsuz operasyonun sorumlusu olan siyasetçi ve devlet memurlarýyla dolu..''
‘Vesayet rejimi’ni sürdürmek isteyen, iktidarý elinden býrakmak istemeyen güçlerin “karanlýk oyunlarý”ný sona erdirme mücadelesi veriliyor bu günlerde. Her kim, hangi sýnýf, bu mücadelede yer almýþsa, alýyorsa, caný çok yanmýþ baþkaldýran kuþaklarýn içinden gelenlerin de bu mücadelede “taraf olmasý” kaçýnýlmaz geliyor bana. Tüm canlýlarý merkeze alan yeni bir demokrasi ve özgürlük tasavvuru ancak “vesayet rejimi”ni alt etmekle mümkün olabilir.
* * *
Yukarýda da vurguladýðým gibi, aslýnda “taraf” olmayý sevmem hiç. Baðýmsýz bir yapým var. Ama... Taraf olmak bu gibi hallerde þart oluyor açýkçasý. Yapýlan muameleyi, zalimliði görüp de nasýl taraf olmayacaksýn ki?!.
Yalçýn Ergündoðan
22.07.2008
