Neofaşizmin Ayak Sesleri

14 Mart 2017 14:56 / 967 kez okundu!

 

 

Evet, Amerika ve Avrupa'da bu tür gelişmeler var. Bu tehlike, Avrupa ülkelerinin son aldığı kararlardan çok ırkçı, ötekileştirici, ve kendi medeniyetini kutsayan bir anlayışın giderek batı ülkelerinin halkları arasında yaygınlaşmasıyla kendini hissettiriyor. Kimi Avrupa ülkelerinin Türkiye üzerinden son aldığı ve uyguladığı kararlar ise bu anlayışa boyun eğme ve teslim olma anlamını taşıyor. Avrupa ülkelerinin mevcut yönetimleri, bunun tersini savunsalar da ne yazık ki bu böyle. Onlar bu anlayışa direnmek yerine taviz vermeyi, onun suyuna gitmeyi seçtikçe onun daha da güçlenmesine zemin hazırlıyorlar. İşte bunun tersi davranışı cesurca bir çıkışla Fransa gösterdi. 

 

Evet. Başta Hollanda olmak üzere bu zihniyetin yollarına taş döşeyen Avrupalı yönetimlere kızalım, tepkimizi gösterelim. Çünkü ucu en çok bize dokunuyor. Türkiye hem Müslüman hem de onların sorunlarla boğuştuğu bir dönemde yükselişte olduğu için hedeftedir. Türkiye'ye vurmak, onun canını acıtmak, neo faşizan görüşlere iyi geliyor.

 

Eğer bu gidişin güçlenmesini değil de zayıflatılmasını istiyorsak, tepkilerimizi bir kenara koyarak serinkanlı değerlendirmelere ve davranışlara ihtiyacımız var. Neofaşizmin elini güçlendirecek şekilde davranmamak gerekir. Tabi bu, uysal koyun davranışı içinde olmamızı gerektirmez. Aynı zamanda bu tarz düşüncelere karşı da sıkı bir mücadele gerekir.

 

Bu zihniyetin hortlamasının temelinde kapitalizmin 2008 deki finansal-ekonomik krizi yatar. Bu kriz batı kapitalizmini fena çarptı. Bu ülke halklarının, sahip oldukları ekonomik refahının artık, sürdürülemez olduğunu ortaya çıkardı. Bu da onları ürküttü ve suçlu aramaya yöneltti. Elbette öncelikle kendi ekonomik sistemlerini ve düşünce biçimlerini gözden geçirmekle işe başlamadılar. Gözlerini ilk önce kendi ülkelerinde yaşayan yabancılara çevirdiler ve böylece parmaklar ilk suçluyu işaret etti. Arkasından giderek güçlenen 'öteki' dünyaya yönelik negatif düşüncelerin gelişmesi ve yükselmesi tsunami dalgaları gibi gelmeye başladı. Ve antisemitizmin yerine, İslamafobi ikame edildi. Bu durum, rutin yönetimleri, önce şaşkınlığa daha sonra da telaşa ve paniklemeye sürükledi. Bu dalgaların önünü almak istiyorlar belki ama, bunu neofaşizme zemin olacak düşüncelere tavizler vermekte arıyorlar.  Bu ise tam tersi sonuç verecektir.

 

İkinci dünya savaşı öncesi de böyle olmuştu. 1929 Ekonomik krizinin yarattığı kaos ortamında faşizm ve Nazizm yükseldi. Sonuçları da geçen yüzyıla, bir yüzkarası olarak damgasını vurdu. Bu deneyime rağmen aynı yanlışı yapma yolundan yürümeye devam ediyorlar. Demokrat diye tanımlayabileceğimiz kesimler ve siyasi örgütleri bile bu tutumlarında geri adımlar atarak benzer düşünce ve yaklaşımların peşine takılıyorlar. Bu durum dünyamız için büyük bir tehdittir.

 

Onların ekonomik açmazlarını aşmaları konusunda başkalarının yapabileceği pek fazla bir şey yok. Afrika, önümüzdeki yıllarda büyük bir açlık tehlikesi ile karşı karşıya. Kendileri ekonomik olarak yükselirken geri bıraktırdıkları ülkeler ise kendi kaderlerini değiştirme savaşımında. Dolayısıyla onlar adına yapabilecekleri bir 'fedakarlık' yok. Bu ekonomik zorluğu kendi durumlarını gözden geçirerek ve artık yaşam tarzlarının eskisi gibi olamayacağını, alışkanlıklarını değiştirmek zorunda olduklarını kabullenerek, buna göre davranmakla aşmak zorundalar. İşte onları 'öteki dünyanın' ikinci sınıf ülkeleri ve insanları karşısında hiddete ve kibre iten bu gerçektir.

 

Daha eşitlikçi bir anlayışa razı olmak zorundalar. Sömürgecilik ve kendi bunalımlarını ikinci sınıflar dünyasına yükleme dönemi geçti. Kimse bunu kolayca kabullenmeyecektir. Zor yoluyla yapmaya kalktıkları takdirde (ki neofaşizmin yaygınlaşması bunun işaretidir) ise bu kez galip çıkacak olan onlar olmayacaktır. Ne var ki böylesi bir mücadele dünyamıza çok pahalıya patlar.

 

Firuz TÜRKER

13.03.2017

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.