‘Lang Lang Etkisi’ ve ‘Adem’in Yakarýþý’

18 Haziran 2010 01:24 / 3467 kez okundu!

 


Cinli midir, Çinli midir anlayamadým? Bence uçsuz bucaksýz göklerle baðlantýya geçebilen bir piyano cini. Ya da piyano piresi, faresi her neyse ama asla yalnýzca bir piyanist deðil. Chopin onun için beste yapmýþ ya da ilk defa onu biri anlamýþ. Bilmiyorum…

Ben yeterince abartamadým ya da anlatamadýmsa siz gerisini tamamlayýn. Tek kelime ile baþka bir dünya ile tanýþtým. Daha önce hiç piyano ile bu sonsuz birleþmeye tanýklýk etmemiþtim. Bu Lang Lang altüst etti dünyamý. Gece öyle bir uyku tutturmuþum ki… Büyük bir kaþifin doygun yorgunluðu, mucize bir icadýn mucidi gibi sere serpe bir gönül rahatlýðý ile derin ve hülyalý bir dünyada unutulmuþum gibi uyudum. Mutlu bir ölüm gibi. Ýlk defa ölümüm bir piyanonun son notasý ile gerçekleþsin istedim. Sizde de sabahlarý uyandýðýnýzýn farkýna varmak “ilk düþüncenizle” olmaz mý? Düþününce “uyanýyorsunuz” esas olarak zaten. Ýþte bu sabah uyanýr uyanmaz müziðin kollarýnda olduðumu ve þimdiki gündeme dönmek istemediðimi gördüm. Bunun adýný zaten koymuþlar benden önceki dinleyiciler. Büyücüye bir kez takýlanlar onun peþinde þimdi.

Bu Çinli Cin “Lang Lang”i size anlatmam mümkün deðil. Ýzlemelisiniz, duymalýsýnýz, hissetmelisiniz. O Kaf Daðý’ndan gelen Deccal’ýn peþine düþmemeniz mümkün deðil. Bütün güzel ve sihirli ve hatta bilinmeyenin ürkütücü sýrlarýný taþýyan o dahi çocuk, melekle þeytanýn buluþtuðu yerlerde gezdiriyor sizi. O çarpýþma anýnda içinize asýlýyor. Ruhu iyileþtirecek kadar tamamlayýcý, aklý bozacak kadar uyarýcý temalarla ele geçiriyor insaný. Her þeyin sizin bildiklerinizle sýnýrlý olmadýðýný, asýl sistemin bilmediðimiz kýsmýna göz kýrpmanýn ne demek olduðunu anlatýyor. Piyanonun tuþlarý var sanýrdým, oysa Lang Lang bir bütün halindeki müzik pastasýna uçarý ve dansýn en parlak ritüelleri ile dokunarak size konser boyunca dilim dilim müzik ikram ediyor. Dokunuþlarý tek tek tuþlarla deðil, bir bütünden koparýyor sesleri. Hem ateþli hem romantik hem çýðlýk çýðlýða bir performans bu.

The Today Show bu halin çok doðru bir tanýmýný yapmýþ. Çin’de 40 milyondan fazla çocuðun klasik piyanoya aniden ilgi duymasýný bu dahi piyanistin performansýnýn yarattýðýný görerek “Lang Lang Etkisi” demiþ bu “hastasý olma” haline. Yaþþþaa, Bravooo diyordum hiç durmadan. Ellerim þiþti, bis yapsýn diye deðil kutlamak ve baðrýma basmaktý bunun adý. Bütün eski bestecilerin ruhunu çalmýþtý sanki; onlarýn devamý, onlarýn elçisiydi. Mozart tekrar gelmiþti yeryüzüne… Frederic Chopin çalýyordu… Haliç inliyordu.

Haliç Kongre Merkezi’nde “Þakir Eczacýbaþý’nýn Anýsýna” Borusan Filarmoni Orkestrasý, Cin Çocuk Lang Lang ve büyük þef Gürer Aykal 38. Uluslararasý Ýstanbul Müzik Festivali kapsamýnda ÝKSV sayesinde, her milletten Ýstanbullu gerçek bir müzik þöleni yaþadý. Sadece müzik deðil Haliç’te yaratýlan bu muhteþem binalar, ýþýklandýrma ve salon da iþin güzelliðinin bir parçasýydý. Haliç’in durgun akan suyunda (hala biraz kokulu ama) dingin bir koyda bir þeyler atýþtýrmanýn, þarap ya da kahve içmenin harika bir atmosferi oluþturulmuþ. Kaðýthane’ye, Sütlüce’ye, Kasýmpaþa’ya; Eyüp sýrtlarýna bir baþka anlam bir baþka güzellik gelmiþ. Ýstanbul 2010 Avrupa Kültür Baþkentlerinden biri olmuþ gerçekten de. Bir ÝZtanbullu olarak gurur duydum.

Sadece dün gece deðil, pazartesi akþamý da Topkapý’da çok özel saatler geçirdik.

07.06.2010 akþamý Aya Ýrini’de “Adem’in Yakarýþý”nýn dünya prömiyeri ile gelecek yýlýn 2011 Avrupa Kültür Baþkenti ilan edilen Talinn ile “organik iliþkiler” kurduk. BÝFO ve Estonya Filarmonik Oda Korosu eþliðinde Arvo Part’a (ikinci a’nýn üzerinde iki nokta var) Yaþam boyu baþarý ödülü verildi. Ödülü ÝKSV Baþkaný Bülent Eczacýbaþý önderliðinde Türkiye ve Estonya Cumhurbaþkanlarý takdim etti. Gerçi böylesi yerlerde protokol büyüdükçe sýradan dinleyicinin ýzdýrabý artýyor ama katlandýk… Balkondaydýk. Aya Ýrini’nin kedisine, kuþlarýna hayran kaldýk. Protokolün tepesine kuþlar “þans “ býrakmasýn diye gerilmiþ beyaz bezleri fark ettik. Güvercinleri seyreden ve bitmeyen bir temizlik yapan müzik delisi, spiritüel tekir kedinin bin bir pozunu çektik. Ýstanbul ve Talinn’in Avrupa Kültür Baþkent’i oluþlarýndan dolayý Estonyalý Büyük besteci Arvo Part’a ortaklaþa ýsmarladýklarý (Adem’s Lament) “Adem’in Yakarýþý”ný ise ünlü orkestra þefi Tonu Kaljuste yönetti. Bütün büyük dinlerin özünde Adem var ve bize en büyük mesaj ondan diyen Arvo Part eski kadim bir kilisede yeni bir dua okuttu hepimize. Pek çok din adamý, Estonya Cumhurbaþkaný ve eþi Abdullah Gül ve eþi Hayrünisa Haným’la birlikte en ruhani ilahilerle, öykülerle tanýþtýk, buluþtuk, coþtuk.

En evrensel tanýmý ile tek bir müzikle, tek bir adamla, tek bir öyküyle tüm insanlar kavuþabilir, anlaþabilir birbiriyle. “Lang Lang Etkisi” bu, yeter ki “Adem’in Yakarýþý” duyulsun yeryüzünde.

Ýztanbullu’dan þimdilik bu kadar.

Sevgi ve saygýlarýmla,


Pervin Mýsýrlýoðlu E.

11.06.2010 - Ýstanbul


Arvo Part konser fotoðraflarý için týklayýn.


Lang Lang hakkýnda

O bir fenomen

Üç yaþýnda piyano çalmaya baþlayan, 5 yaþýnda Þengyang Yarýþmasý’ný kazanarak ilk resitalini veren Lang Lang, Çaykovski Uluslararasý Genç Müzisyenler Yarýþmasý’nda birincilik kazanarak 13 yaþýnda Pekin Konser Salonu’nda Chopin’in 24 Etüd ’ünün tamamýný çaldý. Bir baþkasýnýn yerine son anda “Yüzyýlýn Galasý”na çaðrýlýp Chicago Senfoni ile Çaykovski konçertosu çalan Lang Lang böylelikle 17 yaþýnda yýldýz olma yolunda ilk adýmý atmýþtý. Genç yaþýnda yýldýz olan Lang Lang’ýn tüm albümleri bütün dünyanýn en iyi klasikler listelerine girmekle kalmayýp pop müzik listelerinde de yer alýyor. 2007 yýlýnda En Ýyi Enstrümantal Solo Sanatçýsý olan ilk Çinli sanatçý olarak Grammy ödülüne aday gösterilen Lang Lang, ayný yýl The Record Academy tarafýndan daha önce Zubin Mehta ile Luciano Pavorotti’ye takdim edilen Presidental Merit Ödülü’ne layýk görüldü.

Sanatçýnýn en son kaydý Vadim Repin ve Misha Maisky ile birlikte gerçekleþtirdiði Rahmaninov ve Çaykovski piyano üçlüsü. Münih Dünya Futbol Þampiyonasý açýlýþ ve kapanýþ törenleri, Barack Obama’nýn ödül aldýðý 2009 Nobel Töreni, 2008 yýlýnda Herbie Hancock ile birlikte Grammy Ödül töreni gibi pek çok farklý etkinlikte olaðanüstü bir performans sergileyen Lang Lang, klasik müziði geniþ seyirci kitlelerine ulaþtýrma baþarýsýyla övülüyor.

Lang Lang etkisinde kalacaksýnýz

New York Times’ýn “Klasik müzik gezegeninin en ateþli sanatçýsý” ilan ettiði Lang Lang’in, Time dergisinin her yýl seçtiði “Dünyanýn En Etkili 100 Ýnsaný” listesinde yer almasý da boþa deðil. 2008 yýlýnda, 5 milyar kiþinin canlý izlediði 29. Olimpiyat Oyunlarý’nýn Pekin’deki açýlýþ seremonisinin ardýndan ülkesi Çin’de 40 milyon çocuðu piyano öðrenmeye teþvik ederek “Lang Lang etkisi” diye adlandýrýlan bir fenomene imza atan sanatçý, Haliç Kongre Merkezi’nde tüm dünyaya Ýstanbul’dan yýldýz gibi parladý.

(Taraf)


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
14 Haziran 2010 00:40

hurkus

"\"\""“Pärt bizim vicdanýmýzdýr”

Uluslararasý Ýstanbul Müzik Festivali önceki akþam Aya Ýrini Müzesi’nde klasik müzik dünyasýnýn önemli viyolensel sanatçýlarýndan Antonio Meneses’i ve Cem Mansur yönetimindeki Akbank Oda Orkestrasý’ný aðýrladý.

Antonio Meneses’in, doðumunun 200. yýlýnda Schumann’ýn Viyolonsel Konçertosu’nu seslendirdiði gecenin diðer önemli konseri de bu yýl 75. yaþýný kutlayan Arvo Pärt’in 4. Senfonisi Los Angeles’ýn Türkiye prömiyerinin yapýlmýþ olmasýydý. Geçtiðimiz günlerde Arvo Pärt’ýn dünya prömiyerini Türkiye’de gerçekleþtirdiði Âdem’in Yakarýþý adlý eserinin yankýlarý ise hâlâ sürüyor. Pärt ile Cem Mansur’un ise özel bir dostluðu var. Daha önce Arvo Pärt’ýn 4’ncü Senfonisi’nin Avrupa prömiyeri de yine Cem Mansur yönetimindeki Helsinki Filarmoni Orkestrasý tarafýndan yapýlmýþtý. Bir müzisyen olarak Arvo Pärt’ý nasýl bulduðunu sorduðumuz Mansur, Pärt’ý “yaþayan en önemli bestecilerden biri” olarak deðerlendirirken sözlerine þöyle devam ediyor: “20. yüzyýl müziðinin büyük paradoksu olan, dinleyici ile besteci arasýnda kopan baðý en etkili þekilde yeniden oluþturmayý baþaran kiþi. Bunu da yaparken hiçbir zaman sýðlýða. popüler hareketlere baþvurmamýþ. Baþta Gregoryen ilahilerini çok sade çizgileri olmak üzere, gerçekten özgün bir dil yaratmak için kullanabilmiþ.”

Müthiþ bir ustalýk
Mansur’a göre, Pärt’ýn müziði günümüz insanýnýn manevi arayýþlarýna herhangi bir dogmanýn dýþýnda da cevaplar verilebileceðinin en iyi kanýtý olmakla beraber dinî metni olmayan enstrümantal eserler bile yazýlabilecek en manevi, ulvi müzik Mansur’a göre, Arvo Pärt çaðýmýzýn vicdaný... Arvo Pärt’ýn dünya prömiyerini Ýstanbul’da geçtiðimiz hafta yaptýðý Âdem’in Yakarýþý’ný deðerlendirmesini istediðimiz Cem Mansur, Âdem’in Yakarýþý’nýn son derece önemli bir yeni eser olduðunu, koro ve orkestra yazýsýnda müthiþ bir ustalýk, kullanýlan dilin özümsenmiþliði olduðunu söylüyor: “Konu da, Adem’in çocuklarýnýn birbirini boðazlamaya devam ettiði dünyada maalesef çok güncel. Sürekli yaðan yaðmuru Âdem’in gözyaþlarý gibi hissettim.”

Taraf/13.06.2010
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.