YA LALE AÇMALIDIR GÖÐSÜMÜZDE YAHUT GÜL...

30 Eylül 2016 15:09 / 2053 kez okundu!

 

 

Beþ yaþýndaki torunuma trafik ýþýklarýnda, ‘’sarý’’ nýn ne demek olduðunu sordum. o esnada araba kullanýyordum ve kýrmýzý ýþýkta bekliyorduk..

''Yarýþ arabalarýnýn ''rrrýnn, rrrrýýnnn, rrrýýýýnnnnn'' yaptýðý zaman'' diye cevapladý.

Þaþýrdým, ''aldýn mý cevabýný?'' diye de aklýmdan geçirdim, ''rýnnnn'' süresi bitip yeþil yanýnca yürüdüm. Arkamdaki koltuktan ''seni gözlüyorum dede, direksiyonu iki elinle tut.'' diye seslendi. Þaþkýnlýðým iki katýna çýkýp ''yok artýk'' boyutuna geldi. ''Biz bu veletleri eðitmek þöyle dursun, onlar bize herþeyi öðretecekler diye geçirdim ve direksiyonu iki elimle sýký sýký tutmaya baþladým.

Facebookta gördüðüm bir deðerli bilgiyi ''gönderiyi kaydet'' sekmesiyle kaydettiðimde; ''Bu bilgiyi þimdi nereye kaydetti bu telefon?'' diye yarým saat arayan, ama inat edip sonuda da kan ter içinde bulan ben, torunumun bu derece bilgiç ama hiç de havaya girmeyen tutumu karþýsýnda utançla karýþýk övünç duyuyorum ve hayýflanýyorum.

 

CÝHANA BÝR DAHA GELMEK MÝ? SADECE HAYALLERDE BELKÝ

Hayýflanmam, zamaný zamansýz yaþamaktan olsa gerek. Bazen dünyanýn var oluþundan bu yana hangi zaman diliminde yaþamak isterdim diye sormuyor deðilim kendime.. Hiç volkan patlamasý olmamýþ, günümüzde hiç görmediðimiz nesilleri, avcý toplayýcý atalarýmýz tarafýndan avlanýp yenilerek tüketilmiþ 50kg ile 300kg aðýrlýðýna kadar olan dünyamýzda yaþamýþ irili ufaklý hayvanlarýn etrafta koþuþturduðu yemyeþil, masmavi bir dünyada mý? 

Yavaþ yavaþ buluþlarýn yapýldýðý buna karþýlýk dünyanýn da azar azar kirlenmeye baþladýðý zamanlarda mý?

Yoksa þimdiki zamanda mý?

Þimdiki zamanýda; Teomanýn ''Bir bar taburesinde babamýn öldüðü yaþtayým.'' Þarkýsýna baðlýyarak düþünüyorum.

Ben hiç bar taburesinde oturmadým. Oturmadým ama, bu yýl Babamýn öldüðü yaþa geldim. Ne hisseder insan çok farklý mý hissedilir illa bar taburesinde mi oturmak lazým ''baban’ýn öldüðü yaþa gelince?''

Ölmeden önce babam, sürekli aslýnda ikimizin de farkýnda olduðu elinden bir þey gelmese de, bir þey yapamayacak olsa da koruyucu olacaðýný, her yolu kendisinin açacaðýný, korkmamam gerektiðini vurgulayan sözler söyleyip, davranýþlarda bulunurdu kendince.

Bu bana garip bir özgüven verirdi. Buna öylesine çok inanasým gelirdi ki, sonunda inanýrdým ona.

Babam gerçek bir yel deðirmeni savaþçýsý idi ölmeden önce.

Altýnda tonlarca aðýrlýkta demir, saç ve çelik yýðýnýndan yapýlmýþ göðsünün iç kýsmýnda cehennem alevleri yanan, suyu buharlaþtýrýp çelik raylarýn üzerinde dönen çelik tekerleklerin üzerindeki biyel kollarýna buharý basýnçla yollayan ve onlarý döndürerek yol alan, bacasýndan kapkara kömür dumaný salan bir bir mekanizmanýn sürücüsü ve kontrolorü idi.

Tünellerde, dað tepelerinde, yýðýnla kar kümelerinin içinde geceler gündüzler geçirdi, boðuþtu lokomotifinin ardýna baðlý posta vagonlarýnýn içindeki insanlarý, salimen büyük, ýþýklý istasyonlara ulaþtýrdý. Bu azýmsanacak ve de küçümsenecek bir þey deðildir.

Ýþte o tüm engellere raðmen ýþýklý istasyonlara ulaþma, ulaþtýrma becerisi onda farkýnda olmadan yeldeðirmenleriyle hayali savaþlara girip mutlaka kazanma azmini de ona vermiþ olmalý.

Elinde hiçbir þeyi olmayan bir insanýn oðluna ‘’arkandayým ve seni koruyor kolluyorum.’’ Güvencesini baþka türlü verebileceðini sanmýyorum.

 

VE ARKASINDAN GÜNEÞ DOÐMAYAN BÜYÜK KAPIDAN

Yalnýz ve güçsüz isen, yalnýzlýðýnda yeldeðirmenlerine sadece yalnýzken sessizce saldýrabilirsin. Gerçeðinde ise yaþamýn, bambaþka þeyler vardýr. Adeta uzaktan dövülürsün, içinde ülke aþkýn vardýr, insanlarý seviyorsundur, iyi geçimlisindir, yetmez bunun yanýna siyasi görüþünü de eklemeli tarafýný koymalýsýn. Koymazsan da kötü, koysan da..

En sonunda çok yaþayanýn deðil çok gezenin bildiði konular yüzünden içsel olarak bir yandan övünç duyar bir yandan da haksýzlýða uðradýðýný düþünürsün.

Tanýdýðýn birlikte çalýþtýðýn bazý torpilli arkadaþlarýn bir masada yirmi yýl oturmuþ adeta o masadan emekli olmuþlardýr. ‘’Evet ben sürüldüm haksýzlýða uðradým ama onlardan daha tecrübeli ve bilgiliyim.’’ diye düþünürsün..

Boynunu eðer, sýzlanmadan sevdiðin ülkenin uzaklarýna sürülmüþ olsan da avunursun bununla.

Gittiðin yerde de insanlar vardýr. Onlar da yer içer þarký söyler, aðlarlar. Memleketlerini ne kadar çok sevdiðini sýnarlar, en küçük bir ters kelime söylersen ‘’haline þükret’’ derler.

Aslýnda seversin onlarý, oralarý. Yerel folklor oyunlarý vardýr, hepsi de o oyunlarý oynamayý bilirler, nazlanmaz kol kola girer oynarlar.

Oralarda, memleket hasretini evinde, iþ yerinde üstünde baþýnda giysilerinde taþýyarak giderir, sen de onlara bu þekilde cevap verirsin.

O yörelerin oyunlarý oynanýrken davulun sesi birden kesilir, kulaðýna

Bir efe türküsü gelir aðýrdan, ya da ‘’Kalbim Ege de kaldý.’’ Diye çok ince bir ses seslenir.

Oranýn insaný oraya gitme nedenin olarak, kendilerine hizmet etmek için olduðunu düþünür. Orasý onlarýndýr.

Oradayken biz, nasýl hayal edelim ki Cihana bir daha gelmeyi?

 

GENÝÞ KANATLARI BOÞLUKTA SÝMSÝYAH

Ülkemin uzaklarýnda yalnýz kaldýðýmda önümü sadece kendimin açabileceðimi korkmayacaksam gerçekten de korkmamamýn nedeni olarak sadece kendi özgüvenim olduðunu anladým.

Devlet sektöründe ve özel sektörde önümde arkamda kimsecik olmadýðýný anlayanlar içlerindeki, dünyalarý yok eden ve günümüzde de hala doyamayan homosapiens atalarýmýzýn avcý toplayýcý, yiyici davranýþlarýný deneyimlediler üzerimde.. O anlar babamýn çaresiz korumacýlýðýný hatýrlayýp hiç umursamadým.

Sendikacýlar tanýdým örneðin.

Muhteþemdiler, onlarý özlemiyorum. Odama gelip masama yumruk vurduklarýnda bile korkmadým onlardan.

Sendika baþkanlýðýna aday olmuþ, seçimde kaybetmiþ adayýn,

Odama gelip ‘’seni vurmaya geldim!’’ demesine de gülümsedim.

Bu hatanýn ya da kaybýn tamamen kendinden kaynaklandýðýný usanmadan ona anlattým kalkýp birlikte yemek yemeðe gittik. Kendisi memur yemekhanesinde garsondu ve bana hizmet etti.

‘’Sen de açsýn, gel birlikte yiyelim dedim.’’ Birlikte yedik.

Yediðim yemek nereme gitti hala bilmiyorum.

O anlarýn içimde yarattýðý anlamsýz, sadece dirlik düzenlik olsun diye kendimi ‘’sabra’’ adama düþüncesinin verdiði gerginlikle þimdilerde insanlardan geri duruþuma, çabuk kabullenir bir yapý ile suskun kalmama ve kendimi tanýyamaz olmama þaþmamak gerek.

 

AVUNMAK ÝSTEMEYÝZ BÖYLE BÝR TESELLÝ ÝLE

Biz,Türkiye çapýnda diyebileceðim büyükçe bir daire çizip en son iþimizden istifa edip memlekete dönüp, torpilli olup ayný þehirde ayný masada yirmi yýl geçirip rahatça emekli olanlara gülümserken, biz de kazançlarýmýzla artýk kendi iþimizi kurup gelecekte çocuklarýmýzý o iþin baþýna koyabilecek kadar kararlý ve de imkanlýydýk.

Ayrýca inançlýydýk da diyeceðim ama yanlýþ anlaþýlmasýn bu inanç týpký Mitolojide Persliler ile Lidya Sardeslilerin savaþýnda yenilen Lidya Sardeslilerin kralý, dünya’nýn en zengin adamý Creoesos’un, Pers kralý Cyrus tarafýndan yakýlmak üzere bir odun yýðýnýnýn üzerine yatýrýldýðýnda ve odun yýðýný bir uçtan alev aldýðýnda bir an Cyrus’un yüreði sýzlar ve bir insaný yakmak üzere olduðunu düþünür. Ayrýca da bu insanýn, zenginlik bakýmýndan kendisini kýskanacak bir þeyi olmadýðýný ve bir gün ayný þeyin kendi baþýna da gelebileceðini düþündüðü, hemen ateþin södürülmesini istediði o muhteþem mitolojik sahnedeki gibi, bilenler bilirler tüm uðraþýlara raðmen södürülemez ateþ. Odunlarýn üzerindeki Lidya Sardes Kralý Croesos tüm çabalara raðmen ateþin sönmediðini görünce, yüksek sesle Apollon’u yardýma çaðýrýr: Ona sunmuþ olduðu güzel sunular yüzü suyu hürmetine bugün kendisine yardým etmesini, tehlikeden kurtarmasý için yalvarmaya baþlar.. Bu arada gözleri yaþlar içindedir.

Ýþte o zaman ufuktan bir bulut kopar, bulut yarýlýr. Sel gibi yaðmur iner ve ateþ söner. Cyrus bununla anlar ki, Croesos tanrýlar katýnda deðerli tutulan erdemli bir kiþidir. (Croesos’un yakýlma sahnesi olarak üzerinde  bu sahneyi betimleyen vazo Louvre müzesindedir.)

Böyle bir inancýnýz varsa düþmanýnýz da dize gelir. Gerçek inanç budur.

 

GRUBA KARÞI BU SON BAHÇELERDE, KEYFÝNCE

Babamýn öldüðü yaþta o bar taburesinde deðilim, Teomandan o þarkýyý da dinlemiyorum. Daha gerçekçi, daha saðlamcýyým.

Ýþ yaþantým boyunca beni yönetenlere beni ezmeleri, aðýr Mobbing uygulamalarý için verdiðim izni, çocuklarým vermesinler diye, kapý baca týkanmýþ, var gücümle onlar rahat etsinler diye çabalamaktayým...

Gel gör ki zaman dediðimiz þey bazen de insana deðiþik oyunlar oynuyor..

Onlar hayatý daha kaliteli yaþasýn, ezilmesin ve þirketimizi bizden daha güzel yönetsin diye tavsiye üzerine oðlumuza ‘’yaþam koçluðu’’ hizmeti almaya karar veriyoruz.

Ortalýkta ‘’ben öyleyim’’ diyen öylesine çok þarlatan varmýþ ki; sonradan anlýyoruz.

Bir süre sonra oðlumun ayaklarý yerden kesilip, egosu þiþince nerde yanlýþ yaptýðýmýzýn, ya da onu koruyalým derken insanlýktan mý çýkarýyoruzun derdine düþebiliyorsunuz.

Olaya müdahale edip tekrar düþünmeye baþlýyorsunuz... Hayatta ezilmesin diye mücadele ettiðiniz gelecek nesliniz, egosu þiþik mobbing uygulayýcýsý konumuna geliyor.

Onu ve þirketimizi ‘’yaþam koçluðu’’ müessesesinden uzak tutuyoruz.

Hayatýn size oynayabileceði en güzel oyunlardan birisi böyle bir þey olsa gerek...

 

HEMEN ÖLMEK MÝ? DUR ORADA!

Babamýn öldüðü yaþta olmak, hemen öleceðim anlamýna gelmiyor.

Ben daha saðlýklý yaþadým. Torunlarýmýn büyüdüðünü görmek adýna daha da dikkat edip, yine var gücümle yaþamak istiyorum.

Elbette içimde bana býrakýlmýþ o çekirdek inancý koruyarak, hiç bir þey yapamasam da yapacaðýma, ve iþlerin doðru yönde, inancýmýn yönünde ilerleyeceðine kesin inanarak.

Bunun için karþýma alacaðým insan, insanlarýn kim olduðuna bakmadan... Çünkü ben de elinde silahý olmadan savaþan, bunun için kimle savaþacaðýný doðru tespit edip önlemlerini alan bir savaþçýyým.

Elbette benim de öleceðim gün gelecek, iki oðlumda geleneksel olarak ‘’babalar ölünce deðerleri anlaþýlýr’’ noktasýna gelip bu cümlenin hakkýný verip beklentim odur ki; onlar da zaman içinde çekirdek inancýn sýlahsýz savaþçýlarý olsunlar..

Yahya Kemal Beyatlý’nýn çok sevdiðim þiirindeki; ‘’Gruba Karþý Bu Son Bahçelerde, Keyfince..’’ Satýrýnýn ancak o zaman yattýðým yerde yerini bulup bir huzura kavuþacaðýmý düþünüyorum..

 

Özdener GÜLERYÜZ

30.09.2016

 

    

      

 

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.