Yasaya rağmen şehirler engelli
03 Aralık 2011 12:34
Dünya Engelliler Günü dolayısıyla dikkatler 2005 yılında çıkan Özürlüler Kanunu’na bir kez daha çevrildi. Belediyeler alt yapılarını hâlâ bu yasaya göre düzenlemiş değil
Belediyelerin 2005 yılında çıkan Özürlüler Kanunu’nu uyarınca, resmî yapıları, yolları, kaldırımları, yaya geçitlerini, açık alanları, spor alanlarını ve toplu taşıma araçlarını, engellilerin kullanımına göre yapılandırmasına sadece yedi ay kaldı.
2005 yılında çıkarılan ve 2012 yılında bütün yapıların engellilerin erişimine uygun olmasını öngören kanun süresince engelliler için çok az şey yapıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Basın Müşaviri Kenan Önal, kanun gereği yapılması gerekenlerin yapılmadığını, süreç sonunda belediyelere dava yağacağını belirtti. ‘Engellilere karşı ayrımcılık yapılıyor’ diyen görme engelli Önal, “2012 temmuz ayında belediyelere dava açanlardan ilki ben olacağım. Engelliler için yapılacaklar konusunda hâlâ zihinsel olarak dönüşüm sağlayamadık” dedi.
Ayrımcı bakış açısı var
Aradan geçen yaklaşık yedi yılda çok az şey yapıldığını söyleyen Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği Başkanı Süleyman Akbulut, BM Engelli Hakları sözleşmesine taraf olan ve anayasasında eşitlik ilkesi bulunan bir ülkenin bu durumda bulunmasının içler acısı olduğunu söyledi. Akbulut, “Engellilere yardımı çöpten mavi kapak toplamak olarak değerlendiriyorlar. Engelli hizmeti kamu kurumlarına göre bir ihtiyari hizmet olarak algılanıyor, yapılanlar ‘bizde bir gün engelli olabiliriz’ mantığı ile yapılıyor. Engellilere yönelik ayrımcı bir bakış açısı var” dedi.
Yardımlar zekat kültürüyle yapılıyor
Geriye kalan sürede belediyelerin telaş içinde çalışmaya başladıklarını söyleyen Görme Özürlüler Derneği Başkanı Bülent Kelleci ise, yapılacak çalışmalar için çok geç kalındığını belirterek şöyle konuştu: “Belediyeler ‘engellilere yönelik çalışmalar için özel bir bütçemiz yok’ diyor. Belediyelerin bütçeleri sadece sağlıklı insanlar için mi ayrılıyor? Yapılanlar lütuf gibi sunuluyor. Bu anlayış hizmetlerin hâlâ zekat kültürüyle yapıldığını gösteriyor.”
Taraf
Son Güncelleme Tarihi: 03 Aralık 2011 13:38
