YEREL TOHUM BAÐIMSIZ YAÞAMAK DEMEKTÝR!..

02 Kasým 2018 16:02 / 1544 kez okundu!

 

 

Tüm dünyayý kapitalizmin etkisiyle her alanda olduðu gibi tarým alanýnda da çok uluslu þirketlerin politikalarý yönetiyor. Bu þirketlerin bütçeleri ülkelerin bütçelerinden daha büyük.

 

****

 

YEREL TOHUM BAÐIMSIZ YAÞAMAK DEMEKTÝR!..

 

Tüm dünyayý kapitalizmin etkisiyle her alanda olduðu gibi tarým alanýnda da çok uluslu þirketlerin politikalarý yönetiyor. Bu þirketlerin bütçeleri ülkelerin bütçelerinden daha büyük.

Devletler onlarýn iþlerini kolaylaþtýrýyor yani memurluðunu yapýyor. Az geliþmiþ ve geliþmekte olan ülkeler bu durumdan daha fazla etkileniyor.

Gelecekte savaþ malzemelerinin tohumlar sular ve tarým topraklarý olacaðý öngörüsüne bende katýlýyorum. ”Görünen köy kýlavuz istemez.” Çok uluslu canavar þirketler dünyanýn en ücra köþesinde bile bir tane tohum býrakmamak için uðraþýyorlar. En ücra köþesini tarým zehirleriyle zehirliyor ekolojik döngüyü geri dönüþümsüz bozuyorlar tüm dünyada.

Yerel tohumlar topraklar ve sular üzerinde tam bir hegemonya kuruyorlar. Bu anlamda Afrika ülkeleri tamamen hegemonya altýndalar.

Örneðin Mart 2017 ‘de Güney Afrika’da Cape Town’a gittim. Ýzmir büyükþehir belediyesini Halkla Ýliþkiler Daire Baþkaný Dr.Pýnar Meriç Yasama Baþþehri Baþkan Yardýmcýsý Alderman Lan Neilson’la görüþmemi saðladý.

7 gün kaldýðým Cape Town’da zaten biraz sosyolojik gözlem yapmýþtým. Alderman Lan Neilson’la da görüþmem sonunda 4 milyondan fazla nüfusa sahip bu kentin bütün gýda ihtiyacýný Ýngiliz ve Amerikan çok uluslu þirketlerinin saðladýðýný öðrendim. Yerel tohum diye bir þey duymadýðýný söyledi baþkan yardýmcýsý. Yani orada bir tane bile yerel tohum kalmamýþ. Orada kaldýðým süre içerisinde hiçbir meyve sebze ve et yiyemedim. Çünkü onlar yiyecek deðildi. Adeta sentetik bir þeylerdi. O kadar tatsýz tuzsuz yani yenmiyor insanýn aðzýnda büyüyor yutamýyorsunuz. Türkiye’de satýlan konvansiyonel tarým ürünlerinden çok daha kötülerdi. Tropikal meyveler ve makarnayla beslendim sadece.

Türkiye’de 19 Ekim 2018 tarihinde 2006 yýlýnda 5553 yýlýnda yürürlüðe giren yasaya ek yönetmenlik açýklandý resmi gazetede. Bu yönetmenlik yerel tohumlarýn þirketlerin hegemonyasýna girmesine dolaylý olarak olanak saðlýyor. Zaten ülkemizde büyük oranda yerel tohumlar bitti. Çok az kalanlarý çoðaltýp sürekliliði saðlamaya çalýþýyorduk büyük bir özveriyle. Artýk bunu da yapamayacaðýz. Elimiz kolumuz baðlanýyor. Yönetmenlikte çok muðlak kýsým var. Her þey kurulun tasarrufunda. Kurulda hiçbir tohum grubu yer almadýðýna göre olacaklarý kestirmek zor deðil bu durumda. Bu yönetmelikte birçok hizmet para karþýlýðýnda yapýlýyor ve prosedürü çok. Yani küçük çitçilerin ya da bireysel üretim yapanlarýn bunlarý yerine getirmesi imkansýz. Her þeye karar veren bir kurul var. Bu kurul bakanlýk yetkililerinden oluþuyor. Hiç bir baðýmsýz STK yok. Örneðin Ýzmir Yerel Tohum Topluluðu Can Yücel tohum Merkezi, Çiftçi Sendikalarý Federasyonu, Ziraat Mühendisleri Odasý vb. gibi baðýmsýz STK’larýn yer almasý demokratik bir kurul olma açýsýndan çok önemlidir. Temsiliyet ve çoðulculuk çok önemlidir. Toplumsal barýþý saðlar bu. Bunlar güzel ve önemli gerekli þeylerdir insan yaþamýnda. Ülkesini seven ve insanlýk için mücadele eden insanlardan korkmayalým. Asýl düþmanlarýmýz baþka çünkü bunu iyi görelim.

Bu yönetmenlik binyýllardýr doðal seleksiyon yoluyla( güçlü ve saðlam tohumlarýn yaþamýný sürdürmesi)  süreklilik saðlayan ve hastalýk ve zararlýlara dayanýklý raf ömrü uzun tohumlarýn tamamen yok olmasýna neden olacak. O çok uluslu canavar þirketler Týpký Afrika ülkelerinde olduðu gibi tek bir tohum kalmayýncaya kadar böyle yavaþ yavaþ bütün yerel tohumlarý bitirmeyi hedefliyorlar. Asýl mesele budur. Bu önce ulusal sonra uluslararasý bir meselidir.

Sonunda ne olacak Týpký Afrika ülkeleri gibi baðýmsýzlýðýmýzý tamamen kaybedeceðiz. Çok uluslu þirketlerin tamamen hegemonyasýna gireceðiz. Bu günkü koþullarda kaçýnýlmaz bu durum.

Eðer tohumculukla ilgili ülkemizin ve yurttaþlarýmýzýn yararýna bir düzenleme hedefleniyorsa öncelikle var olan 2006 yýlýnda çýkarýlan 5553 saylý yasa tamamen kaldýrýlarak birçok STK’nýn katýlýmýyla bir kurul oluþturularak yeni bir kanun hazýrlanmalýdýr. Bu kanun bin yýllardan günümüze gelen yerel tohumlarýn çoðalmasýný ve sürekliliði saðlayan, küçük çiftçiliði geliþtiren kesinlikle çok uluslu þirketlerin politikalarýna ve dolayýsýyla hegemonyalarýna dur diyen bölümler içermelidir. Kesinlikle ithal tohumlarý yasaklamalýdýr. Çünkü her bölgede var olan tohumlar çoðaltýlýp geliþtirilirse ve o bölgede üretim yapýlýrsa o bölgenin gýda ihtiyacýný pekala saðlar.

Her gün gýda tüketen ülkesini ve dünyayý seven tüm doða ve insan dostlarý yerel tohumlarýna sahip çýkmalýdýr. Bu sadece bu iþe gönül vererek gece gündüz çalýþan bizlerin sorumluluðu deðildir. Ülkemizde doðup büyüyen ve gýda tüketen herkes sorumludur bu iþten.

Çünkü tohum yaþam demektir. Tohum stratejik öneme sahiptir. Gelecekte tohum savaþlarý olacaktýr. Gerçekten Türkiye’yi seven ve uðruna canýmý veririm diyen herkes yerel tohumlarýna sahip çýkmak zorundadýr. Týpký bin yýllardýr vatansever, dünya sever ve insan sever kadýnlarýmýzýn en deðerli varlýklarý olarak saklayýp bize ulaþtýrdýklarý gibi bizde gelecek kuþaklara aktarmak zorundayýz yerel tohumlarý. Bunu yapmaz isek çocuklarýmýzýn geleceðini kendi ellerimizle o canavar þirketlere teslim ederiz. Bunun vebali çok büyük olacaktýr.

Geçen hafta ülkemizde bu yönetmenlik yayýnlandýðýnda Kýbrýs’ta da ayný tarihlerde tohumculuk kanunu meclisten geçti. Yeryüzü Tohumlarý inisiyatifinin baskýsýyla Tohum ve Materyalleri yasasý Cumhurbaþkaný tarafýndan onaylanmayarak tekrar meclise iade edildi. Ve meclis Perþembe günü Yeryüzü Ýnisiyatifi kabul edecek ve bu konuyu tartýþacaklar.

Cumhurbaþkanýnýn çevrecilere deðer vermesi ve yasayý geri çevirmesi ve meclisin onlarla görüþmek istemesi çok güzel þeyler.

Ülkemizde de geniþ katýlýmlý buluþmalarla yerel tohum konusu tartýþýlmalýdýr. Bizlerin fikirleri ve önerileri dikkate alýnmalýdýr. Çünkü bizler ülkemizi ve çocuklarýmýzý çok seviyoruz. Tek derdimiz budur.

Türkiye’de ve Kýbrýs’ta ayný tarihlerde gerçekleþen bu iki geliþme tesadüfte olabilir. Bilinçli de olabilir.

Kýbrýs’taki tohum kanunu neler getiriyor kýsaca bakarsak þöyle:

Kýbrýs’ta çok az kalan yerel tohumlarýn korunarak gelecek nesiller için sürekliliðin saðlanmasý çok önemlidir. Kýbrýs küçük bir ada. Orada yerel tohumlarýn yaygýnlaþtýrýlmasý ve tohum bankasý kurulmasý hem çok önemli hem de daha kolay.

Kýbrýs’ta çýkan yasa ile artýk sertifikasýz yerel tohum alýnýp satýlamayacak küçük çapta olsa bile ekilemeyecek. Bütün yerel tohumlar patentlenecek. Bu yasayla ilgili iþleyiþe bir kurul karar verecek. Üretim kýsýtlanabilir bu durumda. Bu yasada büyük cezalar var ona da ayný kurul karar veriyor. Kurul da STK‘lar da var diyor ancak hangi STK’lar bu önemli. Sözde bilim insanlarý sözde toplumsal çalýþma yapan STK’lar öyle çok ki. 

Küçük çapta çiftçilik yapanlar ve kendi ihtiyacý için tohum takas þenliklerinde takas yapanlar da bu kapsamda. Yani artýk onlar bin yýllarýn alýþkanlýklarýndan vazgeçecekler yerel tohumlarý takas edemeyecek ihtiyaçlarý için saklayamayacak ekemeyecekler. Bu muðlak býrakýlmýþ ama sonuç böyle. Eðer takas serbest ise açýkça belirtilmeliydi. Yani kýsaca izinsiz bir tane bile tohum saklanýp çoðaltýlmayacak.

Yine ticari fayda diye bir cümle var kanunda. Bunun önü açýk sýnýr yok.

GDO’lu tohumlarýn ithalatý yasak diyor yasa bu güzel ama üretimi de yasak olmalý.

Kýsacasý Kýbrýs’ta Cumhurbaþkanýndan dönen tohumculuk kanunu 2006’dan beri ülkemizde yürürlükte olan 5553 sayýlý kanunla benzer içerikler taþýyor.

Binlerce yýldýr süregelen ve yaþamýn sürekliliðini saðlayan yerel tohumlarla ilgili ekolojik döngüyü bozmayan doðal uygulamalarý (her yýl tohum alýp saklamak ve sonraki yýl ekmek) deðiþtirmeye hiç kimsenin hakký yoktur. Doðadaki bütün canlýlarýn yaþam hakký vardýr. Ýnsanlarýn saðlýklý gýdaya ulaþým hakký vardýr. Ülkeler uluslararasý sözleþmelerle bunu güvence altýna almýþlardýr. Bunlar birçok ülke tarafýndan imzalamasýna raðmen pratik hayatta uygulanmamaktadýr.

Köylülerin tohuma iliþkin evrensel haklarý ile devletlere öngörülen görevler ”BM Köylü Haklarý ve Köyde yaþayan Diðer Ýnsanlarýn Haklarý Bildirgesi”nin 19. maddesinde “Tohum Hakký" baþlýðýyla yer almýþtýr.

Bakalým ne diyor:

Madde 19. Tohum Hakký

1- Köylüler ve kýrsalda yaþayan diðer insanlarýn tohum hakký vardýr, bu hak aþaðýdakileri kapsar.

- Gýda ve tarým için bitki genetik kaynaklarýyla ilgili geleneksel bilginin korunmasý hakký;

- Gýda ve tarým için bitki genetik kaynaklarýnýn kullanýmýndan doðan faydalarýn paylaþýmýna adil katýlým hakký;

- Gýda ve tarým için bitki genetik kaynaklarýnýn korunmasý ve sürdürülebilir kullanýmýyla ilgili konularda karar verme sürecine katýlma hakký;

-  Atalýk tohum/ üretme ve çoðaltma malzemelerini saklama, kullanma, takas etme ve satma hakký.

- Köylüler ve kýrsalda çalýþan diðer insanlarýn tohumlarýný ve geleneksel bilgilerini sürdürme, kontrol etme, koruma ve geliþtirme hakký vardýr.

2- Devletler

- Tohum hakkýna saygý duymalý, onu korumalý ve gerçekleþtirmeli ve ulusal mevzuatlarýnda bu hakký tanýmalýdýr.

- Köylülere yeterli kalitede ve miktarda tohumun, ekim için en uygun dönemde, uygun bir fiyat ile saðlanmasýný garanti altýna almalýdýr.

- Köylülerin ellerindeki tohumlarý veya tercih ettikleri yerel olarak ulaþýlabilir diðer tohumlarý kullanmak ve yetiþtirmek istedikleri ekine ve türlere karar verme haklarý tanýnmalýdýr.

- Köylülerin tohum sistemleri desteklenmeli, köylü tohumlarýnýn kullanýmý ve tarýmsal biyoçeþitliliði teþvik etmelidir.

- Tarýmsal araþtýrma-geliþtirmenin köylüler ve kýrsalda çalýþan diðer insanlarýn ihtiyaçlarýna yönelik olmasý saðlanmalý; deneyimlerini dikkate alarak, bu kiþilerin, önceliklerin tanýmlanmasý ile araþtýrma –geliþtirme sürecine aktif katýlýmý saðlanmalý köylüler ve kýrsalda çalýþan diðer insanlarýn ihtiyaçlarýný karþýlayan nadir ürünlerin ve tohumlarýn ar-ge’sine yatýrýmý artýrmalýdýr.

- Tohum politikalarýnýn, bitki çeþitliliðinin korunmasý ve diðer fikri mülkiyet haklarýnýn, belgelendirme programlarýnýn ve tohum pazarlama mevzuatýnýn köylülerin haklarýna, özellikle de tohum hakkýna saygýlý olmasýný ve onlarýn ihtiyaç ve gerçekliklerini dikkate almasýný saðlamalýdýr.

Köylülerin tohuma iliþkin evrensel hakký olan “19. Madde: Tohum Hakký “ böyle.

Bu durum 2006 yýlýndan beri yürürlükte olan 5553 sayýlý kanuna hiç uymuyor. Köylülerin tohum hakký yok sayýlýyor bu kanunla. Bu yasanýn tamamen kalkmasý gerekirken yerel tohumlarýn ekonomik olarak çoðaltýlarak yaygýnlaþmasýný iyice kýsýtlayan yönetmenlik çýkartýlýyor. Bunu anlamak mümkün deðil.   

Çok uluslu canavar þirketler her gün karlarýna kar katýyorlar. Geçen yýl Monsanto’yu satýn alan Almanya’nýn en büyük beþeri (insan ilacý) ilaç üreticisi Bayer’in üç kocaman cebi var.

1- Hastalýk ve zararlýlara dayanýksýz fakat ürünleri uzun yol koþullarýna dayanýklý hibrit ve GDO’lu tohumlar üretip satýyorlar.

2- Sonra bu tohumlar çok kolay hastalandýðý ve zararlýlara dayanýksýz olduðu için tarým zehirleri üretip satýyorlar.

3- Daha sonra bu tarým zehirleri kalýntýlarýyla kanser olanlara (Pestisitlerin kanser yaptýðýný artýk herkes kabul ediyor. Birçok bilimsel veri var. Türkiye’de de kullanýlan glifosat maddesi yüzünden kanser olduðunu söyleyen bir kiþiye Dünya devi Monsanto 289 milyon dolar tazminat cezasý verdi. Birçok açýlmýþ dava var.) kanser ilacý satýyorlar.

Bayer þirketinin o kocaman cebi üç koldan dolarken bizim yaþamsal maddelerimiz olan tohumlar bitiyor ve birçoðumuz vücudumuzda biriken tarým zehirleri kalýntýlarýyla kanser olup ölüyoruz.

Evet, dünyadaki bütün canlýlarýn yaþam hakký vardýr. Ýnsanlarýn saðlýklý gýdaya eriþim hakký vardýr demiþtik. Tüm dünyayý tarým alanýndaki politikalarýyla yöneten bu þirketlere her þeye raðmen hala dur demek mümkün.

Yaþamýn sürekliliðini saðlayan ve stratejik öneme sahip bu maddeler (tohum topraklar ve sular) doðup büyüdüðü topraklarda yaþayan herkesin en doðal hakkýdýr. Kýtalar ötesinden gelen bir þirketin bunlar üzerinde hegemonya kurmaya asla hakký yoktur.

Buna dur diyebiliriz hep birlikte.

Bu önce ulusal sonra uluslararasý bir meseledir bunu yineliyorum. Var olan kanun tamamen kalkmalýdýr. Yerine bakanlýk görevlileriyle birlikte ilgili baðýmsýz STK‘larýn, köylülerin, çiftçilerin ve tüketicilerin olduðu bir kurul tarafýndan yeni bir kanun çýkarýlmalýdýr. Ve en önemlisi bizim ülkemize ait bir tarým politikamýzýn olmasý gerekmektedir.

Kýbrýs adasý yerel tohumlarýn geliþtirip saklanmasýna uygun bir yerdir. Çünkü baþka yerlerden hastalýk vs. bulaþmasý zordur. Kýbrýs’ta meclisten geçen ancak Cumhurbaþkanýndan dönen yasanýn Yerel Tohumlarý bitirmesini engellemek için Yeryüzü Ýnisiyatifinin yanýnda olmalýyýz. Onlarla dayanýþma içerisinde güç birliði yapmalýyýz.

Gün o çok uluslu canavar þirketlere karþý dayanýþma içerisinde ülke olarak güç birliði yapma günüdür. Ve dünyadaki diðer doða ve insan dostlarýyla ayný þekilde güç birliði yapma günüdür. Bu bebeklerimize ve çocuklarýmýza karþý bir insan olma sorumluluðudur.

Sen de ben insaným diyorsan, yavrularýmýzýn geleceði için kapitalizme dur de, tohumuna, suyuna topraðýna sahip çýk.

Bizler çok güçlüyüz ve herþeye raðmen bunu baþarabiliriz. Yaþamak için baþka seçeneðimiz yok çünkü.

Çocuklarýmýz için daha yaþanýlasý bir dünya özlemiyle dünyadaki tüm güzel insanlara sevgiler…

Kýbrýs’a Türkiye’deki doða ve insan dostlarýndan selamlar sevgiler güzel kazanýmlar…

 

Göknur YUMUÞAK

31.10.2018

 

Son Güncelleme Tarihi: 02 Kasým 2018 16:16

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.