Hepar üyeleri kitapçı bastı, Metis Ajandası'nın satışını durdurmak istedi

19 Şubat 2011 02:02  

 

Hepar üyeleri kitapçı bastı, Metis Ajandası'nın satışını durdurmak istedi

Metis Yayınları'nın, “Irkçılık, Ayrımcılık ve Nefret Suçları” temalı ajandasının satışı bu kez, Demokratik Sol Parti (DSP)'nin seçim ittifakı yapma ve Ergenkon sanığı Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ı Milletvekili adayı gösterme kararı aldığı ırkçı, milliyetçi Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) üyelerince engellenmek istendi.

İstanbul, Beşiktaş 'taki Kabalcı Kitabevi'ni bastı, yayınladıkları videolarla, İstiklal Kitabevi'ni de yayını satmayı sürdürüyor diye hedef gösterdi. HEPAR üyeleri, kitabevi yetkilisini tehdit ederek, ajandanın raflardan kaldırılmasını istedi. Hatırlaacağı üzere, Ajandanın satışı ilk önce, “tüm faaliyetlerini ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği ilke ve düşünceler doğrultusunda yürütmekte” olduğunu açıklayan bir bildiriyle, Nezih Kitabevi tarafından "yasaklanmıştı". Öte yandan, D&R mağazalar zinciri de, aylık kültür dergisi Bir+Bir’i 9’uncu sayısındaki Arzuhâl bölümünde yayımlanan “İstikbal Marşı” yüzünden “vatandaşın hassasiyeti”ni gerekçe göstererek raflarından kaldırmıştı. 'Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Karşı DurDe!' girişimi olay üzerine bir çağrı yayınlayarak; "bütün demokrasi yanlılarını, düşünce ve ifade özgürlüğü düşmanlarının bu çirkin saldırılarına direnmeye davet ediyoruz. Metis Yayınevi ve saldırıya uğrayan kitabevleriyle dayanışmak için, bütün düşünce özgürlüğü savunucularını; 19 Şubat, Cumartesi günü, Saat: 15.00’de İstiklal Caddesi’nde ‘Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı Ajanda’yı sokakta satmaya çağırıyoruz" dedi.

Kitabevleri yetkililerini tehdit eden HEPAR üyeleri baskınlarını videoya da kaydederek övünç belgesi olarak yayınladı. HEPAR üyelesi, kendi çektikleri videolarda “Kimin ekmeğini yiyorsunuz?”, “Bu PKK yandaşlarının ajandasıdır”, “Türk milletine hakaret ediyorsunuz”, “Bunları kaldırmazsanız başka yollara başvuracağız” gibi tehdit, hakaret ve şiddet uygulamalarını da belgeledi.

Yaşanan faşist sldırganlık üzerine, 'Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Karşı DurDe!' girişimi yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdi:

"Biz bu zihniyeti tanıyoruz. Düşüncelerini açıklayan Orhan Pamuk’un kitaplarını toplattırıp yakan kaymakamın zihniyetidir bu. İktidara geldiklerinde ilk işleri, Almanya’nın meydanlarında kitap yakmak olanların zihniyetidir. 12 Eylül’de milyonlarca kitabı toplatan, yazar ve yayıncıyı hapse atanların zihniyetidir.

"İŞARET ODA TV'DEN"

Karalama kampanyasının kaynağı da zaten bu zihniyet sahiplerinin kimler olduğunu gayet açık özetliyor:

Yahoo gruplarında kampanyayı başlatanlar “1966 yılında Kara Harp Okulu ve Muadili Okullardan Mezun Subaylar” grubu. Saldırıların merkezinde başında eski bir askerin bulunduğu ve üyeleri için tek tip giysiler tasarlayan HEPAR adlı Nazi örgütü var. Bu örgütün bayrağı ve amblemini Nazilerinkiyle karşılaştıran herkes benzerliği hemen görecektir. Propaganda yazıları da jurnal ve karalama merkezi ODA TV’den yayılıyor.

DurDe Girişimi olarak, Türkiye Yayıncılar Birliği’ni, üyeleri olan Metis Yayınevi’ni savunmaya davet ediyoruz. Birliğin resmi sitesinde, amaçlar bölümünde yer alan (ve sonuna kadar katıldığımız) “Düşünce ve kanaatlerin söz, yazı, resim ve başka yollarla açıklama ve yayımlama özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasına çalışmak” ilkesinin gereklerini kendilerine hatırlatıyoruz.

DurDe Girişimi olarak, bütün demokrasi dostlarını, düşünce ve ifade özgürlüğü düşmanlarının bu çirkin saldırılarına direnmeye davet ediyoruz.

Metis Yayınevi ve saldırıya uğrayan kitapevleriyle dayanışmak için, bütün düşünce özgürlüğü savunucularını; 19 Şubat, Cumartesi, Saat 15.00’da İstiklal Caddesi’nde ‘Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı Ajanda’yı sokakta satmaya çağırıyoruz..."


Sesonline.net


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0