TUT KELİN PERÇEMİNDEN!

27 Temmuz 2009 18:59  

 

TUT KELİN PERÇEMİNDEN!

Yeni Asır gazetesi köşe yazarı İsmail Uğural, oldu bitti Allianoi düşmanı, neden acaba?
Yazımın başlığını sayın İsmail Uğural'ın çok sevdiği ve yazılarında kullandığı cümle ile başladım.
Kelin perçeminden tutacakmışız!
Nasıl tutulur bir tarif et de öğrenelim Sayın Uğural?
Uğural için rantçılar için çalışıyor diyoruz, çok kızıyor.
Çevre düşmanısın diyoruz, sesi çıkmıyor.
"Ben kobiler için çalışıyorum, istihdam sağlıyorum "v.s. sürekli aynı cümleleri tekrarlıyor.
Ama güya savunduğu köylü, çiftçi için elle tutulur bişey yazdığını, yaptığını gören duyan yok.
Denizbank kendisine ve yazılarına sponsor ve bankayı etkinliklerini övüp duruyor.
Ama aynı bankadan kredi alıp dibe vurmuş köylü çiftçi borçları için girişimde bulunduğunu gören yok.
Malumunuz Denizbank da yabancılara özelleştirildi.
İsmail bey Allianoi düşmanı ve burası paşa ılıcası diyor ve muhteşem tarih bilgisini konuşturuyor.
Bu Paşa Ilıcasını kuran adam kim sayın yazar?
Nasıl bir paşa ki yüzde 20'si gün yüzüne çıkan 3 katlı şehiri kurmuş?
Bu paşa tamamı neredeyse Yunan mimarisi olan sütun ve başlıklarla, yapıları inşa etmiş neden?
Peki dünya üzerinde bir eşi olmayan su perisi heykelini de bu paşa mı yaptırtmış?
Bu paşa Osmanlı paşası ise bu nasıl bir Yunan hayranlığı bize izah eder misiniz sayın Uğural?
İstemezükçüler 3-5 kişi ise tatil dönüşü Gazete önüne gelip İsmail Uğural sayın bakalım " Biz Kaç Kişiyiz" diyelim mi?
Bu Yortanlı barajını köylüler değil de Altıncılar istiyor doğru mu diye İsmail beye soruyoruz, cevap vermiyor.
Danıştay Allianoi için yürütmeyi durdurma kararı aldı ve bu karara sayın İsmail Uğural, belli ki çok kızmış!
Bakırçay havalisini ve köylüleri, çiftçileri ayaklandırmaya çalışıyor.
İsmail Bey nerede bir çevre düşmanı varsa onları desteklemeye çalışıyor.
Bunların içinde Balık Çiftlikleri İsmail beyin en gözdelerinden.
Bu çiftlikler istihdam ve ihracaat yapıp yurda para kazandırıyorlarmış.
Peki bıraktıkları azot ve amonyağı kim nasıl temizleyecek sayın İsmail bey?
Her yıl denizlerimizde tutulan hamsi, sardalya gibi 300 bin ton doğal balığı 20-80 kuruş bir para ile un fabrikasında işleyip getirip çiftlik balıklarına yedirmek nasıl bir ucuz balık üretimi açıklarmısınız sayın İsmail bey?
Siz de kalkıp işte bu çiftlikler olmasa ucuz balık yiyemezsiniz masalları anlatın bakalım.
Doğal balıkçılığımız da yok olunca Balık Çiftlikleri yem için nereden balık unu bulacak ve üretimlerini sağlayacaklar bilginizi dökün ortaya da öğrenelim?
Bir de projeniz var mı? diye bizlere soruyor sayın yazar.
İsmail bey sizin yazılarınızı okuyor ve inanın hiçbirşey anlamıyorum.
Diğer okuyucuların da bişey anlamadıklarını sanıyorum.
İsmail bey gelin çevreci ve tarihine sahip çıkan bir yazar olun gelecek kuşaklara bişeyler bırakın, izleyenler ve okuyucularınız de artsın.
Ama önce şu yabancıların sponsorluğundan bir kurtulun ve köylü, çiftçi için gerçekten çalıştığınızı anlayalım.
Kelin perçemini tutacağız ama hiç perçemi kalmamış, ne dersiniz.
Umarım İsmail bey bu yazımdan sonra 3-5 çevreciye gelir katılır ve sponsorların elinden kurtulur.
Yoksa parayı veren düdüğü öttürüyor deriz, doğru mu sayın İsmail Uğural?
Saygılarımla.

Ümit Bora-Çevreci Yazar
Yarımada ve Biz Kaç Kişiyiz Çevre Platformu Sözcüsü
Çetkoder Ege Sorumlusu
Biz Kaç Kişiyiz Derneği (BİZ-DER) Genel Merkezi
Genel Başkan Yardımcısı
Dönemeç Gazetesi Editörü
www.haberanaliz ve 10 Haber Hattı Ege Sorumlusu

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0