SAHİLDEN SULH VE SELAMETE

11 Haziran 2011 00:11 / 2746 kez okundu!

 


Çoğunluğu itibariyle okumuş ve kültür seviyesi yüksek hatta gelir seviyesi yüksek insanlardan oluşan sahil kesiminin hassasiyetlerinin iyi değerlendirilmesini düşünenlerdenim.

Anadolu halkına ise göbeğini kaşıyan ve mangal başında kaba saba ve cahil benzetmelerinden fersah fersah uzak bakanlardanım. Sahil kesimi bir vücudun aklı kafası ise Anadolu o vücudun eli kolu ve gücüdür.

Veya bir başka bakış açısıyla Türkler sağlam baş ise Kürtler sağlam vücuttur.

Ülkemizin birliği, Çanakkale'deki yatanlarımızın birliği, Yemen'e gönderdiklerimizin birliği, kıblemizin, kâbemizin ve bayrağımızın birliği bir ve beraber olmamızı iktiza ediyor. Hatta kaderimiz, kederimiz, dertlerimiz, ızdırabımız bir ise biz neyin ayrılığını yapmaktayız?

Sahil kesimi o kadar münbit bir yerdir ki sinesinden çıkardığı Gönüllüler Hareketi tüm dünyada neşvünema bulmuştur. Şark topraklarında yetişen ve gelişen tüm güzide insanlara ve hareketlerine bedel bugüne kadar hiçbir yere nasip olmamış eğitim hareketine dayelik etmiştir Sahil kesimi.

Tarihçiler ve Sosyologlar 2023 ve 2030'lara geldiğimizde sahil kesimine dair çok özel araştırmalara imza atacakları ümidindeyim. Adeta Sahilden Selamete başlıklı çalışmalarla, kurtuluş savaşında oynadığı rolden çok daha fazla ilgileri üzerine çekecektir sahil kesimi.

Bugün tüm tv kanallarında reklamları yapılan Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarına katılan tüm çocuklar sahil kesiminin vesileliği ile güzel ülkemizi tanımışlardır.

Bugün hakkında korku senaryoları uydurulan Muhterem Fethullah Gülen, dost ve düşmanlarının ittifakıyla bir vefa insanıdır. O'nun dünyasında İzmir'in yeri herşeyden farklıdır. Herkesin Gavur dediği İzmir'e bakışı tam tersidir. Bütün güzel günleri adeta İzmir ve çevresinde geçmiştir. Hiçbir adli vakaya karışmamış talebelerinin ekserisi İzmir ve çevresinde serpilmiştir.

İlk heyecanlar ve örnek kurumlar İzmir ve çevresinde halelenmiştir. İzmir, Sivas kadar Anadoluludur.

Bulgarları dahi kendisine hayran bırakan meşhur Edirne Müdafii Şükrü Paşa, Fethullah Gülen'in bizzat dedelerinden birisidir. Edirne için Şükrü Paşa ne ise İzmir ve çevresi için iftiralara karşı oraları müdafaa eden Fethullah Gülen'de o'ndan kat kat fazla değerdedir.

Yazının başlığı bir ilham sonucu gelmişti aklıma ve yüreğime. Evet SAHİLDEN SULHA VE SELAMETE giden bir yol var. O kesim hangi partiye oy verirse versin bu gerçeklik değişmeyecektir. İzmir ve çevresi veyahut sahil kesimi ile kim nereyi kastediyorsa herkesin yapması gereken elini vicdanına koyup bu güzellikleri görebilmesidir.

Bugün CHP veya AKP'ye oy veren kim var ise hepsi bizim insanımız ve birbirimizden farkımız yok bizim.

Hiçkimseleri dinsiz ve gavur ilan etmeye veyahut hain ilan etmeye hakkımız yok ve olmamalı. Ortak kaderimiz yanında ortak düşmanlarımız var.

Cehalet-Fakirlik-Ayrılık 3 büyük düşmanımızdır bizim. Cehaleti yenecek eğitim hamleleri ve o eğitim seferberliği ile oluşan Altın kalpli ve seçkin bir nesildir. Fakirlik bu nesillerin projeleri ile çözüme kavuşacaktır. Eğitimli ve zengin bir halkı ise düşmanlar atom bombası bile atsalar bölemeyecek ve ayrıştıramayacaklardır.

Seçimlerdeki sonuç ne olursa olsun bugün Türkiye'nin bu eğitimli-kültürlü-müreffeh ve sulh yanlısı nesle ihtiyacı çok ama çok fazladır.

Evet SAHİLDEN SULH'A VE SELAMETE giden bir yol var ve o yol öz be öz bizim yolumuz, Anadolu'nun yoludur. Dolayısıyla İzmir Erzuruma denk bir vatan evladıdır.

Hatta İzmir güzel şeylere vesileliği ile Mekke-Medine-Şam-İstanbul ve Isparta'dan sonra gelir ve tarihlerin ondan çok şeyler bahsedeceği ulaşılamayacak bir mevkidedir.


Salih SEVGİCAN

10.06.2011


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.