Yanýnýzdayýz

04 Þubat 2011 17:15 / 2030 kez okundu!

 


Aslýnda adý hiç önemli deðil, ne derseniz deyin, olan þey yalnýz ezilenlerin, iþçi sýnýfýnýn falan deðil bütün bir halkýn ayaklanmasýdýr, halk ayaklanmasýdýr. Yine de sonuçlarýna bakmaksýzýn, Tunus’ta, Mýsýr’da olanýn adýný koymakta hiç tereddüt etmiyorum. Halk devrimidir bu. Baþarýrlarsa kuracaklarý demokrasinin adý da bana göre “Halk demokrasisi” olacak.


------------------------------------------

Zulmün karþýsýna topsuz, tüfeksiz çýplak bedenleriyle dikilen, daha iyi bir hayat, daha çok söz hakký; iþ, ekmek, özgürlük ve demokrasi isteyen Tunus ve Mýsýr halklarýnýn devrimci isyanýnýn yanýnda olmaktan daha doðru hiçbir þey yok bugün için.

Bütün teknolojik imkânlarý kullanarak, “yanýnýzdayýz” diye seslenmeliyiz.

Buna ekmek kadar su kadar ihtiyaçlarý var.

Þu anda gözleri, kulaklarý, yürekleri dünya basýnýnda. En çok da Türkiye üstünde. Batý suskun. Bizlerden top tüfek beklentileri yok, zaten kendileri de yalýnkýlýç. Bekledikleri tek þey destek sesleridir.

Baþbakan Erdoðan nihayet konuþtu, iyi oldu. Hükümetin dýþ politika saikleri nedeniyle dikkatli davranmasý anlaþýlabilir ama bizler, halkýmýz, sivil toplum örgütleri olarak, Tunus ve Mýsýr’ýn özgürlük ve demokrasi isteyen devrimci halklarýna silâh sýkýlmamasýný, onlarý haklý bulduðumuzu, desteklediðimizi, yanlarýnda olduðumuzu yazýlarýmýzla, e-postalarla, imza kampanyalarýyla ve hatta gösterilerle ifade etmeliyiz.

Edebiliriz.

Ýletiþim devriminin imkânlarýný kullanarak bu halklara sesimizi duyurabiliriz.


Kendinizi onlarýn yerine koyun
Otuz kýrk yýl ve daha da fazla sürmüþ zulmün karanlýðýný yýrttýlar, bu kesin; ama daha þafaðýn ilk ýþýklarý seçiliyor, tanyeri belli belirsiz ýþýmakta, gece sabaha kavuþmuþ deðil henüz. Günün, saatin, dakikalarýn onlar için anlamý bizimkiyle ayný deðil. Þimdi Tunus ve Mýsýr halký için bir saniye belki de otuz yýl demek. Þu an, þu saniye sokaklarda, evlerde heyecan içinde yarýný düþünüyorlar; tarihin aðýr yükü altýnda, onlara tarihin biçtiði rolü merak ederek, gözlerine bir damla uyku girmeden, mideleri açlýktan ve gerilimden kaskatý kesilmiþ olarak yarýnlarý nasýl kazanabileceklerini düþünüyorlar.


Seyretmemek gerek
Onlarla birlikte tarihin hýzlandýðý âný yaþýyoruz. Nereye varacak sorusuna takýlýp, sonucu gördükten sonra konuþmak “dünyayý tasvirle yetinmek” demektir; olanýn ne olduðunu konuþacak çok zamanýmýz olacak, þimdi olmakta olaný görelim. Arap halklarý “artýk deðiþtirmeye” soyundular, despotlara, zulüm rejimlerine var güçleriyle karþý koyuyorlar.

Arap halklarýnýn uyanýþýnýn güçlü ayak sesleri bunlar.

Seyretmemek gerek. Orada halklar ayaða kalkmýþ bir þey yapýyor, bizde bir kýsým sol “bu devrim deðil” diyor, burun kývýrýyor, suskun, þaþkýn seyrediyor, tartýþýyor. Þimdiye dek solun neden kaybettiðini hâlâ anlamamýþlarsa, orada halk bir þey yaparken kendilerinin bu “seyretme hallerine” bakmalarý anlamalarý için “son çaðrýdýr”.


Ýþte bunun için kaybettik
Halkýn yaptýklarýný “kitaba uymuyor” diye dýþarýdan seyrettiðimiz için, halk olmak yerine halký “dýþarýdan bilinçlendirmek” , “halka gitmek” gibi kendimize tepegöz, kibirli roller biçtiðimiz için kaybettik; materyalizmle ateizmi birbirine karýþtýrdýðýmýz, “ata(izmi) ideoloji kertesine yükselttiðimiz, dini, dindarý anlamadýðýmýz için kaybettik; tarihimizi, kültürümüzü, geleneklerimizi doðru dürüst bilmeden onlarý deðiþtirmeye kalktýðýmýz için, hatta bilmeden deðiþtirmeyi de býraktým, dünyayý “tasvir etmekle yetinip onu deðiþtirmeyi” yani “eleþtiri ve deðiþimi” hepten unuttuðumuz için...

Kýsaca, ortodoksiye devrimci ruhumuzu teslim ettiðimiz için kaybettik.

Aslýnda adý hiç önemli deðil, ne derseniz deyin, olan þey yalnýz ezilenlerin, iþçi sýnýfýnýn falan deðil bütün bir halkýn ayaklanmasýdýr, halk ayaklanmasýdýr. Yine de sonuçlarýna bakmaksýzýn, Tunus’ta, Mýsýr’da olanýn adýný koymakta hiç tereddüt etmiyorum.

Halk devrimidir bu.

Baþarýrlarsa kuracaklarý demokrasinin adý da bana göre “Halk demokrasisi” olacak.

Baþaramaz da, askerî bir yönetim veya Ýran’daki gibi baþka bir otokratik rejimin aðýna yakalanýrlarsa, yaptýklarý þey devrim olmaktan çýkmaz, “bitmemiþ devrim” olur.

Týpký Ýran’daki gibi.

Tarihin tanýk olduðu hangi devrim bitmiþtir ki?

Yanýlýyor muyum acaba?

Ýsterse bu düþüncelerim, kaybetme riski taþýyacak denli ihtiyatsýz, naif, çok köþeli olsun, erken konuþmuþ olayým; eðer bu halklar yenilirlerse onlarýn kaybetmesi yanýnda benim þu basit yorumumun kaybetmesinin lafýmý olur?

Bir kez daha kaybetmiþ oluruz. Bir kez daha “atlarý da vurmuþ” olurlar. Hepsi bu.

Sonucu görmeyi beklemeden seslenmeliyiz:

Yanýnýzdayýz...


Nabi yaðcý

Taraf

nabi.y@superonline.com


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.