Satranç ve Yaşam

25 Temmuz 2010 16:13 / 2390 kez okundu!

 


Satranç muhteşemdir. Kimileri oyunun sadece sonucuna odaklanır, kimileri için ise oyun herşeydir. Oyun, sizi sonuca götürecek beliri sayıda hamleyi gerektirir. İlk hamlede mat edemezsiniz, ilk hamleyi yapmayı reddedemeyeceğiniz gibi... Önemli olan oyun planınızdır ve sizi bu plan içinde doğru yöne götürecek hamleler... Hayat içindeki hamlelerimiz, politik seçimlerimiz bizi nereye yönlendiriyor? Satranç oynarken bir yandan da bunu sorgulamak bazan çok zevkli olabiliyor. Satranç hayattır.

 

 

Açgözlülük yapıp, tuzakları ve tehlikeleri gözden kaçırırsanız, karşı tarafın bir küçük piyonunu yemek uğruna insan maazallah oyunu bile kaybedebilir.

Satranç, insandaki tamahkârlığı açığa çıkarır. Satranç iyidir. Kendinize bir iyilik yapın, satranç öğrenin.

Elbette ki sigarayı bıraktıktan sonraki iyiliğiniz olsun bu!

1. satranç hayat gibidir.
2. satranç akıl oyunudur.
3. satranç, aklın zeka tarafından üstün yönlendirilişinin doruk noktasıdır.
4. hem akıl hem ruh terbiyesidir.
5. planlamadır.
6. strateji ve taktiktir.
7. satranç dikkat işidir.
8. satranç dikkatsizlikten yararlanır.
9. ilk üç beş hamlede güme gitmemek için çoban matına dikkat.
10. satranç aceleye gelmez.
11. capablanca: ustadır
12. satranç, tamahkârlığı açığa çıkarır; açgözlüyseniz satranç oynamayın, yenilirsiniz.
13. savaş oyunudur ama savaşı sevmez.
14. boris spassky: ustadır.
15. piyon değeri = 1 ama vezir olabilir. kimseyi küçümsemeyin!
16. at ve fil 3 puandır ama eşit değildir: duruma göre vaziyet!
17. kale 5 puan - düz gider ama dere tepe atlayamaz.
18. vezir 9 puan - her yöne gider, at gibi hariç. At, üstünden atlar, 1,2 - 3 ya da 1 - 2,3 biçimli L çizer.
19. boby fischer: ustadır.
20. şah: hem sonsuz hem hiçdir; hiç alınamadığından değeri hesaplanamaz.
21. en zayıf piyonu şah tutar; bu taşa atın ya da filin desteğinde vezir saldırırsa, iş çobana kalır.
22. şah giderse oyun biter.
23. şah gidemezse oyun biter.
24. anatoli karpov: ustadır
25. rok: bir hamlede iki taşı oynatır, o taşlar ki hiç kıpırdamamış, arası boş ve tehditsiz olmalıdır.
26. geçerken alma: doğru zaman doğru yer; öne çıkan piyon, iki çıkan gecikmiş rakip piyonu isterse yer.
27. karşıya çıkan piyon ise istediği kılığa girebilir -şah hariç!- istediğini geri alır.
28. gary kasparov: ustadır.
29. satranç iyidir; kendinize bir iyilik edin satranç öğrenin.
30. satranç hayattır!
nuhungemisi
 

 

 

Son Güncelleme Tarihi: 26 Temmuz 2010 00:11

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
06 Ekim 2010 11:13

gökay

Evet haklısınız Nuhungemisi dostum; satranç bir oyundan çok fazla birşey.
İnsanlar arasında positiv iletişim köprüleri attığına,buzları kırdığına bizzat şahidim.
Bilirsiniz özellikle gençlerin yoğun olduğu işyerlerinde öğle paydosunda yemekler hemen
yenir ve artık uygun bir arsa, sokak bulunup bir topun peşinde, zil çalana kadar bir
koşuşturma başlar.Sonra da nefes nefese, bağır çağır, kan ter içinde maçlarını tartışarak
işlerinin başına geçerler.Büyük ihtimal bir tekme, bir dirsek vakası da olmuş, hır çıkmıştır.
Bir gün baktım ikisi dama oynuyorlar,diğerleri de seyrediyor. Asayiş berkemal!
Ertesi gün bir takım satranç getirdim işyerine.Hemen öğreniverdiler.Derken komşu
işyerlerindeki gençler de paydos saati bizde toplanmaya başladı. Büfeci geldi şikayete.
"Abi öğlen çay müşterilerim bu oyun yüzünden gelmiyor artık." Hemen ona da bir kaç takım satranç aldık.O da öğendi, ötekiler de.Satışları eskisinden
de çok oldu haliyle.Derken işverenler de merak sardı. Nasıl güzel bir uyum ve kaynaşma
oldu sormayın.
70lerinde çok ağırbaşlı bir hacı amcamız var; öğlenleri gelir ordakilere çay ısmarlar.Bir gün
dikkatimi çekti; baktım çaktırmadan göz ucuyla yandaki masada satranç oynayan iki gencin
oyunlarını izliyor.Bir ara dayanamadı, çocuklardan birini uyardı:
"Oğlum atla şah çeksene; bak kaleyi düşürüyorsun!"
Gayrı ihtiyari sağa sola bakındı, göz göze geldik. Kahkahalar atarak, işaret parmağını
muzipçe bana çevirdi,espriyle karışık bir ithamda bulundu:
"Hepsi senin yüzünden..."
Sonra kalktı, geldi yanıma oturdu, elimi avuçlarının arasına aldı, çay istedi ikimize.
Tane tane, sevgi dolu gözleriyle, hiç unutmayacağım şu sözleri söyledi:
"Ben küçücük bir çocukken dedemin dizinin dibinde, onu arkadaşlarıyla neşe içinde
satranç oynarken izlerdim.Sonra film koptu, ve onca seneden sonra burada karşıma çıktı
kayıp çocukluğum.Bu çocuklar neşe içinde oynarken, birbirleriyle yarışırken, düşünürken
o küçük çocuk geliyor ve onların oyununa dahil oluyor. Bu oyun bu çocukları kaynaştırdı,
olgunlaştırdı, bir işi yaparken hesap kitap yapma alışkanlığını kazandırdı.Senin yüzünden
derken arka planda bunlar vardı."
Bu içine kapalı,işinde olağanüstü titiz, ciddi yaşlı adam, artık bana ne zaman rastlasa, bir çay
kahve ikram etmeden salmıyor.Geçmişin acılarından, sevinçlerinden bahsederken arada elimi
tutuyor; o derin bilgeliğinden istifade ederken ben...
Selam ve saygıyla...

30 Temmuz 2010 15:23

GİRİTLİ KIZI

Çok güzel bir paylaşım satranç hayatın ta kendisi diyorum ben her zaman. eğer o gün satranç oynamışsam günlük hayatım daha bir farklı oluyor. emeğinize sağlık nuhungemisi. bol satrançlı günler diliyorum.
26 Temmuz 2010 18:43

Nurten Düzkantar

Hep öğrenmek istemişimdir. Hadi bir öncülük yapın da aşama aşama sizden öğrenelim ne dersiniz? sevgiler...
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.