Sayýn ODTÜ'lü parya

28 Aralýk 2012 09:25 / 2018 kez okundu!

 


Yazarýmýz, bir ODTÜ'lü gencin mektubu olarak basýnda yer alan yazýya yanýt yazmýþ. Klasik ve yaygýn siyah beyaz mantýðýnýn dýþýna çýkmaya, gri tonlarda bir arayýþta bulunmaya çalýþmýþ. Hem ODTÜ'lü gencin mektubuna hem de yazarýmýzýn buna yanýtýna yer veriyoruz.


Bir baþbakana sayýn baþbakaným diye hitap etmeniz anlaþýlabilir bir þeydir ama bunu "Makam sahibi olduktan sonra deðerini kaybedenler gibi olmadýðýnýz için siz hala benim saygý duyduðum bir büyüðümsünüz" gerekçesine baðlamanýz üzerine tekrar düþünmelisiniz.

Silahsýz 34 vatandaþýmýzýn savaþ uçaklarý tarafýndan bombalanarak öldürülmesi suçunun iþlenmesinin üzerinden iki yýldan fazla zaman geçmesine raðmen, bu suçun failleri ortada yok iken baþbakanýn "makam sahibi olduktan sonra deðerini kaybedenler gibi olmadýðý" söylenebilir mi?

Gazetecileri ricasý ile iþinden ettiren baþbakan için söylenebilir mi bu söz?

KCK operasyonlarý diye sivil kürt siyasetinin on binlerce kadrosunu hapislere týkan bir baþbakan için söylenebilir mi?

Devletin eski ve derin sahipleri ile uzlaþan, anti-demokratik yapýyý muhafaza edip sadece muktedirlerin kimliðini deðiþtirmeye çalýþan bir baþbakan için söylenebilir mi?

Tüm bu geliþmelerin akp nin kapatýlma davasýndan kurtulup darbecileri içeri týkmasýndan yani tam da kendini gerçek manada "makam" sahibi hissetmesinden sonra gerçekleþmesi bir tesadüf mü?

Deðiþimin gerçekten farkýnda mýsýnýz haburun yerini uludere ve KCK operasyonlarý aldý. Bu konularda baþbakan artýk partisini kapatmak isteyen güçlerin politikalarýný izliyor, anti-demokratik devleti olduðu gibi býrakýp kendisini bu devletin iktidarý kýlmak istiyor, anti demokratik devlette muktedir kadrolarý deðiþtirmek istiyor.

ODTÜ'de sol gruplar tarafýndan fikir özgürlüðünüzün yok edildiðini söylüyorsunuz. Elinizi vicdanýnýza koyun neredeyse bütün üniversitelerde, faþistlerin, milliyetçilerin, dindar milliyetçilerin, kemalistlerin fikir özgürlüðü vardýr. Neredeyse bütün üniversitelerde akademik ve idari kadrolar milliyetçi dindarlarýn, kemalistlerin ve faþistlerin elindedir. Fiili þiddet, saldýrý ve okuldan atýlma uzaklaþtýrma vs sizin gibi milliyetçi dindarlarýn veya kemalistlerin veya faþistlerin deðil kürtlerin ve solcularýn baþýna gelir.

Siz sadece bir iki üniversitede dahi olsa solcularýn sesinin çýkmasýndan rahatsýz oluyorsunuz.

Silah veya satýrlarla öðrencilere saldýran ve suçlarýnýn üstü örtülen solcular yoktur. bunun tersi çoktur. bunu biliyorsunuz.

Bunlar demek deðildir ki ODTÜ'deki tüm sol gruplar demokratik kültüre sahiptirler, solcu olmayan öðrencilere veya dindar öðrencilere demokratik bir saygý ile davranmaktadýrlar. Maalesef bazý grup ve kiþiler ve özellikle kendilerini solcu olarak takdim eden bazý ulusalcý laikçiler özellikle dindar öðrencilere karþý örneðini verdiðiniz türden saygýsýzlýklar yapmaktadýr. Bu bir sorundur ve elbette ki ortadan kalkmasý gerekir. Ancak sadece bunu deðiþtirmek üniversitelerdeki fikir özgürlüðü için yetmeyecektir. Birbirinin karþýsýna konmadan bütün üniversitelerdeki sorunlar bir arada ele alýnmalý ve hepsi için bir çözüm geliþtirilmelidir. Yoksa yaptýðýnýz bir iki istisnai örnekte bile solun ve solcularýn varlýðýna dahi katlanamamak anlamýna gelir.

Ýlave etmek gerekir ki, toplantýlarýnýzýn basýlmasý - basma ile protesto ayný þey deðildir, elbetteki protesto edeceklerdir ama basýp toplantýnýzý daðýtmaya kimsenin hakký yoktur- baþörtülü kýz öðrencilere saygý gösterilmemesi, ibadethanenize ayakkabýlarla girilmesi kabul edilebilir þeyler deðildir ama üniversitelerin çok büyük bir çoðunluðunda solcular ve kürt öðrenciler benzeri sorunlarý ve fiziki saldýrý þiddet yaralama ve ayrýca soruþturma ve bunlarýn bin beterini yaþamaktadýrlar. Bunlarýn hepsi beraber ve bir genel demokratik standart oluþturularak çözülebilir. Tek baþýna ele alýnýp ODTÜ hedef haline getirilerek deðil.

Benim yukarýdaki satýrlarda yaptýðým gibi -yani dindarlarýn dindar olma hakkýný tanýmak ve onlara saygý göstermek- siz de sosyalistlerin sosyalist olma hakkýný tanýmak ve onlara saygý göstermek zorundasýnýz. Onlarý kendi kafanýza göre deðil kendilerinin kendilerini tarif ettiði gibi tarif etmelisiniz. Beklediðiniz saygýyý siz de onlara göstermelisiniz ve yalan söylememeli þiddet uyguladýklarýný söylememelisiniz. Bazý kiþi ve gruplarýn yazdýðýnýz saygýsýzlýklarý yaptýklarý doðrudur ama silahlý fiziki saldýrý, yaralama, vs silahsýz saldýrý sövme darp örneði vs bile veremiyorsunuz, veremezsiniz. Oysa tersi yani solcu ve Kürt öðrencilerin üniversitede silahlý veya silahsýz saldýrýya uðramalarý sýradan bir olaydýr. Düþünceleriniz sebebi ile maruz kaldýðýnýz saygýsýzlýklar ve tacizler ile bunlarý kýyaslayýp þükredin demiyorum. Hem Kürt ve solcu öðrencilerin maruz kaldýðý saldýrýlar hem de sizin maruz kaldýðýnýz saygýsýzlýk ve tacizler son bulmalýdýr. Ancak sizin derdiniz üniversitede fikir özgürlüðü deðildir. Sizin derdiniz bir iki üniversitede bile sol fikirlerin mevcut olmasýný sindirememektir.

Olayýn özüne baktýðýmýzda silahsýz ve saldýrýsýz bir protesto gösterisi yapýlmýþtýr odtüde. Ýþin þirazeden çýkmasý bu protesto gösterisini engellemek isteyen polisin saldýrýsý sebebiyledir. Devlet ve hükümet ve de polis silahsýz ve þiddetsiz olmak kaydýyla vatandaþýn her türlü protestoyu yapma hakkýna sahip olduðu konusunda samimi deðildir. Sadece ODTÜ'de deðil genel olarak bu tür olaylarda sorun çýkmasýnýn temel sebebi bu samimiyetsizliktir. Devlette hükümette ve poliste bu kültür yoktur. Silahsýz ve saldýrýsýz ama devletin hükümetin veya polisin fikirlerine aykýrý protestolarýn yapýlabileceðine, bunun vatandaþýn hakký olduðuna devlet inandýðý anda bir çok sorun çözülecektir.

Tekraren darp yaralama dövme vs gibi þiddet örnekleri veremiyorsunuz veremezsiniz ama ortada bir þiddet olmamasýna raðmen solculara polisin ve güvenlik güçlerinin müdahale etmesini savunuyorsunuz. Yani þiddete deðil fikre karþýsýnýz ve fikrin polis tarafýndan bastýrýlmasýný savunuyorsunuz.

Sosyalizm propagandasý yapmak yasal bir haktýr. Sizi ve polisi ilgilendirmez. Sizi ve polisi ilgilendirecek tek þey bunlarýn fiziki þiddetle silahsýz veya silahlý olarak güç kullanarak yapýlmasýdýr. Solcularýn sizin inanç ve düþüncelerinize saygýsýzlýk yapmalarýna ve sizi taciz etmelerine katlanamýyorsunuz ama baþkalarýnýn inanç ve düþüncelerine polisin þiddetle mukabele etmesini savunuyorsunuz?

Onlarýn yaþadýðý iliþkiye onlarýn deðerlerine saygý göstermelisiniz yoksa imam nikahý ile dalga geçen laikçilerin durumuna düþersiniz. Onlarýn iliþkilerini niteleyip aþaðýlamak sizin iþiniz deðildir. Siz onlara onlar size saygý göstermelidirler. Beraber yaþayacaksak laikçiler, imam nikahý ile dalga geçmemeli, dindarlarýn inanç ve deðerlerine saygý göstermelidirler aynen sizin yapmanýz gerektiði gibi.

Halka ve deðerlere yapancýlaþmýþ olan modern milliyetçi dindarlardýr. Milliyetçi ve modern olmayan islam baþka dinlere ve inançlara hüsn-ü kabul gösterir, aþaðýlamaz. Ve siz ODTÜ'yü hiç sevmiyorsunuz. Onu biraz sevin, hedef göstermeyin.

Milliyetçi-dindarlarýn, CHP'li laikçilerin, faþistlerin akademik kadrolar ve öðrenciler olarak ablukasý altýnda olan yüzlerce üniversitenin yanýnda sol fikirlerin az çok yaþama þansý bulduðu ODTÜ gibi bir iki nadide çiçeði yok edip öbürleri gibi yaptýðýnýzda herkes kaybedecek. Baþka fikirlere saygýlý olun, bizim sayýmýz çok, gücümüz de var polisimiz de beðenmediðimiz fikirlere yaþama þansý vermeyelim demeyin.

Saygýsýzlýða ve tacize uðramama sadece milliyetçi dindarlarýn hakký deðildir. Herkesin ve tabii solcularýn ve Kürtlerin de böyle haklarý vardýr. Ve hatta size garip gelebilir ama onlar yaþama, silahlý saldýrýya uðramama, okuldan atýlmama, gaz bombasý yememe, coplanmama, tutuklanmama vs. gibi haklarýnýn derdindedirler. Saygýsýzlýða ve tacize uðramama onlar için lüks sorunlardýr.


Baha COÞKUN

***

Ýlgili mektup:


Sayýn Baþbakaným,

Sayýn Baþbakaným diye baþlýyorum mektubuma. Çünkü bizim kültürümüzde büyüklerine içinde saygý belirtisi olan bir ifade ile seslenilir. Makam sahibi olduktan sonra deðerini kaybedenler gibi olmadýðýnýz için siz hala benim saygý duyduðum bir büyüðümsünüz. Çünkü ODTÜ’de okuyan bir genç olarak ülkemdeki ‘deðiþimin’ farkýndayým. Her aydýnlýðý yangýn zannedip söndürmeye çalýþan, karanlýða alýþýp yýldýzlardan bile rahatsýz olan ve güneþi balçýkla sývamaya çalýþanlar varsýn o saygýyý göstermesinler.

Geçtiðimiz günlerde okulumu ziyaret ettiniz. Üzgünüm, “Baþbakanýmýz okulumuza þeref verdiniz” yazýlý bir pankart ile karþýlayamadým sizi. Okulumdaki sol gruplar için ‘öteki’ anlamýna gelen size karþý düzenlenen protesto adý altýndaki vandalizmi gördünüz, benim sizi böyle bir pankart ile karþýlamam halinde siz gittikten sonra baþýma gelecekleri bir düþünün. Size kýzýyorlar neden bu kadar çok polis ve araç ile geldi diye? Oysa demiyorlar ki ODTÜ’ye Baþbakan bile ancak bu þekilde gelebiliyorsa, okulda sol gruplar için ‘öteki’ anlamýna gelen öðrencilerin fikir hürriyeti acaba ne haldedir diye.

ODTÜ, Türkiye’de her þeye raðmen ve herkese aykýrý bir özerk cumhuriyet, kendi baþýna buyruk bir köy gibi davranmaktadýr. Özgür bir ortam oluþturmakla övünmekteler ancak bu ‘özgür ortam’ sadece sol örgütler ve bazý hocalar için geçerlidir. Marjinal gruplar baþka bir düþünceye karþý hiçbir þekilde tahammül göstermemekte, hoþgörü ile yaklaþmamakta ve þiddet göstermekten kaçýnmamaktadýrlar. Okulumuzda bunun örnekleri geçmiþte sýkça yaþandý ve yaþanmaya devam etmektedir. Baþka bir düþüncenin ODTÜ’de bulunma ve kendini ifade þansý yoktur. Severek okuduðumuz, takip ettiðimiz bir yazarý veya sevdiðimiz bir siyasiyi okulumuza davet edemiyoruz. Böyle bir þey olmasý durumunda hemen konferansý basýp davetliyi yumurta yaðmuruna tutuyorlar. Kendilerinden olmayan herkese, haklarýný savunduklarýný iddia ettikleri tüm iþçi ve emekçi çocuklarýna, hatta zamanýnda baþörtülü kýzlara bile, bu marjinal öðrenciler tarafýndan þiddet ve sindirme politikasý uygulanmaktadýr. Bu c öðrencilerin tokalaþma þekline bile karýþýyorlar. Kutlu Doðum Haftasýnda gül daðýttýk diye mescidimizi ayakkabýlarla çiðnemiþlerdi. Hocalara kýzmanýzý kýnayanlar var. Oysa okul yönetimi gibi hocalar da bu öðrencilerin arkasýnda durmakta ve onlara destek vermektedir. Bu hocalardan birinin derste baþörtülü bir kýza, “Sen derse böyle gelirsen ben gelmem.” deyip sýnýfý terk ettiðini çok iyi hatýrlýyorum. Sonra o arkadaþýmýz o dersi býrakmak zorunda kalmýþtý. Okulumuza faþizm yaþattýnýz diyenler, polisin tavrýný kýnayanlar okulda baþka düþüncelere ve mensuplarýna yaptýklarýyla yüzleþmelidirler.

Eylemlerindeki amaç, seslerini duyurmak, demokratik haklarýný kullanmak deðil, böylesi öðrenci eylemleriyle Sosyalist bir dünya inþa edene kadar ayakta kalabilmek. Bütün dertleri bu. Onlara göre, kafalarýndaki ütopik dünyaya ait olmayan herkes ötekini, yani gericiliði ve faþizmi temsil etmektedir. Yazýlý, sözlü ve yeri geldiðinde fiziki olarak mücadele edilmelidir. Ýstiyorlar ki, kendileri okulda her istediklerini yapsýn, istedikleri kiþiye ve düþünceye saldýrsýnlar, ama ne okuldaki güvenlik ne de polis okula girip onlara müdahale etmesin. Okulumuzda iþlerine gelen her þey serbest ve istemedikleri her þey yasaktýr. Kendi propagandalarýný yapmak adýna bazen yemekhaneyi iþgal etmekten çekinmemektedirler. Bazý öðrencilerin gayri ahlaki davranýþlarý yüzünden zaman zaman kütüphanede ders çalýþmak bile güçleþmektedir. Okulda PKK ve Sosyalizm propagandasý yapmak, gayri meþru iliþki yaþamak, alkol kullanmak tamamen ve sonuna kadar serbesttir. Okul yönetimi bunlara göz yummakta ve disiplin yönetmeliðini uygulamaya koymamaktadýr. Bu yüzden ODTÜ’de okuyan her öðrencinin bunlara maruz kalma ihtimali bulunmaktadýr.

ODTÜ’de sizi protesto etmelerine bakýp medya ve Türk kamuoyu buradan tüm ODTÜ öðrencilerinin veya üniversite gençliðinin size karþý olduðu çýkarýmýna varmamalý. Çoðunluðu okulumuz öðrencisi olmayan vatanýna, halkýna ve deðerlerine yabancýlaþmýþ ve yeri geldiðinde þiddet uygulamaktan kaçýnmayan bu azýnlýk hiçbir þekilde ODTÜ’yü ve üniversite gençliðini temsil etmemektedir.

Hatýrlýyorum bir haziran akþamýydý. Bir balkondan kalabalýða þöyle sesleniyordunuz:

“…bugün Ýstanbul kadar, Saraybosna kazanmýþtýr; Ýzmir kadar Beyrut kazanmýþtýr; Ankara kadar Þam kazanmýþtýr; Diyarbakýr kadar Ramallah, Nablus, Cenin, Batý Þeria, Kudüs ve Gazze kazanmýþtýr.”

O akþam bu cümle zihnimde devam etmiþti: Kudüs ve Gazze kadar ODTÜ kazanmýþtýr. ODTÜ’de baþka bir düþünceye karþý þiddet göstermekten kaçýnmayan bozguncularýn zulmüne maruz kalanlar kazanmýþtýr. Bu mektubum ayný zamanda bu temennimin gerçekleþmesi ümidiyle size ve Tük kamuoyuna bir yardým çaðrýsýdýr. Abartmýyorum, okulumuzda fikir hürriyetini býrakýn can güvenliðimiz bile yok. Okuldaki bu öðrenciler ve örgütler için gerekenler derhal yapýlmalý. Buradan tüm velilere sesleniyorum. Lütfen bize sahip çýkýn ve okul yönetimine baský kurun. Bu öðrencilere bir dur deyin. Baþbakana gösterilen tepkiye bakýp çocuklarýnýzýn baþýna neler geldiðini veya gelebileceðini bir düþünün.

Gidemediðin yer senin deðildir, diyorlar. Birileri kendilerini ODTÜ’nün sahipleri ilan etmiþ, buraya istemediðimiz kimseyi sokmayýz diyorlar. Bu mektubu yazdýðým bugün okulumuzun en büyük amfisi olan 450 kiþi kapasiteli U3 amfisini iþgal etmiþler ve ders iþlettirmiyorlar. Bu, bir günde binlerce öðrencinin derslerinden olmasý demek ve bunu sadece bir günlüðüne yapmýyorlar. Gidemediðimiz yer bizim deðilse, o zaman okulumuz da sýnýflar da bize deðil, sadece belli gruplara mý aittir? Görevi ODTÜ’de eðitim ve öðretimin saðlýklý bir þekilde iþlemesini saðlamak olan okul yönetimi maalesef bu konuda herhangi bir þey yapmamaktadýr.

Ahmet Kutsi Tecer’in ilkokulda öðrendiðimiz bir þiirinden biliyorum ki:

Orda bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.

O amfiye giremesem de, okulda kendimi, milli ve dini deðerlerimi özgür bir biçimde ifade etmem yasaklanmýþ olsa da, o amfi de ODTÜ de tüm öðrencilerine, bu ülkenin tüm vatandaþlarýna aittir. Her ne kadar biz kendi üniversitemizde rahatça gezip tozamýyorsak, bir araya gelemiyorsak, dersimizin, sýnavýmýzýn olduðu sýnýflara giremiyorsak bile.

Mektubumu bitirirken, saygý ve selamlarýmý sunuyorum.


Ýmza: Öz vatanýnda garip öz vatanýnda parya ODTÜ’lü bir öðrenci.


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.