Sporcu hep SEN, sunucu SİZ mi?

11 Ağustos 2012 14:54 / 1306 kez okundu!

 


Yavaş yavaş isyan ediyorum Olimpayatları TV'den izlerken. 1964'de Almanya’da liseye giderken (400 öğrencilik bir devlet okulu) okul rekorları atletizmde Türkiye Gençler rekorlarından çoğu branşta daha iyi idi.

Spor politikacılara, bürokratlara bırakılmayacak kadar önemli bir olay. Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik. Bir arpa boyu kadar yol gidemedik.

Her ne kadar ben basına ve politikacılara inanmıyor idi isem, örnek çağ atlayan ülke veya muhteşem THY falan gibi konularda gene de arada “acaba?” demekten kendimi alamıyordum son aylarda.

Olimpiyatlar bir kez daha gösterdi ne denli geri olduğumuzu. Bence gene de çözümler basit. Ve çözümü getirecek olan da gene sporcular: 18 yaşını geçmiş bir sporcuya, bir bakan, bir spor spikeri, bir bürokrat, bir federasyon üyesi, bir doktor veya herhangi bir yetkili ilk ismiyle ve “SEN” diye hitap ederse, o sporcunun arkasını dönüp yanıt bile vermeden, o büyüklük sanrısı içinde olan yetkiliye cevap vermeyi reddetmesi.

Veya biz birbirimize “sen diye hitab etmeyellim isterseniz” gibilerinden bir şekilde yanıt vermesi veya “laubalilikten hoşlandığım izlenimini verdiyesen affedin, ben pek hoşlanmıyorum”, "Birbirimize sen diye mi hitap edelim?" veya “Höst” diyerek kendini belirtmesi gerek.

TRT'deki spiker olayını yazdım (
http://mahmuttolon.wordpress.com/2012/08/06/spor-karsilasmalari-izlerken/). Bu spikerlerden, müdürlerden, federasyon yetkililerinden saygı istemek hakkınız genç vatandaşlarım. Hepsi de bir yutkunur, iki yutkunur ve size uyar eğer sizler birlik olursanız.

Politikacılar kanun da çıkartırlar 18 yaşının üstündekine sen demek yasaktır diye (Örnek Almanya 16 yaşından sonra çırağa, öğreciye sen diye hitap etmek yasaktır). Yeter ki, siz isteyin ve kendi içinizde birlik olun. Bizler ancak tüyo verir, yol gösterebiliriz. Birçok yazdığımı 30 yıl önce yazdım. Olimpik atletizmi Artun Ünsal ile birlikte TV'den izliyorum şu satırları yazarken ve heyecanla 1500 metre finalini bekliyoruz. Birçok tesbitte hemfikiriz, o da 32 yıl önce “spor liseleri açılmalıdır” diye yazmış.

Sonra hazretler uyanır ve kapalı spor salonları da hizmete sokulur, haftada 5 saat atletizm dersleri de.

Bizdeki spor akademileri “beden eğitimi hocası” yetiştiriyor memur olmayı kendine hedef seçen insanları, sporcu falan değil. İsyan edin, ne olacak? Erişkinlere biraz saygı öğretirsiniz.

Bir sunucu Ayşegül hanım diğerlerine bilgisi, angajmanı ile fark atıyor. Samimi, bilgili ve büyüklük sanrısı içinde değil.

Diğerler hakkındaki fikirlerimi geçen gün yazdım.

Ve tabii değerli gençler, bedel de ödeyin, inanın ödemeden olmuyor ama isyan etmekten korkmayın eğer çok çalışmaya hazırsanız. Değilseniz zaten bu satırları da anlamazsınız, okumayın!


Mahmut TOLON

10.08.2012

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.