O SATIH BÜTÜN ZÝHÝNDÝR
28 Kasým 2018 13:43 / 1695 kez okundu!
Sevgili okuyucular insanlýðýn karþý karþýya olduðu yeni ve muhtemel bir krizle ilgili düþüncelerimi aktarmaya çalýþacaðým. 2. Dünya Savaþý’ndan sonra Dünya Müesses Nizamý’nýn kurguladýðý Soðuk Savaþ’ýn Berlin Duvarý’nýn sembolik bir þekilde yýkýlýþýnýn ardýndan yeni oyun 11 Eylül 2001’de New York Ýkiz Kuleler saldýrýsýyla sahneye kondu. Çin ve ABD arasýndaki ticaret savaþlarý; Ýran’a yönelik yaptýrýmlar, Ýngiltere’nin Brexit ile AB’den ayrýlmasý; Rusya ve Ukrayna arasýnda Azak denizinde yeniden patlak veren kriz; Körfez Ülkelerinin Küresel Efendilerinin hizmetkârlarý olan kukla yöneticilerinin son tutumlarý; Paris’te yaþanan sivil görünümlü organize ayaklanma; Doðu Akdeniz’de enerji kaynaklarýnýn paylaþýmý görüntüsü altýnda çok sayýda ülkenin donanmalarýnýn gövde gösterisi, Suriye’deki mini Dünya Savaþý ve parçalanmýþ Irak; Abd’nin sýnýrýna yürüyen ve dayanan Latin Amerikalý göçmenler. Tüm bunlarýn üstüne 15 Temmuz Darbe ve Ýþgal giriþimini ve Aðustos 2018’de baþlayan finansal saldýrýyý ekleyin. Yukarýda çarpýcý bulduðum olgularýn hepsinin Küresel Savaþýn çeþitli evreleri olduðu fikrini taþýyorum.
****
O SATIH BÜTÜN ZÝHÝNDÝR
Sevgili okuyucular insanlýðýn karþý karþýya olduðu yeni ve muhtemel bir krizle ilgili düþüncelerimi aktarmaya çalýþacaðým. 2. Dünya Savaþý’ndan sonra Dünya Müesses Nizamý’nýn kurguladýðý Soðuk Savaþ’ýn Berlin Duvarý’nýn sembolik bir þekilde yýkýlýþýnýn ardýndan yeni oyun 11 Eylül 2001’de New York Ýkiz Kuleler saldýrýsýyla sahneye kondu. Çin ve ABD arasýndaki ticaret savaþlarý; Ýran’a yönelik yaptýrýmlar, Ýngiltere’nin Brexit ile AB’den ayrýlmasý; Rusya ve Ukrayna arasýnda Azak denizinde yeniden patlak veren kriz; Körfez Ülkelerinin Küresel Efendilerinin hizmetkârlarý olan kukla yöneticilerinin son tutumlarý; Paris’te yaþanan sivil görünümlü organize ayaklanma; Doðu Akdeniz’de enerji kaynaklarýnýn paylaþýmý görüntüsü altýnda çok sayýda ülkenin donanmalarýnýn gövde gösterisi, Suriye’deki mini Dünya Savaþý ve parçalanmýþ Irak; Abd’nin sýnýrýna yürüyen ve dayanan Latin Amerikalý göçmenler. Tüm bunlarýn üstüne 15 Temmuz Darbe ve Ýþgal giriþimini ve Aðustos 2018’de baþlayan finansal saldýrýyý ekleyin. Yukarýda çarpýcý bulduðum olgularýn hepsinin Küresel Savaþýn çeþitli evreleri olduðu fikrini taþýyorum.
Taraflarý ve ittifaklarý çok net olmayan bu harpte tüm ulus devletleri tehdit eden büyük bir güçle karþý karþýyayýz. Tarih boyunca çok sayýda ezoterik örgütü, sapkýn inançlarý, her ideolojiyi, felsefeyi kullanan, hepimizin dilinde pelesenk haline gelen Rothschild vb 13 aileyi kuran, onlara sýnýrsýz finans gücünü saðlayan, Tapýnak Þövalyeleri, Malta Þövalyeleri, Töton Þövalyeleri ve Yuvarlak Masa Þövalyeleri gibi gizemli örgütlerin perde arkasýndaki Lusiferyan ya da doðru terimle Þeytani gücü kastediyorum. Bu gücün bütün mücadelesi insaný Tanrý seviyesine çýkartmak ve her þeye gücü yetebileceðine inandýrmaktýr. Her Ulus Devlet’in beyninde, sinir hücrelerinde paralel devletler oluþturarak yönetime ortak olan bu gücü yazýmýn bundan sonraki bölümlerinde Küresel Baron olarak adlandýracaðým. Küresel Baron’un hedefi yeni, alýþýlmadýk ve daha önce benzeri görülmemiþ bir harple tüm insanlýðýn zihnine hükmetmektir. Komplo teorisyenlerinin diline çok dolanan Dünya’yý nüfussuzlaþtýrma projesini de bir ihtimal doðru olarak kabul edebiliriz. Ancak nihai hedefi tüm insanlýðýn zihnini kontrol ederek oluþturacaklarý tek dil, tek din yoluyla Tek Dünya Devleti kurma olan bu karanlýk yapý tüm Dünya’yý saracak bir savaþ peþinde olabileceðine ihtimal vermiyorum. Çünkü zihin iþgaliyle yüz binlerce insaný katletmeden tüm Dünya’ya hakim olabilirler.
Son yýllarda Küresel Baron’un kontrolündeki medyada dergiler, tartýþma programlarý, sosyal medya ve Hollywood filmleri ile aþýlanan bir siber teknoloji kavramýna alýþmaya baþladýk. Yapay zeka, endüstri 4.0, insanlýk 2.0, big data adlarýyla bize pazarladýklarý dijital uygarlýðý dayandýrdýklarý felsefi temeller, transhümanizm ve teknolojik tekillik olarak adlandýrýlabilecek singularity'ye dayanýyor Küresel Baron, transhümanizm ile geliþtirdiði nano ve gen teknolojileri ve yapay organlarla insaný fiziksel, psikolojik ve biyolojik sýnýrlarýný aþmýþ insaný, beyninin tüm verilerini dijital ortama aktararak “ilahlaþtýrmayý” hedefliyor. Ýnsana en temel korkusu olan ölüm korkusunu giderecek biçimde ölümsüzlük vaat ediyor. En büyük kozlarý, insan beynine takýlacak çiplerdir. Biyometrik çipleri tüm Dünya’ya yayarak attýðýmýz her adýmý denetleyip kendi Sistemlerinin dýþýna çýkma potansiyeli olan, tehdit oluþturan insanlarý etkisiz hale getirebilecekler. Hýzla geliþen robot teknolojisini göz önünde bulundurduðumuzda perde arkasýndaki acý gerçek, hepimizin Küresel Karanlýk Þebekenin bir robotu olma tehdidi altýnda kaldýðýmýzdýr. Bütün bunlarý baþarmak ve zihinleri avlamak için para kavramýný bile baþtan aþaðý deðiþtiriyorlar. Gündemimize düþen dijital para bitcoine çabucak alýþtýk. Çeþitli meslek gruplarýndan insanlar dijital paraya yatýrým yapmaya baþladý bile. Esasen bitcoin iþlemlerinin yapýldýðý veri tabaný blockchainin, Küresel Baron tarafýndan farklý bir formata dönüþtürüleceði birçok çevrede speküle ediliyor. Dijital Dünya vatandaþlýðýna bir kayýt sistemi olarak çalýþacaðý ve kurulmasý hayal edilen dijital tabanlý Tek Dünya Devleti’nde insanlarýn dijital pasaportu yerine geçeceði iddia ediliyor. Böylece vatandaþýn Ulus Devletiyle baðýnýn koparýlmasý planlanýyor. Þimdi bize geleneksel ve sosyal medyadan, Hollywood yapýmlarýndan, uluslararasý ünlü dergilerle dayatýlan bu iddialar karþýsýnda ne yapabileceðimizi tartýþmanýn zamaný gelmiþtir.
Her þeyden önce ciddi bir öðrenilmiþ çaresizlik tuzaðýna düþebileceðimiz kanýsýndayým. Küresel Baron’un zihin kontrolü ile ilgili her türlü araçla yaptýðý propagandanýn tesirinde kalýrsak, yukarýda bahsettiðim dijital uygarlýðýn alt yapýsýnýn hazýr olduðuna ve týkýr týkýr iþleyeceðine kolayca ikna oluruz. Karþýmýzdaki karanlýk yapýnýn gücünün devasa olduðu ve elimizden hiçbir þey gelmeyeceði zannýna kapýlýrýz. Zaten sosyal medya hayatýmýzýn her alanýný kaplamýþ. Öðrenilmiþ çaresizlikle kendi kendimize oluþturduðumuz bir bilim kurgu filminin oluþturacaðý etkideki gibi hayret etmemize, dona kalmamýza gerek yok. Bütün gün kullandýðýmýz facebook, twitter ve instagram aslýnda kendi çapýnda bir yapay zekâ. Özgür iradesi olduðunu zanneden zavallý bizler, Küresel dijital laboratuvarda bir deney faresi gibi verilen uyaranlara tepki gösteriyoruz. Böylece bir güç tarafýndan neleri sevdiðimiz, nelerden nefret ettiðimiz, ne giydiðimiz, nerede oturduðumuz, sosyal çevremiz, sistemle uyumlu ya da uyumsuz olduðumuz, satýn alma gücümüz, tüketim sýklýðýmýz, boþ zaman ve tatil alýþkanlýklarýmýz, kiþilik organizasyonumuz, zaaflarýmýz belirlenerek kodlanýyoruz. Bunlarýn dýþýnda gün boyu baþ döndürücü bir hýzda maruz kaldýðýmýz reklamlar, haberler vb ile zihnimize biz farkýnda olmadan düþünce aþýlanýyor, duygularýmýz deðiþtiriliyor. Etki altýnda kalmaya yatkýn, telkine açýk bir insansak sonuçta zihnimiz belli ölçüde kurgulanýyor. Yani, sonunda öyle bir hale geliyoruz ki, ne düþüneceðimize, ne giyeceðimize, nerede barýnacaðýmýza, nerelere para harcayacaðýmýza, yapacaðýmýz tasarruf þekline bir mekanizma karar veriyor. Bunu algý yönetimiyle baþarýyorlar. Küresel Karanlýk Akýl, tüm deðerlerimizin içini boþaltarak inandýðýmýz her þeyle baðýmýzý koparmaya çalýþýyor. Bunun bir boyutuna uzun zamandan beri televizyonda yapýlan içi boþ ve anlamsýz dini tartýþmalardan þahit oluyoruz. Vatandaþýn dinine ve dini kavramlara yönelik algýsýný deðiþtirip soðutup ve boþluðu sapkýn bir yeni inançla doldurmaya çalýþýyorlar. Kadýna þiddet haberlerini planlý ve sistematik bir þekilde öne çýkartarak aile deðerlerimizi tahrip etmeye, hukuk sistemini de manipüle ederek erkeðin ve kadýnýn rollerini deðiþtiriyorlar. Toplumumuzu her türlü saldýrýya karþý yýllardýr yýkýlmamasýnýn en önemli sebebinin inancýmýz ve aile yapýmýz olduðunu bildikleri için buradan bizi zayýflatýyorlar. Artan boþanma oranlarý ortadadýr. Çalýþan kadýna çocuk sahibi olmanýn kariyerini tehdit edeceði fikrinin aþýlanmasý ve bakabileceðin kadar çocuk sahibi olmanýn dayatýlmasýnýn da ailenin etkisiz hale getirilmesi kapsamýnda nüfusumuzun planlý olarak kontrol altýna alýnmasý olarak deðerlendiriyorum. Tarihimizle ilgili doðru bildiklerimiz yanlýþ olarak algýlatýlýyor. Selçuklu, Osmanlý ve Türkiye farklý devletlermiþ, 1923 öncesi yokmuþuz gibi zehirler bize sunuluyor. Geçmiþten bugüne kadar tarihimizde çok etkili olan, zor zamanlarda Devlet kurma ve büyütme sorumluluðu üstlenen Devlet adamlarýmýz arasýnda tercih yapmak gibi bir saçmalýða da muhatap oluyoruz. Kökü eskiye dayanan yabancý hayranlýðý ve Batý taklitçiliðini tesiriyle dilimizin fakirleþtirilmesine ve yabancý kelimelerin hoyratça kullanýlmasýna seyirci kalýyoruz. Günlük konuþmada kullandýðýmýz kelimelerin, Google Alfabe projesi üzerinden yayýlan emoji saçmalýðýný dijital iletiþimde sýkça kullanmamýzýn katkýsýyla ne kadar fakirleþtiðinden haberimiz yok.
Bunlarýn sonunda zihinlerimizde karanlýk bir tablo oluþuyor ve dijitalleþmenin tesiriyle iþgale açýk hale geliyor. Beynimizin zaten kodlarýnda olan karanlýk tarafý, korku ve endiþe merkezli yýkýcý kýsmýný iyi bilen ve buradan beslenen Küresel Baron, kurmakta olduðu dijital uygarlýkla tüm deðerlerimize saldýrarak karanlýk tarafýmýzý besliyor ve onun kölesi haline getiriyor. Tam bu noktada Milli Zihinsel Seferberlik ve Savunmanýn ülkemiz için ne kadar hayati olduðunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Artýk Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hattý müdafaa yoktur, sathý müdafaa vardýr. O satýh, bütün vatandýr,” emri yerine zihnimize “O satýh, bütün zihindir” emrini vermeliyiz. Bu emri, günümüzde Devletimiz vermelidir. Devletimizin verdiði beka mücadelesi hepimizi çok yakýndan ilgilendirmektedir. Savaþýn sadece bir ayaðýný 15 Temmuz’da kazandýk. Daha alacak çok mesafemiz vardýr. Bu bakýmdan gevþememiz söz konusu deðildir. Bu zihinsel savunmada Küresel Baron’un baþta NSA olmak üzere çeþitli istihbarat örgütleri, çok uluslu teknoloji þirketleri aracýlýðýyla Dijital Uygarlýk üzerinden topyekûn saldýrýsýna karþý halký bilinçlendirecek kurum Cumhurbaþkanlýðý Dijital Dönüþüm Ofisi olmalýdýr. Bizim bu seferberlikte çok büyük bir avantajýmýz var. Biz Hakk’a dayanan bir Ýrfan Medeniyetinden nasibi almýþ atalarýmýzýn izinden giden bir milletiz. Onlar ise Firavun soyunun çocuklarý olan ve Batýla dayanan sapkýn inançlýlar güruhudur. Bu güruhun zihin tasarýmýna köle olamayýz. Zihnimiz internet çaðýnda ýþýk hýzýnda veri bombardýmana tabi tutulmaktadýr. Bu yüzden bir çöplük haline gelmiþtir. Nörolojik açýdan veri bombardýmanýn beynimizdeki nöral aðlar üzerinde deðiþiklik yapabileceðini tahmin ediyorum. Baþka biri haline geldiðimizin saðlamasýný, dinine, diline, kültürüne, tarihine ve medeniyetine yabancýlaþan, sosyal ve aile baðlarý zayýflayan insanlarýn çoðalmasýndan yapabiliriz. Devletimiz dijital dönüþümü baþlatmak için ilk adýmý yazýlýmlardan yapacaktýr diye düþünüyorum. Milli Savunma konusunda hýzla ilerleyiþimizi, Milli Yazýlýmda ayný oranda gösteremesek de gerek Aselsan, Havelsan gerekse Tübitak hem milli yazýlýmlarda hem de Siber Güvenlikte atýlýmlar yapýyor. Kurumlarýn dýþýnda evlerimizde kullandýðýmýz bilgisayarlarda Pardus tabanlý milli yazýlýmlarý kullanabilirsek en azýndan zihnimizi daha etkili savunmaya baþlayabiliriz.
Bireysel olarak alacaðýmýz basit tedbirlerle zihin savunmasýna büyük katkýlarda bulunabiliriz. Öncelikle zihinsel temizliðimize baþlayabiliriz. Bunun için kendimizi biyolojik, zihinsel, psikolojik, sosyal ve kültürel açýdan bir bütün olarak ele alalým. Saðlýklý bir zihnimiz olursa bedenimizin saðlýklý olacaðýný, zihinsel olarak aktif olacaðýmýzý ve sosyal açýdan bütünlüðe katký saðlayacaðýmýzý düþünelim. Zihinsel temizlik için önce bir dijital medya baðýmlýsý olduðumuzu kabul edelim. Hayatýmýzý iþgal eden cep telefonlarýmýzdan iletiþimde bulunmayý, anlýk mesajlaþmayý, sürekli mesaj kontrolü yapmayý bir yana býrakalým. Sosyal iliþkilerimizi yüz yüze yapmayý, açýk havada daha çok zaman geçirmeyi tercih edelim. Facebook, Twitter, Ýnstagram sarmalýndan kurtulalým. Baþkalarýnýn hayatýný gözetlemek ve kendi hayatýmýzý baþkalarýnýn gözüne sokarak övünmekten vazgeçelim. Sosyal platformlarda bizi izleyen gözü þaþýrtalým. Kullanma sýklýðýmýzý azaltmak, her zaman yaptýðýmýz türde paylaþýmlarýn tersini yapalým. Beðenilerimizi tam zýttý beðeniler yaparak o her þeyi sözde gören Büyük Abi’nin aklýný karýþtýralým. Twitter’da daha önce hiç yapmadýðýmýz nitelikte, ideolojimize aykýrý görüþler twitleyelim. Arada bukalemun gibi renkten renge girelim. Ýnstagram’da özel hayatýmýzý sergilemekten vazgeçelim. Fotoðraflarýmýzý paylaþmayalým. Hollywood yapýmlarýný ve taklidi olan yerli yapýmlarý izlemeyi býrakalým. Televizyon yayýnlarýnda nitelikli olanlarý seçelim. Kendimizi manevi açýdan beslemeye dikkat edelim. Kredi kartý üzerinden alýþ veriþlerimizi, internetten alýþ veriþleri kýsýtlayalým. Alýþ veriþlerimizi sanal deðil gerçek ortamda yapalým. Sadece gerçek ihtiyaçlarýmýza dönük tüketim yapalým. Reklamlarý kesinlikle izlemeyelim. Dizi ve film seyrederken reklamlara maruz kaldýðýmýzý ve tüketim kalýplarýmýzýn þekillendirildiðini bilelim. Zihin temizliði yaptýðýmýz ölçüde ailemizden baþlayarak, dostlarýmýzýn, arkadaþlarýmýzýn ve uzak çevremizi zihinsel temizlik konusunda dolaylý ve açýk telkinlerle bilinçlendirelim.
Þunu unutmayalým Dünya’nýn yaþadýðý en büyük krizde ve Küresel Harbin bölgesel çatýþmalara evrilebileceði bir dönemde bizler öncü bir nesiliz. Zihnimizi, tarihimizle, dilimizle, dinimizle, Ýrfan Medeniyetimizle yeniden tanýþarak korumayý baþaracak bir güçteyiz. Gelecek nesillerin zihinlerini Dijital Uygarlýk adý altýnda sömürülmesine izin vermeyip onlara yaþanýlacak cennet bir vatan býrakmak ortak hedefimizdir.
Murat ÞAÞZADE
28.11.2018
Son Güncelleme Tarihi: 29 Kasým 2018 14:12
