"ANLATMAK ÝÇÝN YAÞAMAK"

27 Aralýk 2006 14:59 / 2322 kez okundu!

 

Kapa o gözlerini kapa, Zihnini buradan çok uzaklara çevir, Yoksa periþan bir þekilde Keyfini sonsuza dek kaçýracaksýn. Dikeni býrak, Gülü yol; Sen kendi kederinin peþindesin. Görünmez bir el Sen daha hayalini kurmadan Saçlarýna ak düþüre

Siz de anlatmak için yaþayanlardansanýz eðer týpký G. Garcia Marquez gibi…Benim gibi, diðerleri gibi iþiniz iþ. Adým atsanýz geride kalan, ileride duran, yanýnda gelen, uzaklaþýp giden neredeyse her þey dikkate ve anlatýlmaya deðer gözükür…
Nakýþ tutmayan kadýnlar, dikiþ tutturamayan insanlar, kendisinden ya da baþkalarýndan sýkýlanlar, dünyadan hoþnutlar, eðlenceden de, çileli ömründen de þikayet etmeyenlerden olup olmamanýz hiç önemli deðil. Talihli insanlar kadar talihsizlerin de garip kaderlerini ve de kederlerini ayný ustalýkla ifade etmek ne kurtarýcý ne de kahraman yapýyor günümüz insanýný. Milyonlarca alternatif anlatma ve aktarma biçimlerinden sadece bir kaçýný deneyebiliyoruz. Ama illaki “Anlatmak için Yaþýyoruz”.
Yaþadýklarýmýz için þükranlarýmýzý sunmayý da böylece baþkalarýna býrakmýyoruz.
Geçtiðimiz hafta Perþembe günü Ýstanbul Aya Ýrini Müzesi’nde ünlü opera sanatçýsý Cecilia Bartoli ile sanki Maria Callas’lý bir dönem kapandý. Ve insanlar etten kemikten yepyeni, olaðanüstü bir müzik enstrümanýna kavuþtu yeniden. Bartoli, onlarca ses ve renkle suya düþen inci tanelerinden oluþmuþ nadide bir gerdanlýk, bir mücevher gibi takýlý artýk belleðimize. Borusan sponsorluðunda gerçekleþtirilen ÝKSV Uluslararasý Festivali’nin en isabetli seçimiydi. Doðru sanatçý ve doðru yer. Týklým týklým dolu olan bu tarihi mekanda, kimse soluk bile almadý. Onun muhteþem aryalarý ile yatýþtý, coþtu. Onunla beraber söylüyormuþ gibi tek bir kalple hüzünlendi gönüllerimiz, dinlendi. “Akustik Müzesi” Aya Ýrini’de, tarih taþlý duvarlara çarpa çarpa bize dokunan, yüreðimizin kara kutularýný açan mistik ve ilahi sesli Cecilia Bartoli, Ayasofya ve Sultanahmet semalarýna yayýlan müziði ile eminim orada ebedileþti. Opera Proibita albümü ile Freiburg Barok Orkestrasý yani “Freiburglar” ve harika barok keman profesörü þef conductor Petra Müllejans’ýn olaðanüstü yorum ve performansý ile biz de süzüldük Ýstanbul’a ve daha da derinlere. Bütün konser boyunca aklýmda sanatçýnýn mezzo soprano ses rengi ve bilgisi olmasýna raðmen, bütün uçsuz bucaksýz ses kývrýmlarýna bizim ellerimizi tutarak uçuruþunu, kanatlandýrýp dans ettiriþini hayretle yaþadým. Ama ayný zamanda soprano dedim içimden hep…Ve sonra okudum ki iþin sýrrý da buralara saklý O müziðin yükselen merdivenlerinin her basamaðýnda çiçek açan bir ses…Ölümsüz ve bitimsiz.
George Fredrich Handel’in “Lascia la spina, cogli la rosa” Ýl Trionfo del Tempo e del Disinganno’dan Piacere’nin aryasý”Chiudi” ile içli bir yolculuða çýkardý hepimizi.
Aryanýn sözlerinin benzersiz buðusu editörden Diva’nýn sevgili okurlarýna…küçücük bir yaz hediyesi.
Kapa o gözlerini kapa,
Zihnini buradan çok uzaklara çevir,
Yoksa periþan bir þekilde
Keyfini sonsuza dek kaçýracaksýn.
Dikeni býrak,
Gülü yol;
Sen kendi kederinin peþindesin.
Görünmez bir el
Sen daha hayalini kurmadan
Saçlarýna ak düþürecek.
…Marquez’in dediði gibi “Hayat, insanýn yaþadýðý deðildir; aslolan, hatýrladýðý ve anlatmak için .
nasýl hatýrladýðýdýr”
Sanatla, sevgiyle ve içtenlikle kalýn.


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.