İzmir'de radyoaktif atık rezaleti protesto edildi

08 Aralık 2012 21:30  

 

İzmir'de radyoaktif atık rezaleti protesto edildi

İzmir Gaziemir'de kurşun üreten Aslan Avcı Döküm Sanayi ve Tic. A.Ş.'nin radyoaktif atıkları arazisine gömdüğünün ortaya çıkması üzerine Küresel Eylem Grubu bir basın açıklamasıyla sorumluların cezalandırılmasını talep etti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde saat 14.00'te KEG aktivistlerinin çağrısıyla toplanan grup nükleer çöp rezaletinin sorumlularının cezalandırılması gerektiğine dikkat çekti.

Grup adına basın açıklamasını okuyan KEG aktivisti Nalan Damarsardı daha önce Türkiye'de meydana gelen radyoaktif kazalara değinerek, tüm kazaların sorumlularının yargılanması gerektiğini vurgulayarak şu şekilde devam etti:

"İzmir Gaziemir'de kurşun üreten bir fabrikanın radyoaktif atıkları arazisine gömdüğü ortaya çıktı. Çocukların bugün oyun oynadıkları, vatandaşların üzerinden yürüyerek geçtiği, yerleşim yerinin ortasındaki bu araziye gömülen radyoaktif atıklar, Europium 152 maddesi içeriyor. Yetkililer bu maddenin 100 metreden daha yakınına girmenin insan sağlığına son derece zararlı olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca yer altı suları ile daha başka yerlere doğru yayılmış olabilceğini bu konunun araştırılması gerektiğini de ekliyorlar. Bu madde, genetik yapının bozulmasına neden olarak kansere yol açıyor, hamile kadınları etkileyerek organ hasarlarına, sakat doğumlara neden olabiliyor.

Ayrıca çok önemli bir noktaya daha dikkat çekmek gerekir: İzmir'de radyoaktif madde olduğu 2007 yılından beri TAEK tarafından bilinmesine ve ilgili kurumların yazışmalarında da bunun ne kadar büyük bir tehlike olduğu anlaşılmasına rağmen, halk hiçbir şekilde uyarılmamış ve gerekli önlemler alınmamıştır. TAEK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, maddenin varlığını ve zararlı olduğunu kabul etmiş. Ancak bu kurumlardan hiçbiri harekete geçip sorumluluk almamıştır.

Türkiye, İstanbul İkitelli'de 1999'da meydana gelen olayla, nükleer santrali olmamasına rağmen "dünyanın en önemli 20 radyoaktif kazası" listesine girmişti. 13 kişilik Ilgaz Ailesi, "hurda" diye atılan maddelerdeki radyasyona maruz kalmış, Hüseyin Ilgaz hayatını kaybetmişti. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun da AİHM aşamasında tüm aileye tazminat ödediği ortaya çıkmıştı.

Nükleer maddelerin Türkiye'ye girmemesini, imhasını sağlamakla sorumlu kurum olan TAEK görevinde sınıfta kaldı. Beş yıldır İzmir'de bulunan radyoaktif maddelerin nasıl bertaraf edileceği konusunda uzun yazışmalar dışında bir şey yapılmamış olması bunu gösteriyor. Görevini ihmal eden sadece TAEK değil, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Gaziemir Kaymakamlığı, Gaziemir Belediyesi, İzmir Sağlık Müdürlüğü, Gaziemir Sağlık Grup Başkanlığı da bu sorumsuzluğun ortaklarıdır.

Yapılacak şey radyasyon içeren maddelerin güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi, söz konusu bölgenin karantinaya alınması, imara kapatılmasıdır. Görevlileri acil olarak gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.

Geçmişte ihmali bulunan kişi ve kurumların cezalandırılmasını talep ediyoruz. Nükleer enerji güvenli bir enerji kaynağı değildir. Akkuyu'da, Sinop'ta, İğneada'da veya bir başka yerde kurulması sadece oldukları yerde bir risk teşkil etmeyecek, atıkları bambaşka yerlerde yaşamı tehdit edecektir.

Nükleerin gerçek yüzünün ortaya çıktığı bu elim olaya rağmen nükleer santral inşaatı konusunda iddialı olan yetkilileri de bir kere daha bu girişimlerinden vazgeçmeye çağırıyoruz."

Sinan Canbay

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0