UMUDA TUTUNMAK VE HÜSEYÝN ÇAKIR ÜSTÜNE...

08 Aðustos 2018 13:11 / 1601 kez okundu!

 

 

"Tanrýlýða soyunmuþ ama Tanrýlarý güldüren insan türü olarak bütün yanlýþlarýmýza, aptallýklarýmýza, sakarlýklarýmýza, etrafýmýzý kýrýp dökmelere karþýn bazýlarýmýz ya da pek çoklarý bütün bunlar içinde hayat tablosuna bir sevgi fýrçasý atar. Bu sevgi çizgisi tarif edilemezdir. Ne kendisi farkýndadýr ne de onu yaþarken yargýlayan insanlar. Sevgi, dostluk çizgisi bir ressamýn tablosuna attýðý bir fýrça darbesi gibidir, tablo bitince ancak fark edilebilen. Ya da bir yaþam sonlandýðýnda."

 

****

 

UMUDA TUTUNMAK VE HÜSEYÝN ÇAKIR ÜSTÜNE

 

>> Fotoðraf Galerisi için týklayýn

Hüseyin’in sevenleri, dostlarý, yoldaþlarý olarak, çok ciddi bir kalabalýkla son yolculuðuna uðurladýk onu. O nedenle sevgiden söz edeceðim ilkin.

Hüseyin ölmemiþ de yaþýyor olsaydý, onun üstüne konuþuyor olsaydýk, her birimiz onun beðendiðimiz beðenmediðimiz taraflarý, paylaþtýðýmýz, paylaþmadýðýmýz fikirleri üstüne konuþacaktýk. Her birimiz üstüne konuþulacaðý gibi. Hiç birimiz, hiçbir insan mükemmel deðildir ama mükemmelin peþinde koþtuðu için Tanrýlarý yarattý insanoðlu.

Sonra da Tanrýlar adýna bir diðerini yargýlama hakkýný kendinde buldu. Bu hep böyle süregitti ve gidecek.

Fakat bir þey var burada: Tanrýlýða soyunmuþ ama Tanrýlarý güldüren insan türü olarak bütün yanlýþlarýmýza, aptallýklarýmýza, sakarlýklarýmýza, etrafýmýzý kýrýp dökmelere karþýn bazýlarýmýz ya da pek çoklarý bütün bunlar içinde hayat tablosuna bir sevgi fýrçasý atar. Bu sevgi çizgisi tarif edilemezdir. Ne kendisi farkýndadýr ne de onu yaþarken yargýlayan insanlar. Sevgi, dostluk çizgisi bir ressamýn tablosuna attýðý bir fýrça darbesi gibidir, tablo bitince ancak fark edilebilen. Ya da bir yaþam sonlandýðýnda.

Hüseyin kendi yaþamý içinde böyle bir fýrça darbesi atmýþ olmasaydý bugün burada onu sevenler olarak böylesine kalabalýk biçimde toplaþmazdýk. Bu sevgi halesini görmüþ olsaydý kendisi de þaþýrýrdý muhtemelen.

Edebiyatta hep gülün dikeninden söz edilir de nedense dikenin gülünden söz edilmez. Oysa yaþarken her birimiz gül deðil dikeniz ama pek çoðumuzda dikenin gülü de var ama gizli. Ne yazýk ki bunu ancak insanlarýmýzý kaybettiðimizde anlýyoruz. 'Meðerse ne kadar severmiþim onu' diyerek.

Ölümlerden önce dikenlerin güllerini derlemek olanaksýz mý acaba? Ýþte bunu bilemiyorum.

Sevgi, dostluk bir yandan da çok ayaða düþmüþ bir laf. Burada deðindiðimle bu ayaða düþmüþ laf arasýndaki farký kesinlikle ayýrt etmek gerek.

Biz birbirimizi mahalle kahvesinde piþpirik oynarken tanýmadýk.

Özgürlük, eþitlik, kardeþlik idealinin sosyalizme, komünizme evrildiði, en azýndan iki yüzyýllýk bir mücadele geleneði içinden gelenleriz. Bizler birbirimizi o kavga geleneði içinde tanýdýk. Daha önemlisi hatta tanýmadýk bile, bizim illegal mücadele pratiði içinde birbirimizi gerçek kimliðiyle bilmezdik. Ama orada bir yoldaþýmýz vardý bunu bilirdik, sýrtýmýzý güvenerek ona yaslayacaðýmýz bir yoldaþýmýz, yoldaþlarýmýz. Ben kendi adýma buna hep güvendim ve çoðunlukla da yanýlmadým.

Tanýmadýðýn bir insana sýrtýný dayamak güveni nereden geliyordu?

Umuda tutunmaktan. Yalnýzca bundan.

Birbirimize ve bizi baðlayan ideallere güvenmekten baþka neye güvenebilirdik? Cezaevlerinde, iþkence odalarýnda, politik göçmenliklerde direnmenin gücüne baðlandýk. Ben biliyordum ki burada direniyorsam ötede, adýný sanýný bilmediðim bir baþka yoldaþ da direniyor. Umudu yaratan þey bu direnmedir, yalnýzca direnme.

Hüseyin bize umuda tutunmayý hatýrlattý, onu cisimleþtirdi. Yoðun bakýmda 42 gün direndi. Çanakkale devlet hastanesine geldiðinde bir süre sonra doktorlar hastanenin acil kapýsý önünde bekleyenlere, artýk yaþama ihtimali milyonda bir, beyin ölümünü bekliyoruz ama beyin ölümü gerçekleþene kadar tedaviyi sürdüreceðiz, en kötü duruma hazýrlanýn demiþti. Beyin ölümü ne zaman gerçekleþir belli deðildi, bir gün sonra da bir ay sonra da. Milyonda bir umuda sarýlarak hastane önünü terk edip evlerimize döndük. Ama üç gün sonra doktorunun da deyimiyle bir mucize gerçekleþti Hüseyin hayata döndü. Eþi Vicdan ile konuþabiliyordu. Artýk yoðun bakýmdan normal servise çýkacaðý günleri bekliyorduk. Umudun sýradan olmaktan çýkýp cisimleþmesi dediðim budur. Hüseyin bize umudu hatýrlatmýþtý o mucizeyi yaratarak. Tersi durumda bu 42 günün sonunu umutsuzca bekleyerek geçirecektik. Ne var ki enfeksiyonla mücadele kazanýlmýþtý ama bir de kanseri vardý, baðýþýklýk sistemi çok zayýflamýþtý. Bu nedenle ikinci raundu kazanamadýk.

Umut, bize sonunda ölümü getirecek olduðunu bildiðimiz hayata tutunmaktýr. Sonu kesin olarak baþarýyla bitecek bir mücadelede umudun yeri yoktur. Umut, kazanmanýn milyonda bir ihtimal olduðu durumda söz konusu olur ancak. Sonunda kaybetseniz de önemli olan her durumda umuda sarýlmaktýr.

Umuda sarýlmayý bugünlerde siyasi nedenlerle de hatýrlamak gerek. Dünya ve Türkiye kötü günlere gidiyor. Kötü günler geçmiþte de yaþanmýþtý, örneðin Hitler faþizmi gibi. O zamanlarda olduðu gibi sonrasýnda verdiðimiz mücadelelerde örneðin yasala çýkma mücadelesinde de umuda sarýlarak direnmekten baþka güvence yoktu.

Hüseyin Çakýr'ý kaybettik!..

Onu uðurlarken bizler Hüseyin’den hoþnuduz ve onu hoþnutluk duygularýmýzla son yolculuðuna uðurladýk. Partili mücadelesi bir yana sonrasýnda Küyerel içinde son derece ciddi çabalarý, emeði oldu. Yeni düþüncelerin peþini kovaladý. Pek çok projesi vardý, birlikte projelerimiz vardý. Onlardan birini 'Elele Özgürlüðe' çalýþmasýyla gerçekleþtirmiþ olmamýz tek tesellimdir.

Þimdi mesele, barýþ, demokrasi, insan haklarý, özgürlükler ve sol üstüne onun yarým býraktýðý fikirsel projelerini sürdürmektir.

Hoþça kal, bize sevgi ve dostluðu, umuda sarýlarak direnmeyi fark ettiren, sevgili kardeþim, mücadele arkadaþým, fikirdaþým, sevgili yoldaþým Hüseyin.

Hoþça kal.

 

Nabi YAÐCI

07.08.2018

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.