Çaldağı’nın Değeri Maden-i Değildir. Asitle Anlaşılmaz.
19 Mayıs 2009 01:13

Binlerce yıldır doğada birlikte varolan unsurlar, insan eli değdiği andan itibaren bir eder sıralamasına göre derecelendiriliyor. Bu değerlendirme sonunda da ederine göre bir unsur topraktan çekip alınırken, diğer unsurlara da yaşam hakkı kapanmış oluyor. Madencilik ve insanlığın madenciliğe bakışı halen bu noktadadır.
Toprağın altındaki maden, toprağın içinden gelen yaşamdan daha değerli değildir. Dürüst hesaplarla daha ederli bile değildir. Öyleyse 300.000 civarı 25-35 yaş arası ağacın kesileceği, 30.000 kişinin yıllık su ihtiyacının sadece bir günde kullanılacağı ve bunun, yılın önemli bir bölümünde, yer altı sularından karşılanacağı bir maden nasıl bir değer, eder ve insanlık bilinciyle açıklanabilir?
Bölgeye ağır metaller, asit yağmurları, bitmiş bir yaşam bırakıp, 15 sene sonra kapanacak olan maden, toprağın altından alacağını aldığında bizler, Turgutlu, Çaldağı’nın çevresinde yaşayan insanlar ya da dünya vatandaşları, yaşamın değerini, hiçbir edere değişmeyenler nasıl bir manzarayla karşılaşacağız?
Biz, 15 yıl sonra yaşamı bitmiş, canı çekilmiş, çevresine zehir saçan, insanların uzak durmak istediği bir Çaldağı’na sahip olmak istemiyoruz. 15 yıl boyunca dünyaya nikel vermek yerine, doğa izin verdiği sürece üzüm, zeytin ve diğer gıdaları vermek istiyoruz. Hiçbir hesap, hiçbir mali tablo, hiçbir maden borsası verisi Çaldağı’nın 20 yıl sonrasında içine düşeceği hali hesaplamamaktadır. Tekrar söylemeliyiz; Toprağın altındaki maden, toprağın içinden gelen yaşamdan daha değerli değildir.
Yeşiller Partisi Konak İlçesi Eş Koordinatörleri
Koray Doğan Urbarlı
Pınar Genç