Kadim ve modern Ýslam eleþtirisi üzerine küçük bir not

30 Ekim 2012 00:49 / 2199 kez okundu!

 


Ýslam ilahiyatýna ve Ýslam þeriatýna yönelik eleþtiriler Ýslamiyet’in ilk yýllarýna kadar uzanýr. Abbasi Ýmparatorluðunun, ilahiyat ve þeriatý, bir imparatorluk ideolojisi, haline getirmesi ile bu eleþtiriler artar. Selçuklu ve Osmanlý da da bu eleþtiri güçlü bir gelenektir.

Bu kadim eleþtiri ile, Osmanlý'nýn 1. Dünya Savaþý'nda yenilmesi üzerine eski Osmanlý topraklarýnda kurulan irili ufaklý ulus devletlerin milliyetçi-laiklerinin eleþtirilerinin hiçbir ortak temeli vasfý ve amacý yoktur.

Türk milliyetçi laiklerinde, Tunus’tan Irak’a Arap milliyetçi laiklerinde, Ermeni, Rum, Yahudi milliyetçi laiklerinde yani Osmanlý'nýn modernleþen her etnisite ve dinden küçük burjuvazisinde ortak olan bu yeni tür eleþtiri bazen irrasyonel bir nefret biçimini alýr.

Ýslam ilahiyatý ve þeriatýna yönelik Kadim eleþtiri güçlü ekonomi-politik, kültürel, felsefi temellere dayanýr, Ýslam toplumu içerisindeki sýnýf savaþýný ideolojik düzeyde yeniden üretir.

Modern eleþtiri ise kapitalizmin reel politik amaçlarý ile ilgilidir.

Bilindiði gibi kapitalizmin Kolonyalizm evresinde kadim dünyanýn manevi entelektüel silahlarýný yok etmek için Hýristiyanlýðý kullanmýþtýr. Kolonyalizm, Kýzýlderilileri, Zencileri, Uzakdoðulularý vs. Hýristiyanlaþtýrmýþ, onlarý geleneksel kültür ve ideolojilerinin, geri, kaba, ilkel olduðuna inandýrmýþ, inandýramadýklarýný katletmiþ ve yönetme, yani efendilik hakkýný fiziken modern silahlarla manen de Hýristiyanlýk ile idame ettirmiþtir.

Kapitalizmin Emperyalizm evresinde Hýristiyanlaþtýrmaya yer yer devam edilmiþ olmakla beraber, kadim dünyanýn kültür ve ideolojilerinin itibarsýzlaþtýrýlmasý, halklarýn ve ülkelerin manevi güçlerini kaybederek kapitalizmin hammadde/pazar ihtiyaçlarý doðrultusunda biçimlendirilebilmeleri operasyonu esas itibari ile modern pozitif bilim, aydýnlanma, rönesans reform deðerlerinin baðýmlý ülkelerin küçük burjuvazilerine zerk edilmesi sureti ile inþa edilmiþtir. Efendilik hakký, yönetme hakký fiziken modern silahlarla manen ise bir hiper-din haline getirilen pozitif bilim pozitif felsefe ile idame ettirilmiþtir.

Bu ülkeler ve halklar, eski vatanlarýnýn ancak çok küçük bir kesimine vatan demek, düþman olarak emperyalist güçleri deðil dünkü komþularý olan birbirlerini görmek, iç savaþlarýný kendi halklarýna dýþ savaþ olarak takdim etmek, emperyalistlerin yazdýðý bir histografyayý dünya histografyasý ve kendi histografyalarý olarak görmek, Osmanlý özelinde söyleyecek olursak emperyalistlerin petrolü yönetilebilir kýlma amacýna halel getirmemek þartý ile her þeyi yapmakta serbest býraktýðý diktatörlükler altýnda yönetilmek durumunda kalmýþlardýr.

Eski Osmanlý topraklarýnda Emperyalizmin temel amacý petrolü yönetilebilir halde tutmaktýr. Bunun için en fanatik dinsel akýmlarý, en baðnaz kabileleri de kullandýðý olmuþtur. Ama kullandýðý temel figür kolayca birbirine düþman haline getirebildiði milliyetçi laiklerdir. Her etnisiteden ve her dinden Milliyetçi laikler Ýslamýn geri yobaz kaba ilkel vs olduðu konusunda hemfikir hale getirilmiþtir.

Emperyalizm Türkmen'lerin, Arap'larýn ve Kürt'lerin gönüllü birliklerini en önemli sorun olarak görmüþ bu birliðin ideolojik simgesi olarak gördüðü Ýslam dinine karþý bir nefret ideolojisi geliþtirmiþ böylece medenileþtirme yönetme hakký ve görevi meþrulaþtýrýlmýþtýr.

Avrupa’daki Hristiyanlýk eleþtirisi Marx’ýn ifadesi ile felsefi ve politik ateizm olarak iki kulvarda cereyan etmiþtir. Marx’ýn Bismarc “laisizmine”, yani dine karþý açtýðý vandalist savaþa karþý çýkarak, Bismarc’ýn felsefi ateizm yaptýðýný, “kalpsiz dünya” ile deðil, “kalpsiz dünyanýn kalbi” ile barbarca uðraþtýðýný, kendisinin ise felsefi deðil, politik ateist olduðunu yani mücadelesinin mülk sahibi sýnýflarýn ideolojik bir silahýna indirgenmiþ kilise ile, kalpsiz dünyanýn kalbi ile deðil “kalpsiz dünya” ile olduðunu belirtmiþtir. Latin Amerika’daki Kurtuluþ Teolojisi, Sandinistlerin içiþleri bakanýnýn Papaz olmasý bu çizgi ile alakalýdýr.

Ancak felsefi ateizm de temel argümanlarýný örneðin Protestanlýðýn kurucularýndan Calvin’in dinsel muhaliflerini hafif ateþte kebap ettirmesi, veya Hristiyan Haçlýlarýn herkesçe malum kanibalizmi üzerine kurmamýþtýr. Bu türden canavarlýk örnekleri ile bir ideolojik sistemin tamamýný temsil etmek iddiasýnda bulunmak, aþaðýlýk komplekslerini rasyonel bir oto-kritik sanan koloni aydýnlarýna özgüdür.

Þunu unutmamak gerekir ki, Ýttihat ve Terakki'de olan ve fakat Ýslam’da, Türkmen Etnik Kimliðindeki Osmanlý Kimliðinde olmayan bir “þey” vardýr. Eðer bu þey Türkmen'de, Müslümanda, Osmanlý'da olsa idi 1915'te Anadolu'da genoside kurban edilecek tek bir Ermeni bulunamazdý. Altý yüz boyunca ve buna Selçuklu'yu da ilave edecek olur isek binlerce yýl boyunca genosid zaten yapýlmýþ olurdu.Bu “þey” genosidin, Aðrý vs. nin Dersim'in, mübadelenin, 1934 Trakyasýnýn, Pontus'ta olup bitenlerin sebebidir.

Modern Ýslam yani esas itibari ile kendisini ulus, ulus devlet gibi konseptlerle oluþan bir çerçeve ve mitoloji içerisinde ifade eden milliyetçi Ýslam ise kadim tüm zihniyetlere olduðu gibi Ýslam zihniyetine uzak ve modern ideolojilere yakýndýr. Esas olarak neo-liberal bir burjuva hareketi olan Ýslamý bir halkla iliþkiler performansý olarak kullanan akp gibi partileri ise deðerlendirmek bile gereksizdir.



H. Baha COÞKUN

30.10.2012

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.