Dünyanın en şirin jürisinin bir ricası var

02 Mayıs 2009 00:05  

 

Dünyanın en şirin jürisinin bir ricası var

Mardin'deki Çocuk Filmleri Festivali'nin yarışma jürisi de çocuklardan oluşuyordu. Korsana karşı olduklarını belirtip buna mecbur kalmamak için daha çok festival isteyen, gerçek öykü çıkışlı filmi daha çok seven, dizilerde şalvarlı-silahlı gösterilmekten bıktıklarını söyleyen çocuklara kulak verdik

MARDİN - Yola İstanbul, Ankara ve İzmir’den çıkan, bu seneyse dümeni Güneydoğu’ya kıran Garanti Mini Bank 6. Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali, geçen hafta Şanlıurfalı çocukları şenlendirdikten sonra, önceki gün Mardin’e demir attı. 29 Nisan’daki açılışta Mardinli çocuklarlaydık, onları çok şen bulmayı bekliyorduk, umduğumuzdan fazlasını bulduk: Korsan izlemeye karşı olduklarını söyleyip buna mecbur bırakılmamak için daha çok festival, daha çok çocuk filmi talep edenler... Hüseyin Karabey’in ‘Gitmek’ini ‘gerçek’ bir öykü olduğu için beğenip sonu mutsuz bittiği için eleştiren, henüz 11’inde sinemaseverler... Mardin’de çekilen film ve dizilerin kendilerini ‘şalvarlı-silahlı’ göstermesine fena halde içerleyen, fırsattan istifade ‘şu duruma bir el atılmasını’ rica eden çocuklar...
Garanti Bankası ve TÜRSAK Vakfı işbirliğinde, Mardin Sinema Derneği SİNEMARDİN’le el ele verilerek bu sene ilk kez Mardin’de düzenlenen festivalin akıllarda en çok yer edecek anı da bu rica oldu. Festival öncesi sinema yazarı Olkan Özyurt’la bir ‘sinema atölyesi’ yapan, yaşları sekizle 11 arasında değişen ve jüriyi oluşturan Mardinli altı çocuk, atölyede öğrendikleri, ‘Bir film nelere dikkat edilerek izlenir’in neticelerini, yarışmadaki filmlerin en iyisini seçerek gösterdi.
Jüri başkanı, 11 yaşındaki Eylem Begüm Tunç, ‘gerekçeli kararları’ eşliğinde, oyçokluğuyla ‘Honda Hayallerin Gücü’ adlı filmi seçtiklerini açıkladıktan hemen sonra dile getirdi derdini ve izleyenlerin de bolca alkışıyla karşılandı: “Mardin film platosudur. Lütfen yönetmenler araştırıp yapsınlar bu filmleri. Biz şalvarlı ve silahlı değiliz. Mardin’in kötü gösterildiğini düşünüyorum. Hepimiz şalvar giymiyoruz. Silahlarla gösteriyorlar, silah da kullanmıyoruz. Onlar eskide kaldı. Böyle yapmaları hoş değil!”

‘Cem Yılmaz güzel çekmiş’

Tunç’un başkanlığındaki Aybike İrem Şahin, Umut Budak, Rojin Irmak, Adem Can Özden ve Bawer Akın Ege’den oluşan dikkatli jürinin sinemaya dair söyleyeceklerinin dahası da var. Öncelikle, korsan CD konusunda kafalar net: Korsan film izlemek kesinlikle affedilmez bir durum! Bawer, “Asla korsan CD almam çünkü korsan CD öbür insanların haberi olmadan yapılıyor, sinemaya gidip çalıyorlar adamların filmlerini. Yasak olması lazım” diye özetliyor durumu.
İkinci ortaklık, sonunda sinemada film seyredebilecek olmanın mutluluğu. 11 yaşındaki Aybike, “Burada sinema açılması bizi çok mutlu etti. Vizyondaki filmleri izlemeye çalışıyoruz. En son ‘A.R.O.G.’u izledim. Birazcık sanal unsurları vardı ama çok güzel bir filmdi. Cem Yılmaz bir komedyen ne de olsa, güzel çekmişti” diye anlatıyor. 

Ve atölyeye geliyor söz; artık yaşıtlarından biraz daha farklı bir gözle izliyorlar perdede olup biteni. “Atölyede bazı çalışmalar yaptık. Filmi nasıl değerlendireceğimizi öğrendim. Çizgileri, efektleri nasıl olacak, onlara göre filmleri değerlendirmeye başladık, en iyisini seçmeye çalıştık” diyor Umut.
Aybike de efektlerin güzel olmasına dikkat etmek gerektiğini anlatıyor: “Duygusal öğelerinin nasıl olduğuna, gerçeğe yakın olup olmamasına, müziklerine dikkat edeceğiz. ‘Issız Adam’ın mesela müzikleri çok güzel seçilmişti. Yaşımızı aşıyor ama çok güzel bir film. Sinema yani, çok güzel bir şey...”

Daha salon yokken festival vardı!

Sinemanın çok güzel bir şey olduğunu, 80’lerde, ilkgençlik yıllarında fark edip evinin damında, mahalle arkadaşlarına, babasının film makinesiyle yerli film gösterimleri yapan bir çocuk; Mardin’in bugünkü çocuklarının da sinemayla tanışmalarına vesile olan... Mardin Sinema Derneği’nin kurucu üyesi Mehmet Hadi Baran. Baran ve dernek faaliyetlerini yürüten sinemasever ekip, henüz salon açılmadan, üç yıl önce başlıyor burada film festivali düzenlemeye. Ardından bu yıl belediye düğününü sinema salonuna çevirip 28 Şubat’ta ‘Güz Sancısı’yla yapıyorlar salonun açılışını. 

Üstelik Sinemardin Sinema Salonu’nun net bir çizgisi de var. Baran, “Özellikle sosyal, kültürel ağırlıklı filmler getiriyoruz. Daha önce ‘Umut’, ‘Gitmek’, ‘Bahoz’ gibi filmleri getirdik. Cüzi bir fiyatla çocuk filmleri gösteriyoruz. Hayatında sinemaya gitmemiş çocuklar vardı. Onları sinemayla tanıştıracağız” diyor. Önümüzdeki günlerde uğrayacak filmler güzel haberlerin cilası. Yolda ‘Sonbahar’, ‘Açlık’, ‘Mommo: Kızkardeşim’ var! 

Bahar Çuhadar/Radikal
01.05.2005

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0