Demokratikleşme Paketi

08 Ekim 2013 00:10  

 

Demokratikleşme Paketi

CHP İzmir Milletvekili Aksünger: "Demokratikleşme Paketi'ne demokratikleşme yolu denilemez" AK Parti İzmir Milletvekili Sait: "Anayasayı değiştirmek istiyoruz ama karşımızda ciddi bir muhalefet görüyoruz"

CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, "Demokratikleşme Paketi'ne demokratikleşme yolu denilemez" dedi.

İzmir Küçük Millet Meclisi, Pervin Mısırlıoğlu başkanlığında Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi'nde düzenlenen toplantıyla yeni dönem çalışmalarına başladı.

CHP İzmir Milletvekili Aksünger toplumun mağdur edilmiş kesiminin, Demoratikleşme Paketi'nde yer alan konulara ilişkin büyük beklenti içinde bulunduğunu belirtti.

Sunulan başlıkların paket içinde yer almasına gerek olmadığını ifade eden Aksünger, "Muhalefetin üzerine düşen görev nedir?' deniyor. Önerimizi soruyorlar. Her bir madde için zaten yüzlerce kanun teklifimiz var" dedi.

Pakette 17 konu başlığının yer aldığını hatırlatan Aksünger, şöyle konuştu:

"Seçim barajı konusuna ilişkin üçlü öneri sunulmuş, önerilerin tamamında baraj var. Demokratikleşme Paketi'ne demokratikleşme yolu denilemez. Nevşehir Üniversitesi'nin ismi Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilecek. Alevilere, üniversite ismini hak gördü. Zekayla alay mı ediyorsunuz? 'Din, vicdan hürriyeti' diyorsunuz ama inançlarını yok sayıyorsunuz. Türkiye'de laiklik varsa Diyanet İşleri Başkanlığı neden var?

Algıyla ilgili kavram karmaşası yaşıyoruz. Mesele kıyafet değil. Adını kıyafet koyarsanız yanlış olur. Siyasallaşmadığı sürece herhangi bir kıyafetin giyilmesi konusunda problem ortadan kalkacaktır. İnanç özgürlüğü konusunda nasıl bir düzenleme yapılacağı konusunda da açıklama gerekiyor. Yerel Parlamento seçiyorsunuz ama 'Kentin tüm alanlarını ben satarım' diyorsunuz. Kişisel verilerin güvenliği en önemli konu ama 5 yıldır Adalet Komisyonu'ndan çıkmış halde bekliyor."

"Demokratikleşme çalışmaları sürecek"

AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait de demokratikleşme paketinin çeşitli konulardaki sorunların çözümüne odaklandığını söyledi.

Demokratikleşme Paketi ile açılan yolun devam edeceğini vurgulayan Sait, şunları kaydetti:

"Demokratikleşme çalışmaları sürecek. Özgürlükten yana olup olmadığımızı sorgulamamız gerekiyor. Andımız kaldırılıyor, 'Vay efendim neden kaldırılıyor?' Yüzde 52 oranında oy almış bir partiyi ortadan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez. Yapılanları aşağılayarak bir yere gelinemez. Anayasayı değiştirmemiz lazım. Sayın Başbakanımız 'Gelin değiştirelim' dedi ama kimse gelmedi. Anayasayı değiştirmek isteyen iktidar mı yoksa birileri buna engel mi oluyor? Anayasayı değiştirmek istiyoruz ama karşımızda ciddi bir muhalefet görüyoruz. İğne ile kuyu kazıyoruz."

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ise demokrasinin bir pakete sığdırılmasının mümkün olmadığını, demokrasinin gündemde yer aldığı Türkiye'de halen milletvekillerinin tutuklu bulunmasının açıklanamayacağını dile getirdi.

Demokratikleşme Paketi'nin toplum desteğinden yoksun olduğunu savunan Yüksel, "Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve üniversiteler paketin hazırlanmasında yer almadı" dedi.

CHP olarak pakette yer alan maddelere ilişkin kanun teklifleri bulunduğunu vurgulayan Yüksel, taleplerinin AK Parti milletvekillerince reddedildiğini sözlerine ekledi.

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da insanların haklarını savunurken hayatlarını kaybettiği bir ülkede demokrasi paketlerinden söz edilemeyeceğini belirtti.

"Demokratikleşme tüm partilerin katılımıyla olur"

Anadolu Birliği Derneği Başkanı Koçali Al, demokratikleşme ile barışa ilişkin çalışmaların ancak TBMM'de yapılması halinde etkili olacağını söyledi.

Demokratikleşmede çözümün yeri TBMM olduğuna işaret eden Al, iktidar partisi ile muhalefet partilerinin işbirliği içinde hareket etmesinin önemine işaret etti.

Demokratikleşmeye yönelik çalışmaları olumlu değerlendirdiklerini belirten Al, "Bir Kürt olarak İzmirliyim, bu ülke için canımı veririm ama doğduğum milliyeti seçemem. Halkımızı mutlu etmek için birliktelik oluşturmalıyız" dedi.

Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arif Koçer ise olumlu atılan her adımı takdir ederek, daha fazlasının talep edilmesi gerektiğini anlattı.

Ana dilde eğitim konusunda adım atılmasını olumlu değerlendirdiklerini belirten Koçer, "Tüm farklı etnik kökenlerin ana dilde eğitim almasına yönelik altyapı devlet tarafından hazırlanmalı. Her anne babanın kendi çocuğunu dini inançları doğrultusunda yetiştirmesi konusunda çalışma yapılmalı" diye konuştu.

Amasız Barış Platformu'ndan Süleyman Eryılmaz da demokrasiye yönelik atılmış olumlu her adımı sevinçle karşıladıklarını ancak Kürt meselesinin paketle çözülebileceğini iddia etmenin doğru olmadığını kaydetti.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşsözcüsü Arif Ali Cangı ise devletin vatandaşların haklarını güvence altına alma zorunluluğu bulunduğunu, pakette yer alan maddelerin, olması gereken değerler şeklinde yorumladıklarını söyledi.

egeninsesi.com

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0