Efemçukuru'nda harekete geçilmeli

Avukat Arif Ali Cangı Tahtalı Barajı koruma alanı sınırında yer alan Efemçukuru Köyü'nde faaliyetlerini sürdüren altın madenine yarattığı tehlikeye dikkat çekti. Cangı tüm kenti adım atmaya davet ederken, su kaynaklarının kirlenmesinin sorumluluğunu bile bile bu duruma göz yumanlar olduğunu söyledi.

A.Buğra TOKMAKOĞLU / Özel Haber

İzmir'in tek arseniksiz su havzası olan Efemçukuru Köyü ve yöresi aynı zamanda orman alanları ve ekolojik üzümleriyle İzmir'in "damı" olarak nitelendiriyor. 1999 yılından beri bölgeye kurulacak olan altın madeniyle ilgili tartışmaların yaşandığı Efemçukuru'nda tüm kentin susmayı tercih ettiğini ifade eden Avukat Arif Ali Cangı, "İzmir ’in damında geri dönüşü olmayacak ekolojik bozulmaya yol açacak, temiz içme suyunu tehlikeye atacak, faaliyetin sürdürülebilmesi için başta şirket olmak üzere tüm kesimler organize olmuş durumda" ifadelerini kullandı.

İzmir için yaşamsal öneme sahip olan bölgede altın madeni işletmesinin çeşitli yöntemlerle ruhsat alabildiğini savunan Cangı; "Maden işletmesiyle ilgili tartışmalar yıllardır sürüyor ve bu süre içinde pek çok bilimsel çalışma da yapıldı. Bu çalışmalar sonucunda, “yörenin kayaç yapısı ve işletmede yapılacak zenginleştirme işlemi sonucunda maden işletmesinin ağır metal kirliliği yaratacağı, böylelikle bölgenin yeraltı ve yerüstü sularının kirleneceği, yörenin bitki ve orman örtüsünün zarar göreceği, bölgede uygulanan ekolojik tarımın sona ereceği, kısaca ekolojik ve toplumsal yıkıma yol açacağı” uyarılarında bulunuldu. Ancak ne olduysa maden çalışmalarını sürdürüyor" dedi.

Büyükşehir'e yüklendi

Tehlikeli gidişe dur demek için, EGEÇEP ve ELELE Hareketi üyeleri, Efemçukuru köylüleri ve sayıları az da olsa İzmirliler'in yaklaşık 9-10 yıldan bu yana toplumsal ve hukuksal mücadele yürütüldüğünü ancak Hükümet'in de madencinin işini kolaylaştırmak için uğraştığını söyleyen Cangı, İl Özel İdaresi'nin 1 Haziran 2011'de 1 yıllık deneme üretimi izni verdiği madenin geçtiğimiz mayıs ayında işyeri ruhsatına kavuştuğuna dikkat çekti.

"Efemçukuru’nda yaşanacak her tehlikeden, oluşacak her türlü kirlenmeden ve bozulmadan, İzmir ’i düşünmeden altın firmasına bütün izinleri veren, her türlü kolaylığı sağlayan, AKP hükümeti, İl Özel İdaresi ile İzmir ’in su kaynaklarını korumakla görevli olduğu halde sessiz kalan ve yetkisi olmadığını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticileri sorumlu olacaktır" diyerek tepkisini ifade eden Cangı, "İzmir'in geleceği bir takım kişilerin çıkarı için tehlikeye atılıyor. Tehlikenin farkında olarak buna dur demeliyiz" diye konuştu.

egetelgraf.com

Arkadaşına Gönder Yazdır

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:

0