SAYIN MUHARREM İNCE, GEL BAKAYIM BURAYA!..
09 Mayıs 2018 01:04 / 1045 kez okundu!
Bu söz üzerine çok konuşuldu, çok yazılıp çizildi, çok eleştirildi, çok dalga geçildi ama öyle yenilir yutulur bir söz değildir bu. Ağızdan kaçmış bir gaf değildir... Siyasi nezaketsizliğin de ötesinde bir terbiyesizliktir. Ben de bu söz üzerine bir kaç geyik paylaştım fakat bu kez biraz da ciddi ciddi yazacağım düşüncelerimi.
*****
SAYIN MUHARREM İNCE, GEL BAKAYIM BURAYA!..
Bu söz üzerine çok konuşuldu, çok yazılıp çizildi, çok eleştirildi, çok dalga geçildi ama öyle yenilir yutulur bir söz değildir bu. Ağızdan kaçmış bir gaf değildir... Siyasi nezaketsizliğin de ötesinde bir terbiyesizliktir. Ben de bu söz üzerine bir kaç geyik paylaştım fakat bu kez biraz da ciddi ciddi yazacağım düşüncelerimi.
Sen bir ana muhalefet partisi genel başkanı olarak cumhurbaşkanı adayı olup Tayyip Erdoğan'ın karşısına çıkmaya cesaret edememişsin; parti başkanı olarak kalmak daha işine gelmiş; milletvekili maaşına tamah etmişsin; ana muhalefet partisi başkanı olduğunu unutup partini AK Parti eskilerinden devşirilecek adayların peşine takmaya kalkmışsın; sonra da partinin iradesi partili bir aday yönünde şekillenince kerhen kabullendiğin o adayı 'gel bakalım buraya' diye sahneye çağıracaksın.
O kişi, senin yapmaya cesaret edemediğine cesaret etmiş; seçilirse de Ülkenin Cumhurbaşkanı olacak. O zaman 'gel buraya' diyebilecek misin? Peki O, ülkenin Cumhurbaşkanı olarak 'ana muhalefet partisi genel başkanı gel bakalım bura 'ya' diyecek mi? Derse, sen ne diyeceksin? Tıpış tıpış' gidecek misin yoksa 'seni oraya ben çıkardım' diye efelenecek misin? O da kalkıp sana anayasa kitapçığı mı fırlatacak? Yoksa; nasıl olsa seçilemeyecek, bunların hiç biri olmaz diye mi bu kadar gayri ciddisin?
İş bu sözle kalsaydı bu kadar gücüme gitmeyecekti. Mesele Muharrem İnce meselesi değil; mesele kabalığın da ötesinde bir 'zihniyet' meselesi. Nitekim bugün grup konuşmasında bunun ikinci bir tezahürünü ortaya koydu ve gruba 'Muharrem İnce'yi Cumhurbaşkanı seçtirmeye mecbursunuz' dedi. Hani demokrasi? Hani 'barışçıllık'? Hani kamplaşma, kutuplaşma yok masalları? Hani 'Gandi' Kemal? Bunları söylerken sesinin tonunu da belirtmeye gerek görmüyorum.
'Elitist' anlayış dediğimiz işte bu zihniyettir. 'Biz asılız, bizim dediğimiz olur' anlayışı. Yani insanlara üstten bakma; yani vesayetçilik. Sen istersen Cumhurbaşkanı ol, ipler asıl benim elimde, 'gel bakalım buraya'...
Siz diğerleri; 'mecbursunuz seçtirmeye'. 'Tıpış tıpış' gidip oy vermeye. Öyle tatil matli yok. Ya seçtiremezlerse? İpilerini mi çekeceksin? Diktatörlüğe karşı mücadele eden 'Gandi Kemal'...
Firuz TÜRKER
09.05.2018
