Sayın Nimet Çubukçu ben bir ateistim

25 Ocak 2011 01:50  

 

Sayın Çubukçu ben ateist bir baba olarak yıllar boyu kızım üzerindeki ‘Hak’larımı sınırlı tutarken, devlet ısrarla çocuklara neden din eğitimi vermeye çalışıyor

Sayın Bakan, Belki size şaşırtıcı gelecek ama ben bir ateistim. Allah bağışlasın iki kızım var. Birisi altıncı sınıf öğrencisi ve sorumlu olduğunuz devlet okullarından birinde, İzmir’de öğrenim görüyor.

Bir akşam kızım, anneannesinin ibadet ederken kullandığı tülbenti takıp uzun entarisini giydi ve namaz kılmak üzere hazırlandı. Ne yaptığını sordum. “Din dersine çalışıyorum” dedi bana! On bir yaşındaki kızım devlet okulunda namaz kılmaktan sınava hazırlanıyordu.


Sayın Çubukçu,
Her ana baba, çocuğunu kendi hayat görüşü ve inançları doğrultusunda yetiştirmek ister. Bunu da birileri öyle söylediği için değil doğru bildiği adına yapar. Nasıl ki bir Müslüman, çocuğunu kendi dinsel değerlerine uygun yetiştirmek isterse bir ateist de çocuğu üzerinde benzer tasarrufta bulunma “hak”kına sahiptir. Açıkçası ben kızım üzerinde hiçbir zaman bu şekilde bir tasarrufta bulunmadım. Elbette kendi fikirlerimi ifade ettim. Kendi doğrularıma göre yol göstermeye çalıştım. Ancak kızımın fikirlerine saygı duydum. Ona baskı yapmayı aklımdan geçirmedim. Bu nedenle kızım, her gece ellerini açıp dua ettiğinde, dinsel psikoloji bilgimi kendime saklarken bana “Baba sen inanmıyorsun ama benim inancım var!” dediğinde ona yetişkin bilgisiyle felsefe dersi vermeye kalkmadım. Beş vakit namazını kaçırmayan anneanne ve babaannesi dinî bilgilerle torunlarını donatmak istediklerinde de müdahil olmadım. Din bizim için bir tabu değil, aramızda konuşup tartışıyoruz da. Ama baba otoritesi üzerinden çocuğuma iktidar gösterisinde bulunmadım.

Sayın Bakan, ben bir baba olarak kendi kızım üzerindeki “hak”larımı sınırlandırırken bakanlığınız yıllardır, ana babaların fikrini bile almadan çocuklara din eğitimi vermeye kalkıyor. Siz de biliyorsunuz ki sadece bir dinin, bütün öteki inançlara galebe çaldığı bir dinsel eğitim bu. Üstelik şu anda sadece bir mezhep bilgisine göre düzenlenen semavi bir eğitim. Bugüne kadar din dersi meselesi, Alevi yurttaşların haklı tepkileri üzerinden sürekli gündeme geldi. Hâlbuki bu ülkede ateist yurttaşlar da var. Sayısını ise kimse bilmiyor! Çünkü neye inanıyorsun diye kimseye sormadan herkesi Müslüman ve Sünni-Hanefi kabul eden bir devlet anlayışı var. Bu anlayışın sahiden laik demokratik bir düzenle ilgisi olabilir mi? Ama inanın bana Nimet Hanım; mesele, laiklik ya da demokrasi de değil. Size soruyorum: Hangi Müslüman baba, çocuğunun bir derste vaftiz edilmesini, eğitim adına içine sindirir? Hangi Müslüman baba, ıstavroz çıkartma bilgisinin soru olarak sınavda sorulmasını ve evde çocuklarının bu derse çalışmasını kabullenir? Lütfen yanlış anlamayın. İsteyen ıstavroz çıkartır, dileyen vaftiz eder çocuğunu, dileyen kippa takar. Ama bütün bunların ders olarak okutulup dayatılması sadece başka inanç mensuplarını mı incitir sanıyorsunuz? Ya inanç mensubu olmayanları? Peki kendi inancınıza yapılmasını istemediğiniz bir haksızlığı bir başkasına reva görmek değil midir bu? Ne yazık ki Diyanet İşleri Başkanlığı daha da ileri giderek, bu şekilde düşünen yurttaşlarını külliyen tehdit olarak gördüğünü web sayfasında ilan ediyor. O yurttaşların da vergileriyle var olduğu halde.

Sayın Çubukçu, belki bilmiyorsunuz ama ateistlerin çoğu, sıradan bir müminden çok daha fazla Tanrı kavramıyla tefekkür halindedir. Bu satırların yazarının Kur’an üzerine bir kitap kaleme almasının sebebi de budur. Belki de vicdanlı eşit ve özgür bir dünya tahayyülü ile dertlenmesinin sebebi de budur. Zorbanın adabını değil mazlumun “ahlak”ını kızıma öğretiyor olmamın sebebi de! Bu ahlak, dindar- dinsiz ayrımı yapmadan bütün insanları kuşatır. Mazlumun ahına kulak kabartır. İnanıyorum ki aynı rüya ile yanan dindarlar da var yeryüzünde.

Belki bu yüzden bir çok ateist, kainatın sırrına vakıf olmaya çalışırken aynı dertten mustarip dindarlarla yürek ortaklığı içinde bulur kendini. Şekil ve kural cenderesine hapsolmamış dindarlarla ateistler arasındaki yakınlığı kaç kişi bilir acaba? O dindarlar da ateistlerin çocuklarına zorla İslam öğretmenin manasızlığını görür. Bunun aslında devlet dini olduğunu bilir ve itiraz ederler. Çünkü o ayetlerin sebepsiz yere çöle inmediğini bilirler: Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256). Ey Kafirler, Ben sizin tapmakta olduğunuza tapmam. Siz de benim taptığıma tapmıyorsunuz... Sizin dininiz size benimki bana!(Kafirun 1-3-6) Eğer bu ayetler zamana göre değişmiyorsa, dinin kendisi bu durumda zorlamaya itiraz ederken nasıl olur da bu topraklarda hükümet edenler, kendi ayetlerini yalanlarcasına bütün yurttaşları din dersine girmeye zorlayabiliyor? Farkındaysanız laiklik meselesine değinmiyorum bile!

Nimet Hanım,
Çocukluğumda Uşşakî tarikatına mensup dedemin evinde yapılan zikirleri hatırlıyorum. Biz de kuzenimle evin bir köşesinde Hu çekerken çocuk aklımızla eğlenir, mutlu olurduk. İzmirli Sünni-Hanefi Türk bir ailenin çocuğu olarak Namaz kılmayı ne zaman öğrendim bilmiyorum. Ama aile içinde baskı yaşamadan dinî bilgileri aldık. Çünkü bu bilgilerin verileceği ilk yer burasıdır. Lütfen siz de bırakın, sosyal mekanizmalar içinde dileyen, tercihlerine göre dinini öğrensin. Kaldı ki din, bir iman etme hali olarak okulda öğrenilemez. Çünkü hiçbir din tek bir yorumdan, tek bir tarikten ibaret değildir. Eğer amaç total bir mezhep yaratmak değilse, müfredat, son tahlilde sadece bir mezhebin ilmihali olmak zorundadır.

Sayın Bakan, zorunlu din dersi, sizin hükümetinizce değil, laik rejimin tehlikede olduğu iddiasıyla darbe tertipleyen askeri cunta tarafından getirildi. Dinlerine düşkün oldukları için yapmamışlardı bunu. Amaç istedikleri kumaşta Müslüman yetiştirmekti. Kumaş da plan da tutmadı. Ancak siz, hükümet olarak bu planı sürdürmek istiyorsunuz. Yurttaşların meşru itirazlarına rağmen ısrarla cuntanın icraatına sahip çıkıyor, itiraz edenleri tehdit olarak algılıyorsunuz.

Müfredatta yapacağınız değişiklik, alevi yurttaşlar için herhalde yeterli gelmeyecek, ama ateistlerin çocukları için hiçbir anlam ifade etmeyecektir.

Sizden bu ülkenin bir yurttaşı olarak rica ediyorum.

Ya bu din dersini müfredattan çıkarın, ya da zorla din dersi vermeye son verin.

Sahiden, neden zorluyorsunuz?


Murat Utkucu / Taraf

utkucu00@gmail.com

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0