Norveç (Vikingler) hakkında bilmediklerimiz

08 Ekim 2011 15:56 / 6598 kez okundu!

 


Vikingleri biraz tanıyalım:

> Avrupada derebeylik viking saldırıları sonucu güç kazanmıştır.

> Viking gemileri bazen 20 metre'den uzun olup hem yelkenli hem de küreklidirler.

> Viking gemisinin avantaji hem nehirlerde hem de denizlerde yol alabilmesiydi.

> Viking liderleri öldüğünde tekne içinde defnedilirdi. Cenaze merasimlerini tahtadan ve içi toprakla doldurulmuş bir kayığa koyup yakarak gerçekleştirirlerdi.

> 8. ile 11. yüzyıllar arasında Avrupa'da yaşanan bu döneme, tarihte Viking Devri denir.

> Şu anki İsveç, Norveç, Danimarka ,İzlanda, Faroe Adaları, İskoç halkı ve Rus halklarının bir kısmı Viking kökenlidir.

> Viking ve Frenk soyundan gelen Normanlar 11. yy.da Britanya'yı fethetmiş ve İngiltere'nin en güçlü hanedanı olmuşlardır.

> Uzun seferlerden sonra ahşap olarak inşa edilen kale evlerde esirlerine hizmet ettirerek şölenler düzenlerler ve ozanların kahramanlıklarını anlattığı öyküleri dinlemeyi çok severlerdi.

> "Çıplak kurtlar" lakaplı öncü birlikleri kurt postundan giydikleri vahşi kıyafetleriyle karşı tarafa korkusuzca saldırırlardı.

> Çocuklarının kafasını, sırf suya alışsın diye daha küçücükken denize sokarlar.

> Vikinglerin İslam’ın başkenti Bağdat’a ulaştığına ilişkin arkeolojik deliller mevcuttur.

> Hemen hiçbir İngiliz kralı Viking saldırısı karşısında başarılı olamamıştır ancak Wessex’li Alfred buna bir istisnadır. Alfred ve tebası Vikingleri York’tan atmayı başarabilmişlerdir.

> Günümüzde DNA testlerinin gösterdiği üzere Doğu Anglia, Doğu Yorkshire ve Göller bölgesi İskandinav kökenlidir ancak Anglo-Saxon popülasyonuyla karışmıştır. İngilizce’deki pek çok terim ise İskandinav kökene sahiptir.

> İskoçya’da Vikinglerin sayısı 830’lardan itibaren artmaya başlamıştır. 836’da Norveçlilerden oluşan büyük bir güç Pikt Krallığı’nın merkezi olan Earn Valley ve Tay Valley’i istila etmiştir. Pikt Kralı Eoganan ve halefi olan kardeşi katledilmiştir. Ayrıca neredeyse Pikt aristokrasisinin tamamı öldürülmüştür.

> Doğu İngiltere ve İskoçya’nın aksine Galler Vikingler tarafından koloni haline getirilememiştir.

> İrlanda’daki edebiyat, zanaat ve dekorasyon İskandinav kültürünü derinden etkilemiştir.

> Batı Fransa, Doğu Fransa’nın aksine IX. yüzyıl boyunca Viking akınlarından çok daha fazla etkilenmiştir.

> Kızıl Erik ve oğlu Leif Eriksson’un İzlanda’nın batısına yol alıp Amerika’ya ulaşmış olmaları bugün hala tartışmalarda canlılığını koruyan bir gündemdir. Grönland’I keşfeden ekipte olan Leif Eriksson İzlanda Saga’larında anlatıldığı üzere 1000 yılı civarında Amerika’ya geçmiştir. Amerika’daki ilk yerleşkeler Newfoundland ve Kanada Labrador’unda olmuştur. Vikingler yeni keşfettikleri bölgeye “Vinland” adını vermişlerdi.

> İngiliz ve Fransız teknelerini hafiflik ve hızlılık bakımından geride bırakan uzun gemiler ayrıca, Viking atlılarını kuzey İngiltere’den kuzey Afrika’ya kadar taşımıştır.

> Gemilerdeki yıldız dümen deyiminin Viking çağına ait olduğu düşünülmektedir.

> Vikinglerin pusulaya sahip olmadıkları, açık denizlerde yolculuklarını yıldızlara ve güneşe bakarak yaptıkları bilinmekteydi. [4]

> Viking çağında İskandinavya’nın toplam nüfusunun 300 bin olduğu tahminleri yürütülmektedir.

> Dan Vikingleri kıstırıldıkları zaman geri çekilme alışkanlığına sahip olmalarına rağmen muhteşem bir taktikle siper kazdılar ve böylece İngilizlere çok zor anlar yaşattılar.

> Orduları sefere çıkmadan önce tüm köy halkı ayinlerle uğurlarlar.

Vikinglerin İskandinavya bölgesinin eski kavimlerinden Sami'ler ile yaptıkları savaşları meşhurdu. Korkusuzca karşı tarafa saldırmalarının ardında uyuşturucu etki yapan ve sarhoş eden bir çeşit mantardan kaynaklandığı söylenir. Bu mantar fazla yendiğinde ise kusma belirtileri görülürmüş. Bu mantar hakkında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Prof. Dr. Afife Mat şu bilgileri vermekte:" Dünya üzerinde bilinen en eski keyif verici olan Amanita muscaria mantarının MÖ 4000-6000 yıllarından beri kullanıldığı sanılıyor. Zehirli bir mantar olan Amanita muscaria’nın halüsinojen olarak kullanıldığını Avrupalılar 18. yüzyılda öğrenmişler. İsveçli bir subay olan Filip Johan von Strahlenberg savaşta Ruslar’a esir düşmüş ve 12 yıl Sibirya’da esir olarak kalmış. 1730 yılında ülkesine dönünce Sibirya yerlileri arasında geçirdigi hayatı yayınlamış. Amanita Muscaria’nin sadece Sibirya’da değil İskandinav ülkelerinde - İsveçli esir subayın anılarından çok önceleri - kullanıldığına ilişkin kayıtlar da var." [3]

Vur kaç taktiğiyle bir dönem Avrupa'nın ve bilinen dünyanın en güçlü topluluğu konumuna gelmişlerdir fakat sonra yerleşik hayata geçmeleri sonlarını hazırlamış ve kendi kendilerini yok etmişlerdir. İngiltere'nin York şehrinin bugünkü durumu Vikinglerin eseridir. Başarılarının gemilerine bağlı olduğu rivayet edilir. Şöyle ki; birincisi gemi şekilleri zaten normalden farklı ve inşasında kullanılan teknik yığma olarak adlandırılıyor.. iç içe geçirilen tahtalar sayesinde oluşan boşluklara hava doluyor ve gemi suyun üzerinde uçuyor gibi gidiyor. Ayrıca yelkenleri de yünden yapılırmış. Bu mühendislik düşüncesinin o zamanlarda akla gelmesi bizlere tabiat sartlarının zorluğunun neticesinde bir ihsan-i ilahi olarak ora insanlarına ilham edildiğini gösteriyor.

Eski zamanlarda Anadolu'ya (Anatolia) gelerek güzel kızları kaçırır ve kıyı kentlerinde ne varsa yağmalar ve alırlarmış. Bizi ilgilendiren enteresan bir bilgi ise Anatolia'ya gelen Vikinglerin Bizans imparatorlugu tarafindan paralı asker olarak tutulduğu ve 1071 yıllarında Malazgirt'ten gelen Türk akınlarına karşı savaştırıldıkları ve çok ağır kayıplar verdikleridir.

"Silah bakımından çok da iyi değillerdi... düşmanlarından daha iyi bir silaha sahip değillerdi, hatta kılıçları ekleme kaynak yöntemiyle yapıldığı için oldukça kötü olarak tanımlanıyor."[5]

[*] Eski Nors dili (dǫnsk tunga, dansk tunga ya da norrœnt mál) Vikingler döneminde, yaklaşık 1300'lere kadar, İskandinavya'nın yerlileri ve deniz aşırı yerleşim birimlerinde konuşulan dildir. 8. yy'da kullanılan Proto-Nors dilinden türemiştir. Bu dönemlerden kalan belgelerin çoğu Ortaçağ İzlandaca'sına ait olduğundan dilin kabul edilen standart hali Eski Batı Nors dili olarak geçen lehçedir. Bu lehçe Eski İzlandaca ve Eski Norveççe'yi içerir. Fakat, Eski Nors dilini konuşanların çoğu aslında Danimarka ve İsveç yerleşimlerinde konuşulan Eski Doğu Nors dili lehçesini kullanmaktaydılar.


Kaynaklar

[1] tr.wikipedia.org

[2] www.tarihsayfam.com

[3] www.uludagsozluk.com

[4] www.yarattik.com

[5] www.iskandinavyali.blogspot.com



Salih SEVGİCAN

07.10.2011, Finlandiya – Helsinki


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.