Oruçlu musun?’, ‘Sana ne!’ - Ramazan Rasim
16 Ağustos 2011 17:01
Ramazan başlarken Ahmet Hakan twitter’ına şu diyalogu yazma ihtiyacı hissetti: “Oruç tutuyor musun?”, “Sana ne!” Normal bir ülkede böyle bir sorunun iki cevabı vardır: “Hayır” ya da “Evet”. Buranın normal olmadığını bilmeyen, nedir bu gerginlik diye düşünür.
Ahmet Hakan’ı gerginleştiren şey Nişantaşı- Hürriyet Towers arasında ülke normallerine ters giden bu iklimdir. AKP iktidarda olabilir, asker geri püskürtülmüş de olabilir ama CHP’nin tek başına iktidarda olduğu beyaz yakalıların yaşam havzasında oruç tutmak hâlâ parmakla gösterilir. Beyaz yakalı işlerde oruç tutmayanların sayısı oruç tutanlardan fazladır. Devlette, orduda fişlenme biter ama bu beyaz yakalılar dünyasında, masa aralarında, bilgisayar arkalarında, kahve sıralarında, sigara odalarında “o biraz dinciymiş” muhabbeti bitmez.
Oruç tutmak hâlâ bu dünyada camiadan psikolojik dışlanma nedenidir. Çünkü bu işkollarında işe almalar bile referansla yapılır, profesyonellik informal ilişkilerle yürütülür, kararlar yemeklerde, bir kahve, “bir şeyler” içerek alınır. Böyle bir camiada standartların dışına çıkmayı, “alien” görünmeyi kimse göze alamaz.
O yüzden ülke normalleşene, insanlar sahiden de birlikte yaşamayı becerene kadar beyaz yakalı işlerde çalışan birine “Oruçlu musun” diye sormak onu zor durumda bırakmaktır. Muhtemelen içinden Ahmet Hakan gibi cevap verecektir. Buna anlayış gösteriniz.
Oruçlulara acımayınız
Tabii bunun tam tersi de pek makbul değildir. Bir oruçluyu en az suratına sigara dumanı üfüren duyarsızlar kadar, etrafında rahatsız etmemek için rahatsız olan aşırı duyarlılar da rahatsız eder. O yüzden lütfen oruçlulara acımayınız! 16 saattir bir damla su içmemiş olabilirler. Kursaklarından tek bir lokma geçmemiş de olabilir. Bitkin, yorgun, uykulu da görünebilirler, dalgın, sinirli, masum da... Yine de oruçlulara acımayınız, merhamet göstermeyiniz. Onlar Somalili açlar değil, cennette kendilerine köşkler inşa eden zeki müteşebbislerdir.
ramazanrasimtaraf@gmail.com
Taraf
