Hesaplaşmalı mı helalleşmeli mi? - Deniz Sipahi
18 Haziran 2011 10:58
Bu ara hep CHP’den yana gittik. Çünkü, daha fazla tartışılan sonuçlar CHP’de alındı. AK Parti’yi de haftaya masaya yatıralım.
Bugün de CHP’den devam edelim. CHP’li Merih Şan bazı notlar göndermiş. İçinde bazı sorular var, bazı eleştiriler... Önce Merih Şan’ın soruları, sonra benim cevabım...
1- Sadece Genel Başkan çalıştı, etrafında kimse çalışmadı deniyor. Etrafındakileri kim seçti? Elbette Sayın Genel Başkan o zaman şikayet etmeye hakkı yok.
2- Sabah 08.00, gece 12.00 çalışma temposu... Doğrudur, ama Genel Başkan demek çalışan değil, yöneten Başkandır. Genel merkez yöneticileri ve örgütler de çalışmadıysa suç üyelerin değil; genel merkezindir.
3- Genel başkan yardımcılarının herhangi bir aktif çalışmasını duyan var mı? Peki onları kimin çalıştırıp kimin motive etmesi gerekir?
4- Gönüllüler Birliği’ni kurdunuz, peki CHP örgütünü motive edip çalıştırmak varken örgüt içinde yeni bir örgütün yaratılmasının amacı ne?
5- İdeolojik değişim varsa eski seçmenden oy niye beklendi, özellikle de İzmir’de? CHP ye oy veren merkez sağ seçmen Hakkari mitinginden, KCK davası takipçiliğinden, genel af söyleminden, dersim meselesinden etkilendi. Sizin ne söylediğiniz değil, nasıl algılandığınız önemli.
6- İl yönetim kurulu üyeleri ilçe belediye başkanları ile kavgalı şahıslardan seçildi.
7- İlçe belediye başkanlarına “Bu yerel seçim değil, milletvekili adaylarının önüne geçmeyin” dendi. İlçe belediye başkanlarının çalışmalarının önüne geçildi.
8- Seçimden sonra “ilçe yöneticileri görevden alınacak” dendi. Bu şartlarda hangi ilçe başkanı motive olur?
9- Örgütün sahip çıkacağı, örgütten çıkmış hiç bir aday yoktu, örgüt kimi sahipleneceğini bilemedi?
10- Bazı adaylar seçim günü oy kullanmaya başka kentlere gitti, düşünün milletvekili olacakları şehirde adresleri bile yok.
11- Daha önce DSP’yi içimize aldık, aday tanıtımına bile gelmediler. Şimdi bu sağ adaylar nereden çıktı, 40 yıldır rakiplerimiz nasıl bizim adayımız oldu?
12- Birinci bölgede yedinci milletvekili için 1400 oya ihtiyacımız varken, bağımsız Mardinli adayın aldığı oy 40 bine ulaştı, yorumunu siz yapın.
13- Adaylar saptanırken öyle hatalar yapıldı ki, il başkanı bile “listeler uykusuzluktan karışmış” dedi.
14- Sayın il başkanımız “hayırlı olsun” ziyaretimizde, “Bugüne kadar ben çapadaydım, bundan sonra siz çapaya gideceksiniz” dedi. Bu yorumu doğru bulmuyorum, ama bizi çapaya bile çağırmadılar.
Ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsaydım SORULARI çoğaltmak, yorumları arttırmak mümkün... Neden Merih Şan’ın bu sorularını köşemde yer verdim. Nedeni şu... Öylesine yorum ve mesaj geliyor ki... Bazıları Merih Şan gibi hem soruyor, hem bir yandan cevabını veriyor, bazıları Kılıçdaroğlu’nu destekliyor, ama sonuçlar karşısındaki hayal kırıklığını dile getiriyor, bazıları da CHP Genel Başkanı’na haksızlık yapılmaması gerektiğini söylüyor.
Sonuç olarak...
Bu tartışmaların yapılması, ama bir yerde kesilmesi gerekiyor. Başlıkta da sorduğum gibi hesaplaşma mı, helalleşme mi, bunun cevabını CHP’liler verecek. Biz de gazeteci olarak kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendireceğiz.
Deniz Baykal döneminde gelen benzer Kurultay önerilerine hiç sıcak bakılmadı. Aksine direnildi. Şimdi ise, aynı isimler ve kadrolar “Kurultay” diye bastırıyor.
Kılıçdaroğlu, Kurultay’a soğuk bakmıyor, ama koşullarına işaret ediyor.
Yani, “Toplayın imzayı Kurultay’ı toplayalım” diyor.
Siyasetçi değilim...
Ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsaydım ne yapardım bilmiyorum.
Ama gazeteci Deniz Sipahi olarak, bu tartışmaların devam edeceğini, bitmeyeceğini, bitirilmeyeceğini görerek Kurultay’a gider, sonra da yoluma devam ederdim.
Hürriyet Ege
