ÝZMÝR, SEVGÝ VE AÞK ÝSTER

14 Mayýs 2011 12:29 / 2550 kez okundu!

 


"Yüzyýllardan beri, benzerlik ve farklýlýklarýyla beraber Ýzmir'de yaþamýþ Türklerin, Rumlarýn, Yahudilerin ve Ermenilerin anlattýklarýyla kalbini açma sýrasý sizde."

----------------------------------------------------------------------------------------------

Bir Ýzmirli için Ýzmir yakýn tarihinin en kara günü hangi gündür biliyor musunuz? Belki sizin için o kara gün, baþka bir gün olabilir, ancak eðer, Ýtalyan ressam Vittorio Pisani’nin 1915'de Yunan birliklerinin Ýzmir’e çýkýþlarý ve Ýzmirlilerin iþgale karþý ilk direniþlerine karþý gösterdikleri vahþeti betimleyen resmini gördüðünüzde ve o gün Ýzmir'de olanlarý tam olarak aklýnýza aldýðýnýzda inanýyorum ki, sizin için de o kara gün, benim de düþündüðüm 15 Mayýs 1919 tarihinde, Ýzmir’in Yunan birliklerince iþgal edildiði o yaðmurlu gün, "o kara gün" olacaktýr.

TARÝH, 15 MAYIS 1919

Ýzmir'den baþlayan ve Ankara’ya ulaþmadan, Türk ordusunca geri püskürtülen ve yine Ýzmir'de biten, Yunan ordusunun Ýngiliz ve Fransýz kýþkýrtmasýyla baþlamýþ Anadolu seferinin ilk günüdür.

Osman Nevres Bey (Hasan Tahsin), Yunan sancaktarýný tek kurþunla yýkmýþ, Yunan sancaðý yerdedir. Ýlk kuþunu atan Türk olarak, Yunan askerlerince o gün, o saatlerde ilk öldürülen kiþi olan Hukuk-u Beþer gazetesi sahibi Hasan Tahsin'den sonrasý ise tam bir vahþettir.

Türk belgelerine göre, iþgalin ilk 48 saatinde Ýzmir ve banliyölerinde (Urla yarýmadasý ve köyleri dahil) katledilen Türk sayýsý 2000’in üzerinde idi. 4000 Türk’ün de (sivil ve asker) tutuklandýðý bilinmektedir.

Hava o gün o saatte garip bir þekilde kararmýþ Ýzmir’imin üzerine kara bulutlar çökmüþ ve yaðmur baþlamýþtýr.

NEDEN GAVUR?

Hani hepiniz bilirsiniz, bazýlarý Ýzmir’ime "Gavur" derler ya; doðruluðunu tüm Ýzmirliler kabul eder bu sözün. Çünkü Yunan’ý Ýzmir’e çýkmaya ikna eden, o kendini zamanýn güçlü devletleri olarak gören devletleri, içten içe biliyorlardý ki, Ýzmir’de o dönemlerde çok kültürlülük hüküm sürmekteydi.
"Gavur" deyip iþin içinden zekice sýyrýlmak, sadece basit bir oy avcýlýðýdýr. Akýllý, aydýn, bilgili, Çok kültürlü Ýzmirliyi kandýramaz. Ayrýca bu kelime Ýzmir’ime, Ýzmirlime çok ama çok deðiþik ayrýcalýðý da beraberinde getirip, alnýna yýldýz gibi kazýr. Nasýl mý?

Benim çok kültürlülük dediðim, hepimizce bilinen o dönemde Ýzmir’imde hep birlikte sevgi içinde yaþayan, birbirlerinin örf, adet ve geleneklerine çok saygýlý Türk, Rum, Ermeni, ve Yahudi insan topluluklarýnýn olmasýdýr. Ki bu insan topluluklarý kardeþçesine yaþayarak, bir kültür alýþveriþiyle de dünyaya örnek teþkil etmektedirler.

Bu çok kültürlülüðü ben, güzel zengin ve karmaþýk müzik geleneðinde buldum. Siz de bulabilirsiniz. Bunu keþfetmenin müzikten daha güzel bir yolu yoktur inanýn. Ama sakýn yanlýþ anlamayýn. Bu konuda öyle bir bütünlük içinde sunumlar yapan kitap veya albümlerden deðil, size bir nebze Ýzmir’i anlatabilecek olan küçücük bir CD'ye yüreðini sýðdýrabilmiþ koca yürekli Muammer Ketencoðlu'ndan söz edeyim biraz. Hafifçe esas konunun iç parçalayýcýlýðýndan uzaklaþmak adýna. Serinlemek adýna.

Muammer Ketencoðlu, küçük yaþta Bornova körler okulunda kendi deyimiyle Münevver öðretmeninin sayesinde hayata, Bayram öðretmeninin sayesinde de müziðe baðlanýr.

Ýlk kez on bir yaþýnda Efes otelinde sahne alýr. En çok sevdiði o yaþta, Karþýyaka vapuruna binmek, haþlanmýþ mýsýr yemek ve koçanýný denize savurmaktýr. Bunu neden yapar bilir misiniz?

Bir ses duymak için. Gözleri görmediðinden mýsýr koçanýnýn denizle buluþtuðu anda, çýkan o sesi duymak. Kendi önsözünde son satýrlarýný nasýl bitiriyor birlikte bakalým:

"Yüzyýllardan beri, benzerlik ve farklýlýklarýyla beraber Ýzmir'de yaþamýþ Türklerin, Rumlarýn, Yahudilerin ve Ermenilerin anlattýklarýyla kalbini açma sýrasý sizde. Ýyi dinlemeler." (M. Ketencoðlu)

Þimdilerde yaptýðý müzik araþtýrmalarýyla, muhteþem çaldýðý akordeonuyla o inanýlmaz, karmaþýk ve içinizi delirten Türk, Rum, Ermeni, Yahudi ezgilerini yakalamýþ ve küçücük albümlerle kocaman iþler baþarmaktadýr. Hepinize Muammer Ketencoðlu'nun ‘’Ýzmir Hatýrasý’’ albümünü dinlemenizi ve birlikte satýlan o küçük kitapçýk içinde anlatýlan Ýzmir ve çevresi bilgilerini o çok kültürlülüðün ne olduðunu anlamanýz adýna tavsiye ederim efendim. Ýþte 9/8lik bir Ýzmir aþk türküsü.


‘’Ýzmir Hatýrasý’’ albümünden,

Hamamýn gubbesi, a Hürmüz Haným kireçten olur.
Kýzlarýn güzeli a Hürmüz Haným, güleçten olur.
Oðlanýn güzeli a Hürmüz Haným, týraþtan olur.

Haydindi on yedi benli top zülüflü a Hürmüz Haným sen kime yandýn?
Alný da daþ perçemli delikanlýyý a Hürmüz Haným senin mi sandýn?


Bir sonraki yazýmda, "PUNTADAN KONAK’A" baþlýðýyla bu yazýma devam edeceðim.

Kaynakça:

1)NTV Tarih dergisi 4.sayý
2) Muammer Ketencoðlu ‘’Ýzmir Hatýrasý’’ Albümü.


Özdener GÜLERYÜZ

12.05.2011


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.