Sevgili Þair Eþref

01 Temmuz 2018 20:09 / 1213 kez okundu!

 

 

Ne buyurmuþtunuz þair Eþref? ‘Arýzû ettiði eþkâle koyup mânayý/ Hokkabazlýkla süreyyayý serâ gösteriyor/ Ne meharet ki, Tanininde Cenab-ý Cahit/ Karayý ak, ak’ý isterse kara gösteriyor.’O da bir hüner belki, böylesi aklýnýn ermediðini alafucuruk bozduman gösteriyor.

 

****

 

Sevgili Þair Eþref,

 

 

 

Manisa, Kýrkaðaç kazasý Gelenbe’nin Yayaköyü’nde doðar Eþref. Tevellüt 1846. Elbet ay ve gün yok, ya harman vakti, ya güller açtýðýnda, yahut zeytin çýrpýldýðýnda…

 

‘Edebiyatýmýzýn hem korkunç, hem sevimli simâsý’ der, sizden için Süleyman Nazif, ‘sizle birlikte sizin için çalýþmak kendi gibi‘ âcize hem þereftir, hem vazife’, de demiþ, taa 1909’da. Üstünüzden 172 yýl yel gibi geçti üstâdým. Siyasi taþlamada ve olan biteni anlamada þimdinin þairlerinin daha çok ekmek yemesi gerek, size torun olabilmek için…

 

Fýrtýnalý bir ömür ve yergiler yazýp, sürgünlere gönderilip, sonunda gene memlekette, Kýrkaðaç Bahçývanpýnarý’ndaki evinizde 22 Mayýs günü öldünüz, daha 65’inizde. Öldünüz, evet, belki ölüler bilmiyordur öldüðünü diye söylüyorum, bilseniz de öte âlemde hem nalýna hem mýhýna sövü…þiir söylüyor olmalýsýnýz.

 

Neden öldüðünüzü ben bilemem, öfkeden mi, þiirden mi, mey’den mi, güzellerden mi? Söylemiþ, küfr’ü basmýþ, rahatlamýþsýnýzdýr, þiir öldürmez mâlum, süründürür, öfke eðer öfkelenen akýllýysa, çelik gibi eder insaný, kalýyor geriye son iki ihtimal…

 

Demiþ ki bir ahbabýnýz, siz ölende, ‘ Baktý dünyayý deniye hicvine lâyýk deðil/ Âkýbet Eþref dahi attý kapaðý cennete!’

 

Belki ona da birkaç dize savurmuþsunuzdur. Hoþ, Cennet-i âlâ’yý diþinize göre bulmayýp, cehenneme alýnmak için dilekçe, sizin dilde istida vermiþ olabilirsiniz makama…

 

Kökten ekâbir, akýllý, hýnzýrsýnýz; babanýz Gelenbevi soyundan Hâfýz aða denen Hacý Mýsta’fendi, anneniz Arife haným, dedeniz Sünbülzade Vehbi’nin Nuhbe’sini þerh eden Yayaköylü Ahmed efendi.Babanýz ille, hazýrcevap, nükteli söz söyleyip, þaka ve latife eden, çevresinde pek sevilen bir insan, babanýza çekmiþsiniz ‘Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için/Gelmesin reddeylerim bittâh öz kardaþýmý/Gözlerim ebna-yý âdemden o rütbe yýldý kim/Ýstemem ben fatiha tek çalmasýnlar taþýmý.’ Dediniz, çaldýlar…Ýstasyon yolu kenarýndaydý mezarýnýz, çalýndý taþýnýz…

 

Manisa Hatuniye medresesinde Arapça, Farsça öðrendiniz. Yirmi yaþýnýza kadar zeybek kýlýðýyla olaþmýþsýnýz. Katip sýnýfýna girip, mal müdürlüklerinde memurluk yaptýnýz, 1878’de Kaymakam oldunuz. Devrin ileri gelenleri için yazdýðýnýz þiirler þikayet konusu olup, üstüne bir de ‘fesad komitesi’ kurduðunuz ihbarý, ‘evrak-ý müzirre’yi evinizde bulundurmaktan eviniz arandý, Gördes kaymaka mýyken siz. Yedi ay hapis, sonra gene tutulmuyor o dil, gelsin gurbet, Mýsýr, Kýbrýs, Avrupa…

 

1878’den 1900’e kadar Fatsa, Çapakçur, Hizan, Ünye, Tirebolu, Akçadað, Garzan, Garbi Karaaðaç, Buldan, Kula, Kýrkaðaç, Daday kaymakamlýklarý, en son da Adana Vali muavinliðinde görevlisiniz. Doðuda çalýþýrken Ermenice konuþmayý, Fransýzca okumayý da öðrenmiþsiniz.

 

Oðlunuz Mustafa Þâtým da bir þiir kitabý çýkarmýþ, adý ‘Eþ’ar-ý Periþan’, sakýnýp saklarcasýna dize düþmeden edememiþsiniz, ‘…Sakla Allahým aný her bir günehten bahusus/ Âlem-i meyhaneye ben düþtüm, oðlum düþmesin’ diye. Elbet derin hicvederek: ‘Rahm-i maderden nasýl çýktýysa hâlâ öyledir/ Gezmeden seyyah-i  âlem, bilmeden allâmedir/Gam mýdýr mektebden olmazsa þehâdetnamesi/ Eþrafâ oðlum için nâmým þehâdetnâmedir.’

 

Buyurduðunuz gibi, hiciv belalý iþ, þiire benzemez. Hoþ, sizden sonraki þair torunlarýn da baþý beladan, ömrü mapustan kurtulmadý… Ýster siyaset, isterse aþk, þairde kelle hep koltukta. Oðuldan ne istediniz bilmem? ‘Ben ölünce demeli ahbâbým/ Behresi söðmek için eksikti/ Sýçtý þairliðe Eþref, gitti/ Üstüne oðlu gelüp tüy dikti.’

 

Zulüm, gerilik, istibdad, ahlak yoksunluðu ve düþük zihniyeti kaleminize dolayýp hicvetmek huyunuz, tok sözlü, dürüst, sert bir þairsiniz ve elbet edebiyat dünyasýnda yeriniz farklý…

 

Rüyanýzda bir gün cennette gezerken bir ayý görmüþsünüz, ‘hani ya buraya hayvanlar girmeyecekti?’ demeden edememiþsiniz. Ayý cevaplamýþ, ‘öyleydi, ama, ben dünya hayatýmda bir zaman kadýlýk yapmýþtým da…’ Siz dellenmiþ ve cennetten vazgeçmiþsiniz, ‘öyleyse bana müsaade birader, sen gibi kadý’nýn olduðu cennetten çýkýyorum ben’ diyerek…

 

Sizden sonra ne kadý’lar gördü bu memleket üstadým, ne þâirler, tarafýnýzca hicvedilmeyi hakeden, ah…

 

Memleket artýk Cumhuriyetle yönetiliyor, özgür seçimler yapýlýyor, gidip oy atýyoruz. Bazan silahlarýn gölgesinde atýldýðý oluyor oy’larýn, misal sondan bir önceki darbede Anayasa böyle oylanmýþtý, ahâli içinden ‘hayýr’ derken, dýþýndan ‘evet’ demek zorunda kalmýþtý. Geçenlerde son seçimi yaptýk, þairin biri buyurdu ki, seçimi kazanan baþkan’dan için, ‘bu bir çete reisinin, darbecinin konuþmasýdýr, seçimle baþa gelmiþ devlet adamý konuþmasý deðildir’ dedi, donup kaldýk…Hoþ, önceden hayran olduðu bir kadýn siyasetçiye ettiði perestiþ(!)ten belliydi bunlarý diyebileceði ya…28 Þubat’ý darbeden saymayan elbet bunu da der.’ Sahnede pýrýl pýrýl, apaydýnlýk bir kadýn konuþuyor. Samimi, bilgili, açýksözlü, zarif. Slogan atmayan, cesur, esprili…….Solda bir arkadaþýnýz olarak karþýlaþacaðýnýz bütün güçlüklerde yanýnýzda olmakta tereddüt etmeyeceðim….Saygýlarým ve alkýþlarýmla.’

 

Ne buyurmuþtunuz þair Eþref? ‘Arýzû ettiði eþkâle koyup mânayý/ Hokkabazlýkla süreyyayý serâ gösteriyor/ Ne meharet ki, Tanininde Cenab-ý Cahit/ Karayý ak, ak’ý isterse kara gösteriyor.’ O da bir hüner belki, böylesi aklýnýn ermediðini alafucuruk bozduman gösteriyor.

 

Rahle-i tedrisinizden mi geçmeli? Beyhudedir beyhude…Kökten sürmeli…

 

Ayþe KÝLÝMCÝ

01.07.2018

 

Çizim: Akbaba Dergisi

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.