ALLİANOİ BASIN AÇIKLAMASI

11 Nisan 2009 12:50  

 

ALLİANOİ BASIN AÇIKLAMASI

" Allianoi ve Hasankeyf'in kaderi, Bölge koruma kurullarına bırakılmıştır. Bu kurullar üzerindeki baskılar
gözönüne alınırsa, tarihi eserlerimizi hiç de iyi bir geleceğin beklemediği açıktır.Yatırımcı kuruluşlarla siyasiler elele, tarihi ve kültürel değerlerimizi baraj suları altında bırakmaya niyetli görünüyorlar." Alime Mitap 

***

ALLİANOİ GİRİŞİM GRUBU


DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI

Kültür Bakanlığı Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, 717 sayılı ilke kararının 2. ve 3. maddelerinin Danıştay’ca iptal edilmesi üzerine, temyize gitmek yerine, bu maddeleri değiştirmek yoluna gitti.


07.04.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yeni ilke kararı, Allianoi’yi suya gömmek için yeni bir düzenleme getiriyor.


7 Nisan 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu” nun yeni İlke Kararıyla, 717 Sayılı İlke Kararının 2. Maddesinde yapılan değişiklikler şöyle özetlenebilir:

“Barajların, planlanan alanın dışında başka bir yerde yapılmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri ile bilimsel ve teknik açıdan mümkün olmadığının, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının bulunduğu alanlarda yapılmasının aynı sebeplerle kamu yararına uygun olduğunun, Kültür ve Turizm Bakanlığınca, üniversitelerin ilgili bilim dallarındaki öğretim üyeleri ve yatırımcı kuruluş temsilcilerinden oluşan en az beş kişilik bir komisyon tarafından tespit edilerek önerilmesi ve bu önerinin ilgili koruma bölge kurulunca kabul edilmesi durumunda;

a) Barajdan etkilenecek veya baraj suları altında kalacak korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına yönelik uygulamayı belirlemek üzere alanın büyüklüğü ve özelliğine göre Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili kuruluşlar tarafından, üniversitelerin konuyla ilgili öğretim üyelerinin (arkeolog, sanat tarihçi, şehir plancısı, mimar, jeoloji mühendisi, restorasyon ve konservasyon uzmanı vb.) yer aldığı Bilim Komisyonu oluşturulmasına ve bu komisyonun baraj inşaatı sona erene kadar çalışmalarını sürdürmesinin sağlanmasına,…”

Burada dikkati çeken husus, barajın yapılmasına eskiden DSİ tarafından karar verilirken, şimdi “yatırımcı kuruluş temsilcileri” nin de içerisinde yer aldığı ve nasıl oluşturulacağı belirsiz bir kuruluş tarafından karar verilecek olmasıdır. Hangi yatırımcı kuruluş kendi yapacağı yatırım için gereksizlik kararı verir !.. Bu tek kelimeyle trajikomik bir durumdur.

Tarihi eserlerimizin kaderi, daha önce DSİ’nin elindeydi; yeni düzenlemeyle, aralarında YATIRIMCI KURULUŞ temsilcisinin de bulunduğu, 5 kişilik bir komisyonun vicdanına terkedildi…TABİAT ve KÜLTÜR VARLIKLARIMIZ’ın baraj suları altında bırakılıp bırakılmayacağına karar verecekler arasında sermayedarların da bulunacağını Resmi Gazetemizde,

hayretler içinde okumuş bulunmaktayız. Kültür Bakanlığı Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, “Korumamak için mi yapmıştır bu düzenlemeyi” diye sormadan edemiyoruz.

717 sayılı İlke Kararının 3. maddesi ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“ 4/10/2006 tarihi itibarı ile yapımına başlanmış veya yapımı tamamlanmış ancak faaliyete geçmemiş, inşaata başlandığı aşamada alanında korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanları bulunan baraj inşaatlarında korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının korunmasına ilişkin konuların ilgili koruma bölge kurulunca değerlendirilmesine,

Koruma bölge kurulu tarafından taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının bulunduğu alanlarda yapılan barajların tamamlanarak faaliyete geçmesinin uygun bulunması halinde, taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının korunmasına ilişkin önerilerin 2. maddenin (e) ve (f) bentlerinde belirtilen ilkeler doğrultusunda ilgili kuruluşlar tarafından proje halinde hazırlanarak değerlendirilmek üzere koruma bölge kuruluna sunulmasına, koruma bölge kurulunun alacağı karar doğrultusunda korumaya ilişkin uygulamaların ivedilikle gerçekleştirilmesine karar verildi.” denilmektedir. Yani, karar verilecek ve hemen uygulamaya geçilerek yargı müdahalesine zaman tanınmayacaktır. Bunca mahkeme kararına karşın, tarihi gömmek için bu acele niye. “İvedilikle” derken, karar alınır alınmaz Allianoi’nin üzerinin örtülerek gömülmesi mi amaçlanmaktadır.

“Barajların, planlanan alanın dışında başka bir yerde yapılmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri ile bilimsel ve teknik açıdan mümkün olmadığının, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının bulunduğu alanlarda yapılmasının aynı sebeplerle kamu yararına uygun olduğunun, Kültür ve Turizm Bakanlığınca, üniversitelerin ilgili bilim dallarındaki öğretim üyeleri ve yatırımcı kuruluş temsilcilerinden oluşan en az beş kişilik bir komisyon tarafından tespit edilerek önerilmesi ve bu önerinin ilgili koruma bölge kurulunca kabul edilmesi durumunda” diye değiştirilen 2. madde, yetkili kurum olarak, DSİ’yi kaldırarak, “ilgili kuruluşlar” ifadesine yer veriyor. Yatırımcı kuruluş temsilcileri de (yerli ya da yabancı sermaye), kurulda yer alacaktır. Üstelik bu 5 kişinin hangi kurumlardan, hangi oranlarda seçileceği de belirsizdir. Diğer bir belirsizlik de baraj yapımının gerekliliğinde göz önünde tutulacak kriterler ve ilkelerin ne olduğudur. Burası, kamu yararı gibi, herkese göre farklı algılanabilecek bir tanımlama ile geçiştirilmiştir.

Yeni çıkarılan bu ilke kararı ile mücadelemizin önü kesilmek istenmekte, bir oldu bitti yaratılmaya çalışılmaktadır. Bilirkişilerin verdiği raporlara göre karar veren bağımsız yargı yerine, kapalı kapılar arkasında yatırımcı kuruluşla birlikte karar verilecektir. Bunun anlamı şudur: Arkeolojik ve doğal sit alanlarının sulara gömülmesinin önündeki engeller kaldırılmak istenmektedir.

Bizler, şimdi mücadeleyi daha da yükselteceğiz. Ama yalnızca davalar açarak değil, bugüne değin yanımızda olan Odalar, üniversitelerin Arkeoloji, Sanat Tarihi Bölümleri, Mimarlık ve Peyzaj Mimarlığı bölümlerinin yanı sıra daha geniş kesimleri de mücadeleye katarak, saflarımızı daha da sıklaştıracak; tarihimize, kültürel eserlerimize, değerlerimize var gücümüzle sahip çıkacağız.

10.04.2009

Alime Mitap

Allianoi Girişim Grubu

Dönem Sözcüsü 

http://www.alimemitap.com/basindetay.aspx?id=35

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0