'Kötü bir TV dizisi'

08 Ekim 2013 00:26  

 

'Kötü bir TV dizisi'

Demokratikleşme paketi İzmir'de CHP ve AK Parti milletvekilleri tarafından değerlendirildi. CHP'li vekillerin pakete yönelik yaptığı eleştirilerde 'Kötü bir televizyon dizisi’ ‘Alay mı ediyorsunuz?’ sözleri dikkat çekti.

Hükümet tarafından açıklanan demokratikleşme paketi İzmir'de CHP ve AK Parti milletvekilleri tarafından değerlendirildi. CHP'li vekillerin pakete yönelik yaptığı eleştirilerde 'Kötü bir televizyon dizisi’ ‘Alay mı ediyorsunuz?’ sözleri dikkat çekti. İzmir Küçük Millet Meclisi'nin bu dönem ki ilk toplantısını İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi'nde gerçekleştirdi. İzmir Küçük Millet Meclisi toplantısına CHP İzmir Milletvekilleri Erdal Aksünger, Mustafa Moroğlu, Alaattin Yüksel ve AKP İzmir Milletvekili Rifat Sait ile Sivil Toplum Örgütleri de katıldı. İzmir Küçük Millet Meclisi temsilcisi gazeteci Pervin Mısıroğlu’nun İzmir Küçük Millet Meclisi’nde moderatörlüğünü üstlendiği toplantıda pakete yönelik görüşler ve eleştiriler tartışıldı.

Alay mı ediyorsunuz?

CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger muhalefet partisi olarak üzerlerine düşen görevler konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmelerin sürdüğünü söyleyerek, “ Üç tane harfi yan yana getirerek demokratikleşme olmaz. Kürt sorunu üzerinde önemli adımlar atılması için beklenti vardı. Genel başkanımızla da konuşuyoruz. Biz nerde birleşemiyoruz? ‘Gelin birlikte yapalım’ dediler de biz neyde buluşmadık? Nedir ortada? Muhalefetin üzerine düşen görev nedir? ‘Sizin öneriniz nedir?’ diye soruyorlar. Biz kanun teklifleri vermemize rağmen önerilerimizi soruyorlar. Aslında bu kanun tekliflerini göstermek lazım. Demokratikleşme yolu yordamı denilebilir mi? Aleviler için bir üniversite ismini hak gördüler zeka ile alay etmek gibi bir durum... Alay mı ediyorsunuz?” şeklinde konuştu.

“Diyanet neden var?”

Pakette alınan kılık-kıyafete adı altında türban ile ilgili düzenlemelerin yapıldığını iddia eden Aksünger, “Devletin dini var. Türkiye laik diyorsunuz ama inançları eziyet göstererek zorla onun vergisini isteyerek ona inancını yaptırmıyorsunuz ve paket açıklıyorsunuz. Laiklik varsa o zaman diyanet neden var? Bakın İngiltere’ye, Almanya’ya, Fransansa’ya örneklerde bir kavram kargaşası yaşıyoruz. Türban; çok anlamlı bir şey değil. Mesele kıyafet değil. Adını kıyafet koyarsanız o zaman mayo ile de içeri girerler. Kimse bunu siyasallaştırmadığı zaman hiçbir kıyafetin meselesi olmaz. 1600’lü yıllarda hukukçular bilirler. Neden Avrupa’nın göbeğinde peruk takıyorlardı? Çünkü siyasi sembollere karşı etkileşim sürecini önlemek için. Bunları değerlendirmeyip devrim yaptık demek bana çok doğu gelmiyor" ifadelerini kullandı. CHP’li vekil Aksünger ayrıca açıklanan pakette en önemli konulardan olan kişisel verilerin güvenliği konusunda henüz adım atılmadığını belirten, “ Başbakan kendisi ‘Kişisel verilerin güvenliği’ açıkladı. Dört yıldır adalet komisyonundan çıktığı halde bekliyor. İnsanlar dinleniyor, fişleniyor. 75 milyon insanın telefon trafiği mahkeme kararı ile dinleniyor. Bunu ben söylemiyorum kendileri söylediler. Bu nasıl bir demokrasi? Tüm halk senin için potansiyel suçlu... Bunları MİT’in en yetkili isimleri söylüyorlar” dedi.

"Kötü bir TV dizisi"

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de pakete ‘kötü bir televizyon dizisi’ benzçetmesinde bulundu. Yüksel, “Beşinci paketten ne bekliyorsunuz diye sorarsanız altıncısını yedincisini bekliyoruz diye söylerim. Kötü bir televizyon dizisi gibi. Demokrasiyi bir pakete sığdırmak doğru değil. Bunca paket açıklandı ama hala yedi milletvekili tutuklu. Hükümetin paketi hazırlama biçimi bile demokratik değil. Hangimiz hazırlanması konusunda meslek odaları, STK’lar yer aldı? Paketin hazırlanmasında iktidar partisinin milletvekilleri ve bakanları yok. Peki bu paketi kim hazırladı? Güvenlik Teşkilatı Müsteşarlığı diye bir kurum var. O kurul hazırladı. Sunumuna gelince 17 madde var. Saatlerce sürdü. Bazı basın yayın organlarına yasak getirildi. Basın bildirisi sunumu şeklinde açıklandı. Paketin kurdelasını çözdüler basının ağzına bağladılar” diye konuştu.

"Zartla zurtla gelen cartla curtla gider"

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu AK Parti politikalarının Türkiye'yi geri getirdiğini ifade ederken Aziz Nesin'in 'Zartla zurtla gelen, cartla curtla gider' sözleriyle hükümete göndermede bulundu. Moroğlu sözlerine şöyle devam etti: "Ne demokratikleşmesinden bahsediyorsunuz? İş zihniyette, kafada. Pakette yerelleşme ile ilgili bir şey yok. Bu ülkede demokratikleşme sadece Kürt sorunundan ibaret değil. Evet Kürt sorunu demokratikleşmenin önemli sorunlarından biridir. Ama tek sorunu değildir. Bugün insanı, hayvanı doğayı ilgilendiren her konu Kürt sorununun çözümünü kolaylaştıracaktır. AK Partinin bugüne kadar yaptıklarının iki geri bir ileri olduğunu görmemek ve duymamak için kör olmak gerekir. Bunun arkasından yeni tutuklamalar ve baskılar gelecektir. Aziz Nesin’nin dediği gibi; 'Zartla zurtla gelen, cartla curtla gider"

"İğne ile kuyu kazıyoruz"

Türkiye’de sadece Kürt sorunu olmadığını ve demokratikleşme paketinin süreceğini ifade eden AK Parti İzmir Milletvekili Rifat Sait, “Marifet iltifata tabiidir. Özgürlükten yana olup olmadığımızı sorgulamamız gerekiyor. Andımız kaldırılıyor, vay efendim neden kaldırılıyor? Yüzde 52 oranında oy almış bir partiyi ortadan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez. Yapılanları aşağılayarak bir yere gelinmez. Evet verilenlerin daha fazlası verilmeli ve gerekenler yapılmalı. Anladığım kadarıyla ‘Yetmez ama evet’ ifadesi kullanılıyor. Öncelikle anayasayı eleştirmemiz lazım. Sayın Başbakanımız gelin değiştirelim dedi ama kimse gelmedi. Anayasayı değiştirmek isteyen iktidar mı yoksa birileri buna engel mi oluyor? Anayasası değiştirmek istiyoruz ama karşımızda ciddi bir muhalefet görüyoruz. İğne ile kuyu kazıyoruz resmen. Hodri meydan, gerçekten samimi iseniz Dersim’i, İstiklal Mahkemeleri’ni araştıralım” diye konuştu.

“STK'lar da konuştu”

Konuşmacılardan Anadolu Birliği Derneği Başkanı Koç Ali Al paket içerisinde yer alan maddeleri olumlu bulduklarını ancak yeterli olmadığını belirterek güç birliğinin yapılması gerektiğini söyledi. Al, “ Türkiye’de bir şeyler değişiyor. İstiyoruz ki bir parti üzerinde kalmasın, herkes tarafından el birliği ile bir değişim yaşansın. Şu anda iktidar partisi çaba sarf ediyor istiyor ki diğer partilerde çaba göstersin. İki çocuğumu kaybettim kardeşlerimin çocukları. Biri askerde diğeri ise dağdaydı. 50 yıldır İzmir’deyim. Asla Türk bayrağımdan başka bir bayrak düşünmüyorum. Bir ülkenin doğusu ile batısı arasında ayrımcılık ya da bölünme olursa en başta ben canımı veririm. Muhalefeti ile iktidarı biraz daha halkımızı mutlu etmek için ortak çaba kurmak, birbirimize biraz daha tahammül göstermenin en iyi yeri İzmir’dir” dedi.

Mazlum - Der Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arif Koçer pakette özellikle ana dilde eğitim hakkının özel okullarda tanınmasını eleştirerek; “ Ana dilde eğitimin özel okullarda önünün açılmasını doğru buluyor fakat daha fazlasını istemek ve mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Devletin sadece özel okullarda değil bütün okullarda farklı etnik kökenlere mensup kişiler için devlet tarafından alt yapısının hazırlanması gerekmektedir. Andımızn kalkması açısından olumlu buluyorum. Ben dindar birisiyim, benim küçücük körpecik çocuğumu inanmadığı değerler için and içmeye zorlamasınlar. 7 yaşındaki bir çocuğa asker modunda her gün aynı şeyleri söyletmeyi doğru bulmuyorum” dedi.

Eda Ebru NANECİ

gazeteyenigun.com.tr

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0