Aslýnda olan ne?

13 Haziran 2013 12:25 / 2180 kez okundu!

 


AKP’nin kent politikalarý pervasýz bir rantcýlýk, tarihsel, kültürel, yeþil alanlarýn deðer ve önemine dair kara ve kör bir cehalet ve "iþ" dýþýnda her hangi bir deðerin, üst belirleyicinin olmadýðý vandalist politikalardýr.

Bu politikalara muhalefet eden çevreci ve kent kültürüne sahip gruplar Gezi Parký için harekete geçmiþlerdir.

AKP’nin kent kültürüne sahip bu gruplarýn muhalefetini demokratik koþullarda ezmesi, boðmasý mümkün deðildir.

AKP’nin bu muhalefeti ezebilmesinin, boðabilmesinin tek koþulu, askeri darbe dönemlerinde olduðu gibi toplumsal sorunlarý bir ulusal güvenlik sorunu olarak takdim edebilmesine baðlýdýr.

Yaþanan süreç sonunda bugün kent politikalarý bir ulusal güvenlik asayiþ sorunu haline getirilerek tartýþýlmaz kýlýnmýþtýr.

AKP’nin amacý sadece kent politikalarýný deðil, tüm toplumsal sorunlarý bir ulusal güvenlik ve asayiþ sorunu haline getirerek kendi "çözümlerini" tartýþýlmaz kýlmak ve muhalefeti ulusal güvenliðe ve kamu düzenine aykýrý unsurlar olarak göstermektir.

Darbe dönemlerinin sosyal psikolojisini iyi incelemiþ olan ve on yýllýk iktidar deneyimi ile hareket eden AKP, masum barýþçýl çevre eylemine inanýlmaz bir vahþet ve þiddet ile saldýrarak halkýn vicdani bir isyan duygusu ile sokaklara dökülmesini saðlamýþ ve halkýn AKP’nin masum barýþçýl göstericilere uyguladýðý þiddet ve teröre meþru karþý çýkýþýný, medya manipulasyonlarý ve muhalefeT içerisindeki gerici unsurlarýn faaliyetleri, provokasyonlar vs.yi kullanarak politik amaçlarýný gerçekleþtirmeye çalýþmaktadýr.

Medya aynen darbe dönemlerinde olduðu gibi saatlerce tek taraflý olarak toplumsal hakikatle bir alakasý olmayan "resmi hakikatleri" gündeme getirmiþ, tek sesli bir koro olarak saatler boyunca valiler, AKP üst yöneticileri boþ kalelere gol atmýþtýr.

Ýstanbul valisi canlý yanýnda Gezi’ye müdahale olmayacak, o çocuklarý kendi çocuðum gibi seviyorum, onlarýn güvenliðinden endiþeleniyorum der iken bir kaç saniye sonra Gezi Parký’na saldýran tomalarýn, atýlan gaz bombalarýnýn canlý görüntüleri yayýnlanmýþ, haberciler vali böyledi söyledi ama müdahale var bile dememiþlerdir.

Hiç bir gazeteci Ýstanbul valisine, bu sözleri on beþ gün önce söyleseydiniz, on beþ gün önce gezi parkýndaki gençlerin çadýrlarýný yaktýrmasaydýnýz, onlara tomalarla, gaz bombalarý ile çevik kuvvet ile saldýrmasaydýnýz bunlarýn hiç biri olmayacak idi, o zaman neden saldýrdýnýz, þimdi neden o gençleri sevdiðinizi söylüyorsunuz dememiþtir, diyememiþtir.

Hadi on beþ gün öncesini "unuttular" diyelim, hiç bir gazeteci Gezi Parký eylemcilerinin güvenliðinden endiþe ettiðinizi söylüyorsunuz ama þu anda onlara yönelik toma ve gaz bombasý saldýrýsý var onlarýn güvenliðini siz tehdit etmiþ olmuyor musunuz dememiþtir, diyememiþtir.

Medya esas olarak tek taraflý olarak AKP, hükümet görüþlerinin propagandasýný yapmýþ, bazen de konu ile alakasý olmayan CHP ve MHP yöneticilerini ekranlara taþýyarak güya herkese söz hakký vermiþtir.

AKP’nin karþýsýna ekranlara çýkarýlmasý gereken CHP ve MHP yöneticileri deðil doðrudan doðruya Gezi Parký eylemcilerinin sözcüleridir.

Gezi Parký eylemcilerinin barýþçýl demokratik meþru eyleminin vahþetle bastýrýlmasýna halkýn vicdani tepkisini istismar etmek üzere meydanlara, ordunun yeniden bir siyasal aktör olmasýný, halký, parlamentoyu, medyayý, üniversiteyi, hükümetleri kýsacasý bütün toplumu kontrol etmesi özlemine sahip unsurlar da akmýþlardýr.

Bu unsurlarýn dýþýnda gerçek manada bir siyasal programa sahip olmayan, doktriner, çaðýmýzda en önemli siyasal mücadelenin meþruiyet ve þiddete müracaat etmeme kavramlarý etrafýnda verildiðinden bi haber, polise taþ atmayý veya banka camý kýrmayý siyaset yapmak sanan gruplar da katýlmýþlardýr.

Ancak unutmamak gerekir ki halk esas olarak AKP’nin þiddet ve terör politikasýna barýþçýl bir þekilde karþý çýkmýþtýr. Yüz binler günlerdir sokaklardadýr polise taþ atma cam çerçeve kýrma gibi olaylar bu yüz binlerin içerisindeki çok çok küçük bazý gruplarýn eseridir. Bu gruplar ve AKP dýþýnda hiç kimse, halk, yüz binler þiddete ve teröre müracaat etmemiþtir.

Zamanýmýzda partilerin, hükümetlerin vs temel siyasal mücadelesi meþruiyet etrafýnda verilmektedir. AKP ýsrarla kendisinin meþruiyet sýnýrlarý içerisinde davrandýðýnýn þiddete müracaat etmediðinin propagandasýný yapmaktadýr. Oysa þiddete ilk müracaat eden meþruiyetin dýþýna ilk çýkan AKP’dir.

AKP’nin hükümetin nasýl meþruiyet temel derdi ise Gezi Parký eylemcilerinin temel derdi de meþruiyet ve þiddete müracaat etmemektir. AKP þiddete teröre müracaat etmiþ meþruiyetini kaybetmiþ, gezi parký eylemcileri ise hiç bir zaman þiddete ve teröre müracaat etmemiþtir.

Bu durumda AKP kendi þiddet ve terör politikasýný gözlerden saklamak için dört elle, ordunun tekrar siyasal bir aktör olmasýný isteyenlere ve polise taþ atan banka camý vs kýran küçük gruplara, provokatörlere sarýlmýþ, medya manipulasyonu ile olayýn özünü ve kendi þiddet ve terör politikasýný gizlemeye çalýþmýþtýr.

Açýk ve net olarak ifade etmek gerekir ki, polise taþ atmak, cam çerçeve indirmek, diktatörlüðünü katmerleþtirmek isteyen AKP’nin politik amaçlarýna hizmet etmek demektir. AKP’nin halkýn demokratik meþru direniþini bir terör ve þiddet eylemi olarak takdim etmesine yarayacak her hareket gezi parký direniþçilerini zayýflatmakta AKP þiddetini ve terörünü artýrmaktadýr.

Gezi Parký, muhalefetsiz, tek sesli bir Türkiye yaratma özlemindeki AKP zihniyetine karþý direniþin simgesidir. AKP zihniyetini geriletebilmenin tek yolu asla þiddete müracaat etmeyen barýþçýl demokratik sivil direniþtir. Gezi Parký direniþinin sýrtýna binmeye çalýþan ulusalcýlar, polise taþ atanlar, cam çerçeve indirenler, provokatörler yani, ayný AKP gibi þiddet ve terörü bir siyaset metodu olarak kullananlar yenilmeye mahkumdurlar, aynen AKP gibi.

AKP bize þunu demektedir:

On beþ gün sonra baþbakanýnýzýn "gözlerinizden öperim", valinizin "sizi kendi çocuklarým kadar seviyorum, siz meþru, demokratik haklarýnýzý kullanýyorsunuz" diyeceði çocuklarýn;

On beþ gün önce çadýrlarýný yakalým, tomalarla gaz bombalarý ile çevik kuvvetle saldýralým,

On beþ gün sonra bizim de kabul edeceðimiz gibi masum ve barýþçýl olan o çocuklara yaptýðýmýz bu saldýrý halkta vicdani bir infial uyandýrsýn eylemler olsun insanlarýmýz öldürülsün ölsün

Ama noolucak valimiz emniyet müdürümüz içiþleri bakanýmýz koltuklarýnda oturmaya devam etsin idare ediverin artýk

Çünkü gaz bizde, toma bizde, çevik kuvvet bizde, medya bizde, bi hatadýr yaptýk oldu bitti unutun gitsin demektedir.

Gezi Parký eylemcileri yüz yýllýk bu zihniyete karþý direnmektedirler.

Hükümetlerin þiddet ve terör politikalarýna karþý yaptýk bi hata idare edin artýk dýþýnda yapacaðý þeyler olsun diye o çocuklar gaz yemektedirler on beþ gündür.

AKP’nin medya ablukasý yalan ve demogoji olayýn özünü çarpýtma istisnayý esas esasý istisna kýlma politikasýný demaske etmek için, AKP’nin tüm oyunlarýna karþý asla þiddete teröre müracaat etmeden sivil direniþi sürdürmek gerekiyor.


Hüseyin Baha COÞKUN

12.06.2013

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.