HARÝÇTEN GAZEL - RUS BASININA GÖRE TÜRKÝYE'NÝN SURÝYE'DEKÝ BAÞARISI

22 Nisan 2021 19:47 / 1486 kez okundu!

 

 

"Dostlar; Rus Medyasý Topwar’da yayýmlanan analiz, Türkiye'nin Suriye'deki baþarýsýnýn güzel bir itirafý olmuþ. Ülkemiz muhalefetinin meseleyi böyle görebilmesi neredeyse imkansýz. Buyrunuz okuyalým👇"

 

***

HARÝÇTEN GAZEL - RUS BASININA GÖRE TÜRKÝYE’NÝN SURÝYE'DEKÝ BAÞARISI
 
Dostlar; Rus Medyasý Topwar’da yayýmlanan analiz, Türkiye'nin Suriye'deki baþarýsýnýn güzel bir itirafý olmuþ. Ülkemiz muhalefetinin meseleyi böyle görebilmesi neredeyse imkansýz. Buyrunuz okuyalým 👇
 
“Dünya deðiþiyor ve ayný zamanda yeni oyuncular uluslararasý politika arenasýna giriyor. Ve belki de yeni etki alanlarý için verilen mücadelenin en beklenmedik katýlýmcýlarýndan biri Türkiye Cumhuriyeti.
 
Ne yazýk ki Rusya’da, Ankara’nýn uluslararasý nüfuzu konusu bugüne kadar tamamen açýklanmadý. Büyüyen Türk siyasi gücü hakkýndaki birkaç gerçek, yalnýzca dar bir uzmanlar çemberinin ilgisini çekiyor ve kitleler arasýnda herhangi bir yansýma bulmuyor.
 
Ankara’nýn uluslararasý etkisinin resmi giderek yoðunlaþýyor ve son derece kapsamlý, ilginç ve þüphesiz çok tehdit edici bir tablo haline geliyor.
 
Belki de bu analize Türkiye’nin yeni bir jeopolitik oyuncu olarak yükseliþinin baþlangýç noktasý olan ülkeden baþlamak oldukça adil olur.
 
Ne yazýk ki, Rusya’nýn tüm özlemlerinin ve umutlarýnýn aksine, tek baþýna “Suriye karmaþasýný” çözmesini çok zor olduðu ortaya çýktý. Çünkü Rusya kendisini çok güçlü görse de çok fazla oyuncunun çýkarlarý bu bölgede kesiþiyor ve çoðu için mevcut durum tatmin edici görünmüyor.
 
Þu anda Þam’daki resmi hükümet, ülkenin savaþ öncesi topraklarýnýn yalnýzca% 63,38’ini kontrol ediyor.
 
Kalan yüzdeli kýsým ise; ABD destekli Kürt ittifaký SDG’nin ve Ankara’nýn kuzey güvenlik bölgesi olarak þekilleniyor.
 
Þam tarafýndan kontrol edilmeyen bu bölgeler Suriye için hayati önem taþýyor. Fýrat’ýn ötesindeki iller bir zamanlar ülkeye önemli miktarda petrol saðlýyordu ve bu kuzey vilayetlerine “ekmek sepeti” deniyordu. Çünkü petrol haricinde o bölgede ülkenin en verimli topraklarý bulunuyordu.  Amerika Birleþik Devletleri ve Türkiye, bu bölgedeki kontrolü ile Rusya’nýn tam zaferini imkansýz hale getiren koþullarý yarattý.
 
Baþlangýçta hiç kimse Ankara’nýn Suriye’nin bir bölümünü iþgal etmeye ciddi þekilde karar vereceðini beklemiyordu. Fýrat Kalkaný Harekâtý’nýn baþlangýcýnda, Rus uzmanlarýn çoðu Türkiye’nin kuzey vilayetlerinde etkin olamayacaðýndan emindi. Fakat Türkiye “terörist gruplar” olarak gördüðü birliklere karþý aktif saha operasyonu yürüttü. Bu durum, Suriye ordusunun gayriresmi olarak yenilgiyi kabul ettiði 2019 yýlý sonu ve 2020 yýlý baþýna kadar devam etti.
 
Bu tarihlerden sonra Türkiye neredeyse anýnda bölgesel edinimlerine ciddi ve kalýcý yatýrýmlar yapmaya baþladý. Bölgeyi ele geçiren askerlerin ardýndan artýk bölgede Türk inþaatçýlar ve giriþimciler vardý. Eski Suriye vilayetleri kýsa süre sonra elektrik, yakýt, dükkanlar ve yollarýn mevcudiyeti açýsýndan resmi hükümet tarafýndan kontrol edilen bölgelerle karþýlaþtýrýlmaya baþlandý. Çünkü Türkiye’nin yatýrýmlarý resmi hükümetten çok daha iyi ve etkiliydi.
 
Suriye’nin kuzeyinde, Türk hayýr kurumlarý tarafýndan son derece etkili bir insani yardým faaliyeti baþlatýldý. Örneðin, ÝHH fonu okul çocuklarý için sýcak yemek saðlýyor, düzenli olarak yiyecek paketi, kýyafet ve yatak tedarikini organize ediyor. Bir dizi kuruluþ, mülteciler için aktif olarak konut kompleksleri inþaa ediyor. Bunlar, alt yapýlar, okullar, camiler ve perakende satýþ maðazalarýný içeren yapýlarla desteklendi.
 
Ankara’nýn devlet yapýlarý kar amacý gütmeyen kuruluþlara ayak uyduruyor: Türk ordusu düzenli olarak yerel nüfusa yardým etmek için tasarlanmýþ insani yardým operasyonlarýna katýlýyor. Buna sýcak yemek daðýtýmý, týp merkezlerinin organizasyonu, okullarýn restorasyonu ve Türk askeri personelinin katýlýmýyla buralarda dersler verilmesi, sosyal açýdan savunmasýz kategorilere yardýmlar (yaþlýlar, engelliler, babasýný kaybeden aileler) ekleniyor.
 
Bunlar ayrý ayrý çok önemli. Fakat Türkiye’ye ait olan kuzey topraklarýnda tutkulu gençlerle yapýlan çalýþmadan bahsetmeye de deðer. Genç ve fiziksel olarak güçlü insanlar “Suriye muhalefetinin silahlý kuvvetlerine” dahil ediliyor ve Türk askeri eðitmenlerinin rehberliðinde tam teþekküllü eðitim görüyorlar. Onlardan, Ankara’nýn kontrolündeki eski Suriye illerinde düzeni saðlayan polis birimleri oluþturuluyor.
 
Bununla birlikte bu güvenlik güçlerinin oluþturulmasý bölgedeki gerilimi azaltmak ve milyonlarca mülteciye yardým etmek için tasarlanmýþ tek önlem deðil. Türkiye, Suriyelilerin bir veya daha fazla meslek edinebilecekleri Mesleki Eðitim ve Öðretim Merkezlerine aktif olarak finansman saðlamaktadýr. Ayrýca Türkçe dil kurslarý düzenleniyor. Buradaki öðretmenler ve din adamlarý, Ankara’nýn bölgedeki “yumuþak gücünün” belki de en iyi þefleri olarak göze çarpýyor.
 
Türkiye eðittiði bu askeri polis yapýsýna ek olarak, tam teþekküllü bir bürokratik yapý da oluþturdu.
 
Ayrýca, kuzey bölgeleri çoðunlukla Türkiye Cumhuriyeti’nin elektrik þebekesine baðlý olduðunu belirtmekte fayda var. Türkiye bölgede uzun vadeli ve düzenli elektrik kesintilerine son verdi. Bölgedeki mobil iletiþim Türk operatörler tarafýndan saðlanmaktadýr ve Türk lirasý ödeme aracý olarak hizmet etmektedir. Ankara, sýnýr ötesi ticareti kolaylaþtýrmak için 500’den fazla Suriyeli þirketle de anlaþmýþ durumda.
 
Olanlarýn arka planýna karþý, Suriyeli mülteciler Türk askerlerini ve Erdoðan’a kelimenin tam anlamýyla tapýyorlar. Ankara’nýn aktif müdahalesi birçoðunu kesin ölümden kurtardý. Ve ardýndan bölgedeki ekonomiyi, hukuku ve düzeni yeniden tesis etmek için alýnan tedbirler ile Türkiye yanlýsý kuzeydeki yaþam standardý Þam tarafýndan kontrol edilen bölgelere göre belirgin þekilde daha yüksek olmaya baþladý.
 
Türk yetkililer askeri ve siyasi baþarýlarýný son derece akýllýca kullandýlar: son derece nazik ve asil bir yaklaþýmla birleþen geniþ kitlelerle sürekli halkýn yararýna çalýþtýlar. Türkler, Suriyelileri kardeþler olarak adlandýrýyorlar ve aktif olarak genel refah düzeyine odaklanýyorlar. Türkler etkin olduklarý bölgeleri Þam’ýn saðlayamayacaðý bir refah vitrini haline getirdiler.
 
Mevcut siyasi ve ekonomik durum devam ederse Þam’ýn çöküþü yalnýzca an meselesi olacaktýr. Çünkü; Esad’ýn kontrolündeki bölgede 2021 itibariyle, Suriye’de yaklaþýk 11 milyon insan, insani yardýma ihtiyaç duyuyor ve tahminen 9 milyonu gýda sýkýntýsý çekiyor. Ülke nüfusunun yarýsýndan fazlasý iþsiz.
 
Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan uygulanan hem askeri hem de askeri olmayan tedbirler kompleksi, Recep Tayyip Erdoðan’ýn oldukça tartýþmalý yayýlmacý politikasýnýn arka planýna raðmen Ankara’nýn dünya çapýnda tanýnmasýna ve saygý duymasýna yardýmcý oldu.
 
New York Times’ýn da yazdýðý gibi “Türkiye, Suriye’ye asker getirdiðinde büyük ölçüde eleþtirildi, ancak bugün milyonlarca Suriyeli ile Beþar Esad birliklerinin elindeki olasý katliam arasýnda duran güç sadece Türk askerleridir.”
 
Bunlarýn haricinde tabiki Türk silahlý kuvvetlerinin önemi küçümsenmemelidir. Ancak Suriye’nin kuzeyinin bir Türk topraðý olarak geliþmesindeki kilit rol analistlere, ekonomistlere, yetkililere, psikologlara, doktorlara ve öðretmenlere aittir. Milyonlarca Suriyeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin sadýk tebaasý haline geldi ve Türkiye’yi sadece kendi topraklarýnda savunmaya deðil ayný zamanda Türkiye’nin diðer ülkelerdeki çýkarlarýný da geliþtirmeye de hazýrlar.
Türkiye’nin ortaya koyduðu strateji ve bu “yumuþak güç” gerçek ve etkili bir dýþ politikanýn örneklerinden birisi olarak göze çarpýyor.”
 
Çeviri/Analiz
Adem KILIÇ

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.